Gündem

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: İmar Barışı'nı fırsatçılık gibi görenler var; ödeme yapıp kurtulamazlar

"Kimsenin yanına kâr kalmadığını herkes görecek"

04 Kasım 2018 11:59

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy,  turizm  bölgelerinde artan kaçak yapılara dikkati çekti.  31 Aralık 2017'den sonra ‘İmar Barışı'nı bir fırsatçılık gibi görüp kaçak yapılaşma yapanları işaret eden Bakan, "İmar Barışı’nı fırsatçılık gibi görenler var. Sanıyorlar ki ödemeyi yaptıkları zaman kurtulacaklar. Öyle bir ihtimal yok. Kimsenin yanına kâr kalmadığını herkes görecek. Tek tek tespit ediyoruz" dedi. 

 "İhbar yağıyor, bölge duyarlı"

8 Haziran'da yürürlüğe giren ‘İmar Barışı', 60 milyon yılda oluşan, 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olan peribacalarında kaçak yapılaşmayı hızlandırdı.  UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bölgedeki butik otel, kafe ve villalar tarihi yok etmeye başladı.  Bakan Ersoy, Sözcü'den Özlem Gürses'e  "İmar Barışı'nı suistimal eden fırsatçılara ödün verilmeyeceğini" söyleyerek,  turizmdeki son çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi: 

"-Herkes İmar Barışı'nın turizm bölgelerine olumsuz etkisi olduğunu söylüyor…

Çevre ve Şehircilik Bakanımız ile de görüşüyoruz. Kaçak yapıların tespitlerini tek tek yapıyoruz. Nasıl yıkıldığını da beraber göreceğiz…

-Tam da seçim öncesi, uygulamak zor değil mi?

31 Aralık 2017'den sonra yapılmış yapılarla ilgili çok hassasız, o açıdan kimsenin bir endişesi olmasın. 31 Aralık 2017'den sonra ‘İmar Barışı'nı bir fırsatçılık gibi görüp kaçak yapılaşma yapanlar, sanıyorlar ki ödemeyi yaptıkları zaman kurtulacaklar. Öyle bir ihtimal yok. Kimsenin yanına kâr kalmadığını herkes görecek. Tek tek tespit ediyoruz, çok ihbar da yağıyor. Bölgede bir duyarlılık var bununla ilgili.

-Genel olarak turizm işletme imarları ile ilgili çok başlılık var sanırım… 

Doğru, o konuyu da çözmek için çalışıyoruz. Yetkilerin bir kısmı Orman Bakanlığı'nda, bir kısmı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda, bir kısmı valilikte, bir kısmı belediyelerde, bir kısmı bizde. Bütün bunları yeni bir yaklaşımla yeniden düzenliyoruz.

-Peki turizmde en temel hedefiniz nedir?

Nitelikli turisti, geceleme süresini ve buna bağlı olarak turizm gelirlerini artırmak. Amacımız, Batılı, ABD'li, Asyalı ve Arap turistler gibi çok çeşitli turist kitlelerinin Türkiye'ye gelmesini sağlamak. Adım adım ne yapacağımızı ve nasıl yapacağımızı biliyoruz. Artık söylem vakti bitiyor, eylem vakti başlıyor.

Bizim yarışacağımız şehirler Londra, Paris

-Bunun için çıtayı yukarı koymak gerek.

Zaten biz de öyle yapıyoruz. Bizim yarışacağımız şehirler Atina, Kahire değil… Londra, Paris… Bakın, Paris'te onca terör olayı oldu, hiçbir şekilde fiyat düşmediler ve hâlâ senede 60 milyon turist ağırlıyorlar. Türkiye'nin en büyük sıkıntısı bu, sürekli fiyat düşürerek turizmi büyütemezsiniz. Yöre halkı da kazanmadan turizm farkındalığını yayamazsınız. Fuarları da gözden geçiriyoruz, dijital iletişimin ve sosyal medyanın bu kadar etkili olduğu bu yeni dünyada Türkiye'nin 130 fuara gitmesine gerek yok. Zamanla 25'e düşüreceğiz bu sayıyı…

-Bir de taksi – Uber çekişmesini sorsam…

Ben prensip olarak Uber'in varlığına karşı değilim ama ortada gerçekten bir haksız rekabet var. Taksi plakası 1.5 milyon TL. Hem bunu almayacaksın, hem vergiden kaçacaksın, bu olmaz. Taksiciler arasında da çok kötü örnekler var; bununla ilgili İçişleri Bakanlığı ve valilik tarafından yeni bir düzenleme yapıldı. Artık taksici odaları meslektaşlarını denetliyor, yetki belgesi soruyor.

-Kapadokya için özel bir statü çalışması yaptığınızı söylediniz…

'Alan Başkanlığı Sistemi'. İmar yetki karmaşasını çözüp hem Türkiye hem dünya turizmi açısından değerli bölgelerimizi korumak için bu çalışmayı yapacağız. Daha önce Çanakkale için uygulanmış, başarılı oldu. Şimdi Kapadokya için hayata geçireceğiz, yılbaşına yetişir.

-Nasıl çalışacak bu sistem?

Yasadan kaynaklanan kurumlara tanımlı yetkilere dokunmuyoruz. Ama merkezi idarenin verdiği imar yetkilerini yeniden düzenleyip Bakanlığımız çatısı altında bir komisyon olarak yapılandıracağız. Böylece imar yetkisi bu komisyonun denetiminde ve Bakanlığımız koordinasyonunda kullanılacak. Doğru bir planlama ve program yapılarak Kapadokya hak ettiği değere ulaşacak."


Röportajın tamamını buradan okuyabilirsiniz