Gündem

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Urla'da iki villa için valiyi sattın

Kılıçdaroğlu: Şu ana kadar 50 kez sordum. Bir soruya yanıt almış değilim. En basit soruyu soruyorum. Ayakkabı kutusunda 4.5 milyon dolar banka genel müdürün evinde ne arar?

07 Şubat 2014 00:48

Urla’da bir koyda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yakınlarının villa yapmak istediklerini, ancak valinin 1. derece doğal sit alanı olduğu için yıkmak istediğini belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “İki villaya Vali’yi sattı. İki villayla vali satan hiçbir ülkede Başbakan denmez. Ona “Vali’yi pazarlayan adam' denir dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, arıtma tesislerinden çıkan günlük 800 ton çamuru 4 kat azaltacak ve yüzde 92 oranında kurutacak Çiğli ilçesindeki “Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da yeraldığı 5 bin kişinin katılımıyla yapılan törenle açıldı. CHP’nin henüz adayını açıklamadığı ilçelerdeki aday adaylarını destekleyen pankartlar dikkat çekti. Özellikle tesisin yeraldığı Çiğli ilçesindeki belediye başkan aday adayları pankart yarışına girdi.
Kılıçdaroğlu’yla birlikte törene CHP Ankara milletvekili Sinan Aygün, CHP İl Başkanı Ali Engin, CHP Genel Başkanı Yardımcıları Erdoğan Toprak, Bülent Tezcan, Sezgin Tanrıkulu, CHP İzmir milletvekilleri Alattin Yüksel, Hülya Güven, İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, İTO Meclis Başkanı Nebi Akdurak da katıldı. Kılıçdaroğlu “Başbakan Kemal sloganlarıyla karşılandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kürseye çıktığından bir vatandaşın gösterdiği ayakkabı kutusunu gördüğünü belirterek, “Ayakkabı kutusunu gördüm Ne olduğunu iyi biliyorum dedi. İzmir’de olmaktan mutlu olduğunu ve İzmirlilerle gurur duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin en aydınlık kenti, sanayi, çevre dostu, kültür, fuarlar kenti İzmir. Sadece Türkiye’nin değil Akdeniz’in de incisi İzmir. Başkan Kocaoğlu, çevre konusunda ne kadar duyarlı olduğunu gösterdi. Devletin yaptıklarının daha fazlasını İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir’e yaptı. Ankara, İstanbul Büyükşehir Belediyeleri metro yapamadılar. “Biz yapamıyoruz, boyumuzu aşıyor’ dediler. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise kendisinin yapacağını ve kente hizmet vereceğini söyledi dedi.
Çevrenin çok önemli olduğunu, Başkan Kocaoğlu’nun İzmirlilerin güzel bir çevrede yaşamasını istediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bu hedef için büyük yatırımlar yapılıyor. Çiğli Belediye Başkanı siyasetteki kokuyu de gidereceğimizi söyledi. İzmir güzel kokuyor çünkü güzel kent. Kokunun büyüğü Ankara’dan geliyor Ankara’ya giderseniz burnunuzu tıkayacaksınız" dedi.
Kılıçdaroğlu, 30 Mart seçimlerinde bir gerçeğin altını çizeceklerini belirterek “Türkiye’de temiz siyasetin yolunu açmak zorundayız. Halka hesap veren siyaset yolunu açmak zorundayız . İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı beş altı yerde kent ormanı yaptı. Yargılanıyor. Kalkıyorsun kent ormanı yapıyorsun. Milyon Ali’ye verebilirdin. Biliyorsunuz İzmir’e gelen bir Milyon Ali var. Müteahhitlerin parasıyla parfüm dağıtıyor dedi.
 

