Politika

MHP: Şahsi ve keyfi yönetimin bizi getirdiği nokta 15 Temmuz

"Demokrasi ve hukuku güçlendirmeliyiz. Devleti liyakat sahibi ehil kadrolarla yönetmeliyiz"

08 Ağustos 2017 14:48

Parlamento Muhabirleri Derneği, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı geceyle ilgili ‘TBMM Ateş Altında’ isimli kitap yayımladı. O gece Meclis’te bulunan gazeteciler ve siyasetçilerin yazıları ile fotoğraflara yer verilen elektronik kitapta, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay’ın da altı sayfalık bir yazısı da yer aldı. Akçay’ın ‘15 Temmuz darbe girişimi ve MHP’nin tutumu’ başlıklı yazısında, “Türkiye Cumhuriyeti iyi yönetilmemektedir. Şahsi ve keyfi yönetimin bizi getirdiği nokta 15 Temmuz akşamıdır” ifadeleri dikkat çekti.

Akçay, “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Tek yapmamız gereken ülkeyi şahsi ve keyfi bir anlayıştan kurtararak kurum ve kurallarıyla yönetmektir” diye yazdı.

'Türkiye ipten döndü' 

Yazısında darbe girişimi ‘terörist faaliyet’ olarak nitelendirip “Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz’da ipten dönmüştür” diyen Akçay, ’15 Temmuz’da bir demokrasi sınavı verildiğini ve Türkiye siyasi hayatının bu sınavdan başarıyla çıktığını’ belirtti. Akçay, bu başarının altındaki en büyük etkenlerden birinin MHP’nin tutumu olduğunu savunarak darbe girişimine karşı ilk tepkiyi partisinin verdiğine dikkat çekti. Akçay, “Bu darbe girişimini tarihsel bir vaka olarak görmek eksik kalacaktır” diyerek bu sürece nasıl gelindiği ve sorumlularıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Akçay’ın dikkat çeken ifadeleri şöyle oldu:

'15 Temmuz'un nedeni şahsi ve keyfi yönetim'

“15 Temmuz darbe girişimine sebep olan süreç devlet ve yönetim krizidir. Türkiye Cumhuriyeti iyi yönetilmemektedir. Şahsi ve keyfi yönetimin bizi getirdiği nokta 15 Temmuz akşamıdır. Yaşanan menfi hadiselerin arkasında yönetememe sorunu vardır. “Devlet benim, kanun benim, tek güç benim” diyen anlayışın Cumhuriyet tarihinin en karanlık gecesine sebep olmasında etkisi vardır. İktidar sahiplerinin fiili durum yaratma gayretleri devleti çivisinden çıkarmıştır.

'ABD'yi yeniden keşfetmeye gerek yok'

Ülkemizi darbe girişimlerinden uzak tutmak için çözümü de devletin iyi yönetilmesinde, demokrasi ve hukukta aramamız gerekmektedir. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Tek yapmamız gereken ülkeyi şahsi ve keyfi bir anlayıştan kurtararak kurum ve kurallarıyla yönetmektir. Demokrasi ve hukuku güçlendirmeliyiz. Devleti liyakat sahibi ehil kadrolarla yönetmeliyiz.

'Adı sıfatı ne olursa olsun...'

Türkiye Cumhuriyeti’ni bütün kurumlarıyla korumalıyız. Adı, sıfatı, iddiası ne olursa olsun hiçbir örgütlü informel yapının, meşru görünümlü de olsa ister cemaat, ister tarikat, ister lobi ne olursa olsun, devlette söz sahibi olmasına, kadrolaşmasına, sızmasına meydan verilmemeli, göz yumulmamalıdır. Devlete, vatana, Anayasa ve kanunlara sadakati olmayan hiç kimseye devlette yer ve makam verilmemelidir. Makam ve mevkilerde liyakat ve ehliyet esas olmalıdır.”