Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, kültür paketi hazırladıklarına değinerek, sanat kurumlarına yönelik yeni bir yapılanma içerisinde olduklarının sinyalini verdi. Bakanlığın Teşkilat Kanunu'nu yeni baştan ele aldıklarını belirten Ünal, "Sanatçının devlet memuru olmasına karşıyım. Sanatçının devlet memuru olması, sanatçının performansını değerlendirmemizi engeller. Ama sanatçı performansı ile vardır. Eğer siz sanatçıyı alır devlet memuru yaparsanız ve onun da kendi performansını herhangi bir şekilde değerlendirmezseniz orada bir sanat ya da sanat etkinliği olmaz" dedi.
Hürriyet'ten Umut Erdem'e konuşan Mahir Ünal'ın açıklamaları şöyle:
“Kültür paketimiz hazır. Bütün kültür politikalarımızı şehir üzerinde somutlaştıracağız. Şehirler kültür ve sanat üretmemeye başladığı anda taşralaşıyor. O yüzden öncelikle şehirlerimizin yeniden kültür-sanat üretildiği merkezlere dönüşmesi gerekiyor. Şimdi, illerimizdeki koroları tekrardan açıyoruz. Tiyatronun 81 ilde olması lazım. Çünkü bizim bu illerde kültür ve sanatı hareketlendirip oradaki yetenekleri ortaya çıkarmamız gerekiyor. Artık biz şehirlerden merkeze sanatçı ve kültür adamı alamıyoruz. Neden, o illerde yetişmiyor çünkü. Kültür-sanat iklimi kayboluyor ve çoraklaşıyor. Kentlerin hafızasının ve kimliğinin korunması, şehirlerin sosyal tarihi, dokusunun korunması bütün bunları nasıl yapacağımızla ilgili eylem planı hazırladık. Bakanlar Kurulu’na sunulduktan sonra açıklanacak.
İyi bir kültür sanat yönetimi
Sanatçının devlet memuru olmasına karşıyım. Sanatçının devlet memuru olması, sanatçının performansını değerlendirmemizi engeller. Ama sanatçı performansı ile vardır. Eğer siz sanatçıyı alır devlet memuru yaparsanız ve onun da kendiperformansını herhangi bir şekilde değerlendirmezseniz orada bir sanat ya da sanat etkinliği olmaz. Kültür paketinin birinci önceliği, iyi bir kültür-sanat yönetimi. Teşkilat Kanunu çalışması yapıyoruz ama kültür-sanatın bir takım siyasi gerilim hatlarına takılmasını istemiyoruz.
En büyük kütüphane
İstanbul’a 10 milyon kitaplık bir kütüphane kazandırıyoruz. Rami Kışlası’nı restore ediyoruz, orayı Türkiye’nin en büyük kütüphanesi yapacağız. Kültürü, sanatı, turizm ile birlikte planlamamız gerekiyor.
Konya'ya Mevlevihane
Konya bu sene dünya İslam turizminin başkenti oluyor. Bu çerçevede birçok etkinlik planlanıyor. Konya’ya büyük bir merkez Mevlevihane yapacağız. Şeb-i Arus törenlerinin o Mevlevihanede, ruhaniyetine, maneviyatına uygun gerçekleşmesi gerekiyor. 2016 yılında çalışmalara başlayacağız.”