Darbeye beraber karşı çıkarız

 
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’a da seslenerek “Gerçekleri sen de ben de biliyoruz. Şu ana kadar 50 kez sordum. Bir soruya yanıt almış değilim. En basit soruyu soruyorum. Ayakkabı kutusunda 4.5 milyon dolar banka genel müdürün evinde ne arar? Yanıtı var mı? Yok. Konuşmuyor. Sadece darbe yapıldığını söylüyor. Kim yaptı? Darbe yapıldıysa gel yanıma beraber karşı çıkacağız. Halkın dışında başka irade kabul etmiyoruz dedi.
 

Valiyi pazarlayan adam

 
CHP lideri Kılıçdaroğlu, İzmirlilere seslenerek “Sizin bir Vali’niz vardı" dedi. Urla’da güzel bir koyda Başbakan Erdoğan’ın yakınlarının villa yapmak istediklerini, ancak Vali’nin 1. derece doğal sit alanı olduğu için yıkmak istediğini belirten Kılıçdaroğlu “İki villaya Vali’yi sattı. İki villayla vali satan hiçbir ülkede Başbakan denmez. Ona “Vali’yi pazarlayan adam' denir dedi.
 

Muhalefete tahammülü yok

 
Başbakan Erdoğan’ın Gezi olayları sırasında özel bir tv yöneticisini aramasıyla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu “Fas’tan telefon ediyor. “Aman bu sözler neden tv ekranında yazıyla yeralıyor’ diyor. Düşünebiliyor musun muhalefete tahammül edemiyor. Hep beraber ayın 30’unda sandığa gidecek, kul hakkı yiyenden hesap soracağız. Temiz siyaset yolunu açmak için oyumuzu kullanacağız. Kadın erkek eşitliği için oy kullanacağız dedi.
Seçim tarihi olan 30 Mart’ın demokrasi tarihi açısından önemli bir gün olacağını belirten Kılıçdaroğlu “Çocuklarımız geleceğin belirleyeceğiz. Demokrasimizin, halkın güvencesi altında olduğunu kanıtlama imkanına kavuşacağız. Hepimize düşen görev var. Ben görevimi yapmaya çalışıyorum. Kadınlar erkeklere düşen görevler var. Çocukların geleceği için hep beraber çalışacağız. Güzel İzmir’e selamlar. Türkiye’nin gözü 30 Mart’da İzmir’e kilitlendi. Daha yüksek oy bekliyoruz. Sesinizi tüm Türkiye ve dünya inşallah duyacak dedi.
 

İTO'da konuştu

 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İTO üyeleriyle Meclis Salonu’nda bir araya geldi. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, selamlama konuşmasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve adayı Aziz Kocaoğlu için "Umarız seçimi kazanır" dedi. Demirtaş daha önce kendisini ziyaret eden Ak Parti ve MHP adayları için de aynı dilekte bulunmuştu. 
 

Eğitime vurgu

 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üçüncü kez geldiği İTO’da sözlerine İzmir’i överek başladı. Kılıçdaroğlu, İzmir’in bir dünya, sanayi ve ticaret, sanat ve inanç kenti olduğunu bunun korunması ve büyütülmesi için herkese görev düştüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, dünyanın en stratejik ürününün insan beyni olduğunu vurgulayarak, “Düşünüyor sorguluyor. Bir toplumun büyümesi gelişmesi için temel aktör. İnsan nasıl bir çerçeve çizmeli ki biz bilgi toplumunu yakalamış olalım. Bütün dünya bunu biliyor, eğitim. Eğitimle toplumu geriye de götürebilirsiniz ileriye de taşıyabilirsiniz. Çocuk dillendiği andan itibaren 'bu nedir’ diye soru sorar. Biz eğitime yeteri kadar önem verdik mi? Biz bilgi toplumunu yakalamak için eğitim politikamızı yeniden oluşturduk mu? Bilgi toplumunu yakalayan ülkelere baktığımızda eğitimde çok önemli mesafeler almışlar” dedi. 
 

