Gündem

Kılıçdaroğlu'ndan Davutoğlu'na: PYD, Cenevre'ye katılmasın diyorsun, Salih Müslim'i Türkiye'ye niye davet ettin o zaman?

"Eğer Türkmenleri masaya oturtmazsanız bunun hesabını verirsiniz"

26 Ocak 2016 16:00

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye krizinin çözümü için 29 Ocak'ta başlaması planlanan Cenevre Görüşmeleri'ne PYD'nin katılmasına karşı çıkan hükümeti desteklediklerini belirterek, "PYD, Cenevre'ye katılmasın diyorsun, tamam da Salih Müslim'i Türkiye'ye niye davet ettin o zaman?" diye sordu. Kılıçdaroğlu, Türkmenlerin barış görüşmelerine davet edilmeyeceği yolundaki haberleri hatırlatarak, "Eğer Türkmenleri masaya oturtmazsanız bunun hesabını verirsiniz" dedi.  

PYD lideri Salih Müslim, Kobanê'ye yönelik IŞİD saldırılarının yoğunlaştığı Ekim 2014'te Türkiye’ye geldiği, başta MİT olmak üzere bazı kritik makamlarla görüşmelerde bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Sayın Mustafa Koç'un zamansız ölümü herkesi üzdü. Gerçektende Cumhuriyetin yetişdirdiği önemli biri. Mustafa koç sadece üretmedi, sosyal projelere de destek verdi. Koç ailesine sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Edebiyat dünyası Tahsin Yücel'i kaybetti. Edebiyat dünyasının başı sağolsun.

 

"Halkın milletvekili Kamer Genç"

 

Hani deriz ya milletinvekili, Kamer Genç milletinvekiliydi. Genç gerçekten rüzgara karşı yürüyen adamdır. Haksızlıklara tahammül edemiyordu. Tek başına bir muhalefet partisinin yapması gerekenleri yaptı. Kim olursa olsun ezilenlerin, hakkın, insandan yana tavrını koydu. Ailesine baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz.

 

"Eğer Türkmenleri masaya
oturtmazsanız bunun hesabını verirsiniz"

 

Geçmişin acıları var. Biz geleceğe umutla bakmalıyız. Geçmişten ders alıp, geleceği inşa etmeliyiz.Temel sorunlarımızdan biri dış politikamızdır. Defalarca uyarı yapmamıza rağmen dinlemediler. Türkiye, Suriye konusunda ağır bir yenilgi alınmış. Bizim önerilerimiz Cenevre'de görüşülüyor. Şuan da hükümet bizim geldiğimiz noktada. Ortadoğu'da daha güçlü olmak istiyoruz. Türkmenleri de masaya oturtmaları gerekiyor. Eğer oturturlarsa biz hükümete destek veririz. Sayın Davutoğlu, sakın ağzına bir daha "kırmızı çizgi"yi almayınız.

 

"Salih Müslim'i Türkiye'ye niye davet ettin o zaman?"

 

Siz Salih Müslim'i hangi gerekçe ile Türkiye'ye davet ettiniz? Hangi gerekçe ile? Senin lafın, politikan havada kalmıyor mu? İtibarı kaybolan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. İtibarımızı kazanmak için bizden ne istenirse yapmaya hazırız. Barış içinde yaşamak istiyoruz. Türkmenleri masaya oturtmazsanız bunun hesabını millete vereceksiniz.

 

"Sayın Erdoğan ile aramızda bir tartışma var"

 

Biz hukuka bağlı, hukukun üstünlüğüne inanan bir siyasi gelenekten geliyoruz. Sayın Erdoğan ile aramızda bir tartışma var. Türkiye'nin içinde bulunduğu çürümüşlüğü topluma anlatma için fırsatımız oldu. Ahlak bütün inançların ortak temelidir. Bütün hukuk ahlak üzerine inşa edilir. Ahlak bir toplumun insanlık tarihinin kültüründen, geleneklerinden beslenir. Toplumda herkes o ahlaki kurallar uymak zorudadır. Ahlak toplumun temelidir der bir bilge. Bizim ahlak üzerinde durmamız bir zorunluluktur. CHP iktidara geldiğinde ilk üç ay içinde çıkaracağı kanunun adı temiz siyaset kanunuydu.

