Gündem

Mey Diageo Genel Müdürü Levent Kömür: Verginin yüksek olması sahtekârları sektöre çekiyor; üretici, çiftçi, devlet, tekel bayi kaybediyor

"Rakıda KDV dahil 100 liranın 68 lirası vergi, viskide 100 liranın 54 lirası vergi, birada ise, 100 liranın 35 TL’si vergi"

24 Aralık 2022 15:02

Türkiye’nin en büyük alkollü içki şirketi olan Mey Diageo'nun Genel Müdürü Levent Kömür, sahte içki sorunu hakkında, "Verginin yüksek olması sahtekârları bu sektöre çekiyor. Devletin rakamlarıyla, piyasanın ilaç sektörü, pastacılık, kolonya vs. üretimi için etil alkole fiili ihtiyacının 1,5 milyon litre olduğu bilinirken 2019 satış miktarı 6 milyon litreye ulaştı. Sahtekârların kazandığı bir düzen var" dedi. Kömür, sahte içki üretimi konusunda sağlık tehdidine dikkat çekerken, "Üreticiler kaybetti, çiftçi kaybetti, devlet kaybetti, tekel bayilerinde değil el altından satılıyor kaçak içkiler, bayiler de kaybediyor" ifadesini de kullandı.

Gazete Pencere'den Elif Ergu Demiral'in sorularını yanıtlayan Levent Kömür, sektörün durumu ve gidişatı hakkında konuştu. 

Demiral'in soruları ve Kömür'ün yanıtları şöyle:

2022 nasıl geçti? Pandemide daralan işleriniz 2022’de nasıl oldu? Hem üretimde hem de satışlarda nasıl bir yıldı 2022?

"Tarımsal açıdan baktığımızda 2022 iyi bir yıldı. Üzüm üretiminde bir var, bir yok yılı olabiliyor. Bizim açımızdan sürdürülebilirlik tarafından baktığımızda şu var, önce kendimizi değiştirmemiz gerekiyor. Şirketler hep kazanma üzerine kurulu. Ancak bunu değiştirmeden sürdürülebilirlik olamaz. 2-3 yıllık hedeflerle yalnızca kazanmaya odaklanmak doğru değil. Ve şunu söylemeliyiz, bu tip iyi yıllar sürdürülebilirliğin işine yaramıyor. Hemen kötüyü unutuyorsun. Hedef oyunun devam etmesi üzerine olmalı. Bu yıl kazandın, 10 yıl süresince 2-3 yıl iyi yıl, 6-7 yıl kötüyse sürdürülebilirlikten de söz edemezsin. Tüm planları da buna göre kurmalısın.

Sürdürülebilirlik deyince öncelikle tarımda büyük sorunlar var. Ayrıca dünyanın 5’inci büyük bağ ülkesiyiz ama katma değer yaratmakta çok geriyiz. Bu tabloyla ilgili yorumunuzu alabilir miyim?
Doğru. Biz su stresi altında bir ülkeyiz. Alarm zilleri çalıyor bizim topraklarımızda. Bu problemi görüp aksiyona geçmemiz lazım. Hedef devamlılığı sağlamak. Çok farklı sürdürülebilirlik projeleri yönetiyoruz tarımda. Kuru üzüm, yaş üzüm, şaraplık üzüm gibi farklı değerlendirmeler var.

Tarım ürünlerinde fiyat artışları 2022’ye damgasını vurdu. Üzüm fiyatlarına bakınca nasıl durum?

Üzüm fiyatları açıklanan enflasyona yakın, yüzde 75-80 arttı. Asıl bizim maliyetlerimiz çok arttı.

Ne kadar artış yaşandı maliyetlerde? Üzüm, anason, arpa, şerbetçi otu tarımsal girdiler dışında lojistik, enerji maliyetleri şişe fiyatları vs. Ne kadarlık bir artış oldu bu girdilerde?

Şişede, lojistikte, doğal gazda artış oldu… Bir veri analizimiz var, 2021 ve 2022 karşılaştırmalı, ona bakarak söyleyeyim. Kuru üzüm fiyatları yüzde 71, enflasyon (TÜFE) yüzde 83, enflasyon (ÜFE) yüzde 152, dolar yüzde 118, şişe yüzde 194, anason yüzde 261, elektrik yüzde 509, doğal gaz yüzde 671. Her girdide artış var. Anason fiyatları çok yükseldi. Çok narin bir bitki anason. Büyük metrekarelere ihtiyaç var anason üretimi için. 20 liralardan 90 liraya çıktı fiyatı. Doğal gaz 6-7 katına, elektrik 5-6 katına çıktı. Şişe fiyatları da buna bağlı olarak çok arttı, 2.5 katına çıktı. Artış oranları verdiğim gibi.

Farklı sektörler için kurtuluş ihracat oldu. Sektörünüzde ise ihracat da düşük. İhracat tarafından baktığınızda 2022 yılı nasıldı?

Doğrusu bu yıl üzümle ve su ile ilgili konulardan daha çok tüketici enflasyonu gündemimizdeydi. İnanılmaz rakamlar ortaya çıktı. Diyelim ki siz şarap üreticisisiniz. Maliyetiniz 10 euro diyelim. 10 euro 1 sene önce 150 TL idi. Fransa’da enflasyonla maliyet 12 euroya ulaştı desek, Türkiye’de ortalama enflasyon yüzde 150. Bizde 375 TL oldu, yani 20.1 euro’ya çıktı maliyet. (150X%150=375) Fransa çiftçisine maliyeti 12 euro, bizim üreticiye maliyeti 20 euro oldu. 2022 hikayesi bu.

