Politika

Meclis personelinin Kılıçdaroğlu’na çirkin hakaretleri Genel Kurul’u karıştırdı!

Özgür Özel, personelin bilgisayar kasasını sökerek Genel Kurul’a getirdi

18 Kasım 2016 00:27

TBMM Kanun Kararlar Müdürlüğü’nde çalışan bir personelin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaretler içeren çok sayıda sosyal medya paylaşımı Genel Kurul çalışmalarının kilitlenmesine neden oldu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis personeli B.T.’nin Twitter hesabından atılan tweetleri farklı bir yöntemle gündeme getirdi. Özel, kurula gelmeden önce hakaretleri yazan personelin bilgisayar kasasını sökerek kurula getirdi. Özel, personelden hesap sorulmasını istedi.AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da görevli hakkında hızla işlem yapılması gerektiğini vurguladı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da "Başkanlık Divanı eminim ki bu yanlışı yapan, hukuksuzluğu yapan hakkında gerekli idari tahkikatı yapacak, gerekli müeyyideleri uygulayacaktır" dedi. 

Özel, B.T.’nin yanı sıra bu paylaşımlara sessiz kalan sıralı amirleri hakkında da soruşturma açılmasını istedi.

Meclis personelinin de hesabındaki tweetlere genel erişimi engellediği görüldü.

Meclis tutanakları

Yaşanan olaya ilişkin Meclis tutanakları şöyle:

ÖZGÜR ÖZEL  - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Bir Meclis çalışanının hem de Kanunlar Kararlar biriminde çalışan, birimin yetkilisine de sorduğumuzda yakın çalışma arkadaşlarından bir tanesinin, fotoğraflarından anlaşıldığı üzere bir makam odası olan, kendisine tahsisli bir bilgisayarın bulunduğu bir Meclis çalışanının, ilk başta, partimiz, Meclisteki bir başka parti hakkında sayısız hakaret, itham ve ağıza alınmayacak küfürlerle dolu bir paylaşımını gördük. Daha sonra geriye doğru yaptığımız şu andaki taramada da hem Genel Başkanımıza, milletvekillerimize burada ifade edemeyeceğim hakaretler ve küfürlerle dolu paylaşımları var, herkese açık.

Bunun kötü olanı, burada, kürsüde oturan Kanunlar Kararlar ki elimiz, ayağımız, her şeyimiz -açık paylaşımlarda bulunuyor, aylardır yapıyor bunu- biz kürsüye vardığımızda bize saygıda kusur etmeyen bu arkadaşlar, bunu gördükleri hâlde hakkında açılmış bir soruşturma, bir kovuşturma yok. Biraz önce, iktidar partisinden Sayın Kubat istedi, kendisine de verdim fotokopilerini.

Böyle bir şahsın bu Meclis çatısı altında… Belki yemekhanede yan yana oturduğumuz, yolda selamlaştığımız, aynı asansörü kullandığımız ve "Kanunlar Kararlar" diye bu Genel Kurulun gizli oturumlarında dahi bulunan yeminli, bize yardım eden, "gözbebeğimiz" dediğimiz personelin de gözünün önünde her gün paylaştığı bu hakaretleri biz şu anda gördük. Gerçekten, biraz önce size de ifade ettim, yani grup olarak da şok hâlindeyiz. Meclis Başkanına, Meclis Genel Sekreterine, sıralı amirlerine ne diyelim? Nasıl böyle şeyler oluyor, neyden cesaret alıyorlar? Kendisinin sayfasında paylaştıklarını gördüğünüzde zaten neyden, kimden ve nasıl cesaret aldığını da göreceksiniz. Bu vakitten sonra…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum, tamamlayınız Sayın Özel.