 

"Bugün Türkiye'de 4 kişiden 1'isi depresyonda"

 

Kişiyi kanaat önderi yapan, onun ahlaklı duruşu ve toplumun ona verdiği değerdir. Onlar ahlak konusunda ne kadar duyarlı olursa, toplum da o kadar ahlaki temeller üzerinde yükselir. Eğer bir ülkede bir bakan rüşvet alıyorsa, siz vatandaşa "rüşvet alma" diyemezsiniz. Bir siyasetçi yalan söylerse siz "yalan söyleme" diyemezsiniz. Birbirimizi bilgiyle, ahlakla, sağduyu ile beslemek zorundayız. 13 yıldır bunlar ülkeyi yönetiyor. Toplumdaki çürümüşlüğü birisi çıkıp bunu ortaya koymalı.

1- Bugün Türkiye'de 4 kişiden 1'isi depresyonda. Antidepresan ilaç kullanımı 1 yılda 26 milyon. İnsanlar niye depresyona girer? 26 milyon insan antidepresan ilaç kullanır?

2- Boşanma olayları hızla artıyor. Yüzde 37,3 boşanma oranlarındaki artış. Aile temelden sarsılmaya başladı. Kadına şiddet yüzde 1400 arttı. Gaziantepli bir işçi kardeşim borçlarından dolayı kendini yakmak istiyor. Bunun hesabını veremiyorlar. 6 milyonu aşkın işsizimiz var. Ailelerin yüzde 85'i geçim sıkıntısı çekiyor. Kredi kartları, tüketici kredisi borçlarında artış yüzde 5682.

3- İntihar olaylarında artış. Neden intihar oranlarında artış olsun? Artış yüzde 33. Gencecik çocuklarımız intihar ediyorlar.

4- Uyuşturucu. Son 13 yılda yaygınlaşan uyuşturucu Türkiye'nin başına bela olmuştur. Uyuşturucu bağımlılığında artış yüzde 678. Bonzai kullanımında artış yüzde 300. Uyuşturucu kullanım yaşı 10'a indi. Bu uyuşturucu olayını Meclis çözsün diye getiriyoruz, AKP bunu reddediyor. Bize göstermedikleri gerçeklerdir bunlar. Fuhuşta yüzde 790 oranında artış var. 300 bini aşkın kadın esir ticareti gibi kullanılıyor. Cezaevlerinin tamamı tıklım tıklım artış yüzde 437. 

 

"Sen ettiğin yemine sadık kalmazsan,
vatandaş kanuna sadık kalmaz"

 

Neden ahlaktan, namus, şereften söz ediyorsun diyorlar. Bunları bildiğim halde susarsam, bu ülkenin namus ve şerefini nasıl koruyacağım? Oturdunuz, yemin ettiniz. Ben değil, sen ettin. Millete örnek olmak zorundasın. Sen örnek oldun da biz saygısızlık mı yaptık? Birisinin sana bunları hatırlatması lazım. Gazeteciler yazamıyor, vatandaş korkudan söyleyemiyor. Sen ettiğin yemine sadık kalmazsan, vatandaş kanuna sadık kalmaz.

 

"Ey diktatör bozuntusu; senin rakibin olamam çünkü kimse yolsuzlukta eline su dökemez!"

 

Ben senin rakibin olamam çünkü kimse yolsuzluk ve kul hakkı yemede senin eline su dökemez. Ey diktatör bozuntusu benim karnım ağrımıyor. Benim yüreğim ağrıyor. Bu diktatör bozuntusunun yüreği işkembesine indiği için bunda yürek yok. Ondan bu memlekete fayda gelmez. 17-25 Aralık'ta yediklerinin midesinde sorun yarattığını gayet net biliyorum. Evet senin rakibin olamam bende yürek sende işkembe var. Bir ülkenin cumhurbaşkanı böyle eleştirilmemeli doğru ama hak ediyorsa."