"Turizm, kurtarıcı oldu"

Satışlarınızı ne kadar etkiledi?

Pandemi bizim sektörü çok etkiledi. Bu yıl beklentilere göre iyiyiz. Turizm bunda etkili oldu. Turizmi çıkarsanız çok farklı olur. Devletin yayınladığı ÖTV bandrolü rakamlarında yüzde 10’a yakın hacimsel büyüme var. Aslında şu da var. Bizim sektörümüzde tüketici fiyatları diğer sektörlere göre artmadı.
Sektörümüzdeki artış enflasyonla aynı.

Süt, tuvalet kağıdı fiyatları daha çok arttı değil mi?

Göreceli olarak daha az artış yaşandı bizim ürünlerde.

Aynen, 1 litre sütün satış fiyatı bir yıl önce 5.95 TL iken, bu ay 18.95-19 TL, diş macununun fiyatı yüzde 151, çay yüzde 147 artmış. Tuvalet kağıdı yüzde 120, Yeni Rakı yüzde 100, Red Label yüzde 70 artmış. Bira yüzde 100 artmış. Karşılaştırınca bu sonuçlar çıkıyor.

Bir şişe rakının ne kadarı vergiye gidiyor?

Rakıda KDV dahil 100 liranın 68 lirası vergi, viskide 100 liranın 54 lirası vergi, birada ise, 100 liranın 35 TL’si vergi.

Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında nasıl?

En yüksek ÖTV Finlandiya, İsveç ve İrlanda’da. Ardından Türkiye geliyor, ancak alım gücüne göre bakınca durum farklı. En yüksek oran, Türkiye’de.

"Sorun, ÖTV yüksekliği"

Bağ sahipleri, üzüm üreticileri memnun değil bu tablodan, aynı şekilde, tekel bayileri mutlu değil, tüketici mutlu değil. Çözümü nerede görüyorsunuz?


Tekel bayi elektrik ve doğal gazdan ağlıyor. Enflasyon böyle bir şey. Problemi Rusya - Ukrayna Savaşı olarak görürsek çözüm savaşın bitmesi, stoklar azsa stokların arttırılması… Bence problem ÖTV’nin yüksek olması. ÖTV düşürülmeli. Bizim 1 numaralı sorunumuz ÖTV’nin yüksekliği.

Sektörde merdiven altı üretim var ve bu da hem sahtekarlığa, dolandırıcılığa yol açıyor hem de sağlığı tehdit ediyor. Merdiven altı üretimin bu derece artmasının önüne nasıl geçilecek?

Bir insan kendi tükettiğini üretebilir. Salça, yoğurt gibi… Ama ticarete dökünce herkesin kurallara uyması lazım. Ağır alkollü içkinin tehlikesi de var. Sonuçta kendi tükettiğini üretip riski alabilirsin ama ticarete döktüğünüzde kurallara uymak lazım.

"20 milyon litre sahte içki var"

Ne kadar kaçak üretim var?

Danıştay’ın raporunda var, Türkiye’de yılda 1,5 milyon litre etil alkole ihtiyaç var. İlaç sektörü, pastacılık, kolonya ve bizim sektör için bir ihtiyaç. 2021’de 6 milyon litre etil alkol satılmış. Fazladan 4,5 milyon litrelik etil alkol 20 milyon litre sahte içkiye tekabül ediyor. Bunun devlete vergi kaybı 15 milyar TL. Bu vergi oranları kayıp kaçağı artırıyor, devleti kayba uğratıyor, sağlığı tehdit ediyor, sahtekârların da bu sektöre girmesine neden oluyor. Sahtek^frlar ne yapar? Bakarlar nerede daha çok kazanç var diye.
Yakalanma ihtimalin çarpı yakalanmadığında elde ettiğin gelir dersek sanırım anlatmış oluruz. 20 milyon litre içkiyi kayıtlı üreticiler üretseydi daha çok üzüm, anason, şerbetçi otu alınacaktı üreticilerden. Burada üreticiler kaybetti, çiftçi kaybetti, devlet kaybetti, tekel bayilerinde değil el altından satılıyor kaçak içkiler, bayiler de kaybediyor. Sahtekarların kazandığı bir düzen var. Yurt dışındaki üreticinin maliyeti daha az arttı. O taraftan bakınca da ithalat arttı. Biz de aynı zamanda ithalatçıyız ama denge lazım. Adil vergi sistemi gelirse her şey dengelenir.

Mey Diageo hakkında

Mey Diageo Türkiye’nin en büyük alkollü içki şirketi. 2004'te Tekel’in özelleştirilmesiyle kurulan Mey İçki, 2011'den itibaren Diageo şemsiyesi altına girdi. 2024’te üçüncü 10 yılına girecek olan Mey Diageo, Türkiye’den yurt dışına ihracatını büyütmeyi, Türk şaraplarını ve rakısını dünyaya tanıtmayı amaçlıyor.

Levent Kömür hakkında

İstanbul’da 1970'de doğan Levent Kömür, Kadıköy Anadolu Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu. P&G’de işe başlayan Kömür, 18 yıl P&G’de çalıştı. Bu süre içinde Belçika’da görevlendirildi, yurt dışında farklı sorumluluklar aldı. Mey Diageo ailesine 2012’de katıldı. 2017'de de Türkiye Genel Müdürü oldu.

Söyleşinin tamamı için tıklayın.

TIKLAYIN - Mey Diageo Genel Müdürü Levent Kömür: Türkiye’nin petrolü şaraptır, ancak şaraplık üzüm üretimi yüzde 2; Yeni Zelanda Türkiye’nin 165 katı şarap ihraç ediyor!