Düşünceden korkmamalıyız

 
Kılıçdaroğlu, son günlerde yaşanan tartışmalara üzüldüğünü belirterek, şöyle konuştu: "Türkiye’yi yeniden inşa etmek zorundayız. Son günlerdeki tartışmalara bakın hepimiz üzülüyoruz. Keşke tartışma alanlarımız farklı şeyler olsaydı. Oturup uygarca tartışabilseydik. Ekonomik Sosyal Konsey’in üç ayda bir toplanması lazım. Bir anayasal kurumdur. Ülkenin ekonomik ve sosyal sorunlarını tartışır, ama beş yıldır toplanmıyor. O zaman ciddi bir sorunumuz var demektir. Siyaseti yeni bir alana taşımak zorundayız. Bu da daha fazla demokrasi ve özgürlük alanıdır. Asla düşünceden korkmamalıyız. İnsanlar farklı düşünürler. Farklı düşünen toplumlar gelişir. Bunun yolu eğitimdir. Eğitime yeterli kaynak ayırabilir muyuz? Hayır." 
 

2 yıldır mali raporlar gelmiyor

 
Kılıçdaroğlu, Sayıştay raporlarının iki yıldır meclise gelmediğini hatırlatarak, ticaret ve sanayi odalarının, STK’ların bunu sorgulaması gerektiğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Açıkça bir yolsuzluğu ortaya koydunuz çok açık tüm belgeleriyle. İktidar partisi derse ki bunu reddedeceksiniz red çıkıyor. O zaman burada ahlaki sorunumuz var. Sağlıklı denetimi yerine getirmiyor. TBMM kanun çıkarır, kamu harcamalarını denetler. Bu görevi Sayıştay aracılığıyla yapar ve bir mali rapor hazırlar. Milletvekilleri de açarlar okurlar doğru ya da yanlış ona göre bütçe görüşmelerinde konuşurlar. Son iki yıldır mali raporlar gelmedi. Dünyada örneği yoktur arkadaşlar. İtiraz eden oldu mu? Ticaret odaları borsalar TÜSİAD, TOBB, sivil toplum itiraz edecek. Benim vergimi nereye harcadın diye soracak. Demokrasinin çıkış noktası ödenen vergilerin nereye harcandığını sormaktır. Bizim demokrasimiz dünyada hibrit demokrasi olarak adlandırılıyor. Yargı bağımsız ve tarafsız olmak zorundadır." 
 

Merkel bir dakika o koltukta oturamazdı

 
Kılıçdaroğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel’i örnek göstererek, şunları söyledi: "Toplumu ileriye taşımak ahlaki değerleri yükseltmek zorundayız. Siyaset ahlaki temeller üzerine inşa edilmezse bizim anladığımız siyaset değildir. Son günlerde yaşadığımız olaylar herhangi bir batı ülkesinde olsa Hükümet çoktan gitmişti. Merkel’i düşünün. Bir televizyon kanalında bir şeyi beğenmiyor, telefon açıp da 'kaldır oradan’ diyor. Düşünebiliyor musunuz? Bütün Almanya ayağa kalkar, Merkel bir dakika o koltukta oturamaz. Bize ne oldu? Bir sorunumuz var. Bunu bağırmadan çağırmadan oturup düşünmek zorundayız. Toplumu yeniden inşa edelim derken bunu kastediyorum." 
 

Boğazınızdan haram geçmiyorsa korkmayacaksınız

 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "SSK Genel Müdürlüğü yaptım. Türkiye bütçesinden sonra en büyük ikinci bütçeyi yönettim. Çok sorunlar vardı. Her bakanla kavga ettim. Sistemi kendi içinde düşündüğünüz zaman her sorunu aşabileceğinize inanın. Ülkenin her sorunu aşabilecek ve çözebilecek kapasitesi insan kaynağı var. Genel Müdür iken soruşturma geçirdim. Her şeyin hesabını verdim. Boğazınızdan aşağıya haram lokma inmiyorsa hiçbir şeyden korkmayacaksınız."