ÖZGÜR ÖZEL  - Bu seviyesi için bir şey diyemem. Alçak demek lazım, şerefsiz demek lazım, karaktersiz demek lazım ama ne desem iltifat geçer o şahsa. Bu şahsın çağrılmasını istedik ve inanamadık açıkçası, belki bir umut, "Ya, hesabım ele geçti." falan… Kanunlar Kararların amiri de önce tanıdığını söyledi bu kişiyi, sonra tanımadığını, telefonuna ulaşamadığını falan söyledi ama biz biraz içeride tepkimizi netleştirince de, işte, birilerini arıyorlar "Hemen buraya gelsin."…

Şimdi, bu konuda ne yapılacak bilmiyorum ama ne yapılırsa yapılsın, ne yapılırsa yapılsın bugüne kadar gözümüzün içine şu kürsüden bakan o amirin, bu kişinin herkese açık paylaşımlarından haberdar olmaması imkân dahilinde değil. Ben sizden, Sayın Başkanım, oturuma ara vermenizi talep ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜR ÖZEL  - Bu kişinin, biraz önce de, kaçması, gelmemesi, telefonunu kapatması talimatı veren amirin kontrolündeki bir kürsüde de şu an çalışmamız mümkün değildir. Ne yapacağımızı içeride konuşalım ama ben oturuma ara vermenizi talep ediyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Elitaş….

MUSTAFA ELİTAŞ  - Biraz önce bize bir fotoğraf geldi Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili arkadaşımızın ifade ettiği konuda. Muhtemelen "tweet" olmayabilir…

ÖZGÜR ÖZEL  - Facebook.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - …Facebook olabilir çünkü uzun ifade ediyor. "Tweet" herhâlde 140 karakter ifade ediyor. Mardin Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk'ün, rahmetli kaymakamın fotoğrafı üzerinden hoş olmayan ifadelerle, bir eleştiri dozunu da aşan, hakaret içeren bir konu var. Muhakkak ki Meclis Başkanlığı bu konuyla ilgili… Umarım, dilerim ki bir "fake" hesaptır, gerçek hesap değildir çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan bir kişinin bir siyasi partiye küfretme hakkı olmadığı kanaatindeyim. Herkes fikirlerini açık ve net beyan edebilir ama küfretme hakkı hiç kimsede olmaması gerekir. Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir personeliyse, üyesiyse, bunun derhâl Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı gereğini yapmalıdır. Ama, kim olursa olsun, hangi vatandaş olursa olsun eleştiri hakkı saklı kalmak üzere bir siyasi partinin temsilcisine veya siyasi partinin genel başkanına veya onun tüzel kişiliğine küfretme hakkına sahip değildir. Tekrar ifade ediyorum: Eğer bu kişi Türkiye Büyük Millet Meclisi görevlisiyse Meclis Başkanlığının derhâl gereğini yapması gerektiğini ifade ediyorum. Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Elitaş.

BAŞKAN - Sayın Özel'in ifade ettiği ve Sayın Elitaş'ın da görüşünü ortaya koyduğu konu hakkında ben de biraz önce bilgi sahibi oldum. Sayın Özel, söz konusu kişinin sosyal medyadaki paylaşımının bir örneğini bana verdi. Gerçekten, bu paylaşımdaki ifadeler kabul edilebilecek ifadeler değil. Elbette herkes, devlet memuru da olsa, sosyal medyada veya diğer alanlarda her türlü eleştiriyi yapma hakkına sahiptir, siyasi partileri de eleştirebilir ama hiç kimsenin bir siyasiye ya da bir vatandaşa hakaret etme hakkı yoktur. Eğer bu kişi devlet memuru ise elbette ceza davası, diğer davalar, bunlar ayrı konu, bunlar elbette hukuk çerçevesinde takibi, şikâyeti olan veya belki kamu davası açılması gerekiyorsa kamu davasının konusu olabilecek olan hususlar, bu ayrı bir konu ama o kişi, devlet memuru olan bu kişi hakkında da mensubu olduğu kurum tarafından gerekli işlemler Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde yapılmak zorundadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bu kişi hakkında şüphesiz ki gereğini yapacaktır, aksini asla düşünmek istemem. Ben de bunun takipçisi olacağım.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; öncelikle bir Meclis çalışanının Cumhuriyet Halk Partisi ve yetkilileri hakkında buradaki hiç kimsenin kabul edemeyeceği değerlendirmeler yapmasını kınadığımı ifade etmek isterim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Başkanlık Divanı eminim ki bu yanlışı yapan, hukuksuzluğu yapan hakkında gerekli idari tahkikatı yapacak, gerekli müeyyideleri uygulayacaktır. Benim bundan en ufak bir tereddüdüm yoktur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda da şu anda bulunan bütün siyasi partilerin de bu konu hakkında aynı kanaatleri paylaşmış olmasından büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim.