Gündem

MAK Danışmanlık: AKP tabanında koalisyona hoş bakılmıyor, 'tek adamlık' kaygısı var

"Hani koalisyon olmayacaktı. MHP ile resmen koalisyon yapıldı' diye tepkilerini ifade edenler var"

19 Şubat 2018 11:47

MAK Danışmanlık firmasının verilerine göre, AKP’de, özellikle işadamı ve iyi eğitimliler olmak üzere, tepkili ama sessiz bir kesim bulunuyor; tabanda “tek adamlık” ve “koalisyon”a hoş bakılmıyor. Ayrıca ankette, böyle düşünen AKP’lilerin, “Referandumda en önemli vaat, artık koalisyon olmayacaktı” dediği ve MHP ile ittifakı koalisyon olarak yorumladığı belirtildi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında dünkü görüşmeyle ittifakın çatısı oluşturulurken, anketlerden “sahada sessizlik var” sonuçları geliyor. AKP seçmeni içinde ise “tepkili ama sessiz” kesimler bulunduğu değerlendirmeleri yapılıyor. 

Cumhuriyet'ten Erdem Gül'ün haberine göre AKP-MHP ittifakının kesinleşmesinin ardından gözler partilerin oy oranlarına çevrildi. Ancak bu kez yüzde 50+1 zorunluluğu nedeniyle tek tek partilerden çok evetçi ve hayırcı partilerin oluşturacakları blokların alabilecekleri toplam oy oranları merak ediliyor. Araştırmacıların tespitleri, 16 Nisan referandumundaki evet-hayır arasındaki yüzde 50 - yüzde 50 dengesinin büyük oranda devam ettiğini gösteriyor. Bu nedenle Erdoğan da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da hedeflerini yüzde 60 olarak açıkladı.

AKP’ye de anketler yapan MAK Danışmanlık firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, yaptırdıkları ölçümler çerçevesinde ittifak süreci, partilerin durumu ve seçimlere ilişkin sahadaki durumu değerlendirdi. Kulat'ın değerlendirmeleri şöyle:

Sessizlik: AKP, yüzde 40’lar düzeyindeki oy oranını koruyor. Ancak referandum öncesi yüzde 50’lere yakın bir orandaydı. MHP de evet blokunda yer almasına rağmen yüzde 50’yi çok az bir oyla geçtiler. Şu andaki ölçümlerde MHP yüzde 7’lerde. Dolayısıyla bu bir bıçak sırtı durumu. Ayrıca AKP seçmeni ve tabanı içinde benzer bir sessizlik gözlemlemek mümkün. Bunu en çok ticaret yapan işadamlarında görmek mümkün. İşadamları, siyasi tercihleri başka türlü olsa bile kendilerine bu yönde yöneltilen sorulara, hükümetle ters düşecek cevaplar veremiyorlar. İktidar partisini tercih ettiklerini ifade ediyorlar. Yine bir başka sessiz kesim ise özellikle büyükşehirlerdeki iyi eğitimli kesimler. Özellikle bu ‘sessiz’ diye niteleyeceğimiz kesimlerde belli tepkiler de var.

“Hani koalisyon olmayacaktı”: Sessiz dediğimiz AKP taban ve seçmenine daha detaylı sorular sorduğumuzda tepkiler de ifade ediliyor. Bu tepkilerden en önemlisi MHP ile yapılan ittifak konusu. Referandumda en önemli vaat, “artık koalisyon olmayacak” şeklindeydi. Şimdi MHP ile ittifakın bu vaadi ortadan kaldırdığını düşünenler var. “Hani koalisyon olmayacaktı. MHP ile resmen koalisyon yapıldı” diye tepkilerini ifade edenler var. Yine tabanda ve seçmen arasında tek adamlık kaygıları da gözleniyor. Referandumdan sonra geçen süreçte tek adam eleştirisinin haklılığını kabul edenler var.

Belediye operasyonları: Bir diğer konu ise belediye başkanlarının görevden alınması. AKP’de en önemli kentlerin büyükşehir belediye başkanları art arda görevden alındı. Metal yorgunluğu yeterince ikna edici değil. Zaten bu görevden alınmaların iyi anlatılamadığı görülüyor. Anketlerde görevden alınmaların nedeni için yüzde 70 oranında yolsuzluk çıkıyor.

Seçmen, bu görevden almaları yolsuzluğa bağlıyor. Görevden alınanların yerine gelen isimler de yeterince tanınmıyor. Ankara’daki yeni başkan bir ölçüde tanındı ama İstanbul’daki hiç tanınmıyor. Bu yerel seçimler öncesi ciddi bir handikap.

HDP’deki sessizlik: HDP seçmeninde, özellikle Güneydoğu’da belli bir oranda sessizlik ve tercihini ifade etmeme tavrı olduğunu gözlüyoruz. Güneydoğu’daki anketlere bizzat kendim katıldım. Çözüm umudu ve sürecinin devam ettiği zamanlara göre bölgede HDP seçmeninin belli bir bölümünün tercihini net olarak belirtmekten kaçındığı görülüyor. HDP, barajın hemen altında bir oranda seyrediyor ama yeni bir durum olarak sessiz seçmenin sandık başında oyunu vermesiyle barajı aşması muhtemeldir.

CHP’nin adayı önemli: CHP, şu an da AKP ile birlikte baraj sorunu olmayan iki partiden biri. Anketlerde kararsızlar dağıtılmadan yapılan hesaplamalarda yüzde 22’ler düzeyinde oyu var. Ancak hayır cephesinin amiral gemisi niteliği nedeniyle CHP’nin kendi oy oranı değil, cumhurbaşkanı seçiminde nasıl bir aday çıkaracağı önemli. Çünkü beraber hareket edeceği partiler de bunu bekliyor. Yüzde 50+1 şansı da CHP’nin çıkaracağı adaya bağlı. Özellikle ikinci tur açısından.

Akşener acele etmek zorunda kaldı: İYİ Parti de yüzde 6’nın üzerinde bir oranda oya sahip. Ancak İYİ Parti’nin asıl gücü cumhurbaşkanı seçiminde görülecek. Çünkü şu anda Meral Akşener çok acele etmek zorunda kaldı.

Yeterince hazırlık yapamadı. Partisinin seçim dışı kalacağı kaygılarıyla hızla teşkilatlanmaya gitti, hızla kongreleri gerçekleştirdi. Ayrıca sesini yeterince duyurumadı ve partisini tanıtamadı. Seçimlerin normal zamanında yapılacağını düşünüyorum ama yine Akşener’in hep söylediği 15 Temmuz tarihi de elde bir kart olarak duruyor.