CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “AKP yeni Osmanlıcılık adı altında 20. Yüzyılın başında çökmüş bir hareketi yeniden ambalajlayarak uygulamaya koymaya çalışıyor" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “Bu durum hem Arap ülkelerinde farklı bir tepkiyle karşılandı, hem de Türkiye gittikçe tarihsel ittifaklarından uzaklaştı. Bugün Arap sokağında AKP birleştirici değil kutuplaştırıcı bir faktördür. Devletler nezrinde ise tamamen yalnız bir aktördür" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 5. İstanbul Forumu'na katıldı. Forumda konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye, Ortadoğu ve dünyanın çok zor bir dönemden geçtiğini ifade ederek, “Bu süreçte Türkiye'nin güvenliğine, istikrarına ve toplumsal barışına yönelik, çok büyük tehditlerle karşı karşıyayız. Toplumun önemli bir kesimi hem kendi ailelerinin geleceğine, hem de ülkemizin geleceğine ilişkin büyük kaygılar taşıyor. Bize şu soruları soruyorlar; Türkiye gelecekte özgürlük çoğulcu bir demokrasimi olacak, yoksa Türkiye otoriter, baskıcı bir rejime mi dönüşecek? Çocuklarımız IŞİD, El Nusra gibi terör örgütlerinin tehdidi altın da mı olacak? Yoksa eşit yurttaşlar olarak barışı ve refahımı paylaşacak. Türkiye batı ittifakının mı, yoksa baskıcı ve dünyanın mı bir parçası olacak?" dedi.
‘Türkiye bu düzeyin çok uzağında’
Doğan Haber Ajansı’ndan Gülseli Kenarlı’nın haberine göre, "Hiç kimsenin boş hayaller ve hamasi hislerle bir ülkenin geleceğini tehlikeye atma hakkı yoktur" diyen Kılıçdaroğlu, “Partimizin önceliği ülkemizin Avrupa Birliği'nin temsil ettiği çağdaş değerlere kavuşmasıdır. Evrensel standartlarda bir demokrasi, evrensel standartlarda bir yargı rejimi istiyoruz. Herkes şunu çok iyi bilmeli; güçlü bir ekonominin ve bölgemizde güçlü bir bölgesel güç olmanın garantisi güçlü bir hukuk sistemi ve yüksek standartta bir demokrasidir. Üzülerek söylüyorum Türkiye bu düzeyin çok uzağında" diye konuştu. Kılıçdaroğlu dış politika konusunda da açıklamalarda bulunarak, “Türkiye anti demokratik yönetim tarzı nedeniyle bugün dış politikada da büyük maliyetler ödeyen ve ödeten bir konuma geldi. Komşularla sıfır sorun diye ambalajlanan dış politika, komşularla çözülemez sorunlar noktasına vardırıldı" dedi.
‘Tamamen yalnız bir aktördür’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “AKP yeni Osmanlıcılık adı altında 20. Yüzyılın başında çökmüş bir hareketi yeniden ambalajlayarak uygulamaya koymaya çalışıyor" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “Bu durum hem Arap ülkelerinde farklı bir tepkiyle karşılandı, hem de Türkiye gittikçe tarihsel ittifaklarından uzaklaştı. Bugün Arap sokağında AKP birleştirici değil kutuplaştırıcı bir faktördür. Devletler nezrinde ise tamamen yalnız bir aktördür" dedi.
‘Yaygın bir kanı olarak önümüzde duruyor’
Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirerek, “Öte yandan Türkiye'nin Suriye'nin iç işlerinde daha fazla müdahalede bulunması İran, Rusya ve Çin'den oluşan bir karşı bloğun şekillenmesine yol açtı. Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin, IŞİD ve El Nusra'ya destek verdiği ve bu süreçte körfez ülkelerinin kaynaklarının kullanıldığı uluslararası toplumda yaygın bir kanı olarak önümüzde duruyor. Bu durum sadece Suriye'de değil, Irak ve elbette İran ve Rusya'da da ciddi bir rahatsızlık yarattı" diye konuştu.
‘IŞİD'e verilen utangaç bir destektir’
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin, bugün Ortadoğu'da yalnız ve kimsenin sesini dinlemediği bir ülke konumunda olduğunu ifade ederek, “Türkiye'nin pozisyonu değerli bir yalnızlık değil uluslararası tecrittir ve kimsenin Türkiye'yi bu konumda tutmaya hakkında, yetkisi de yoktur. Kobani olayları Türkiye'nin uğradığı tecridin daha da derinleşmesine yol açtı. Bu politika tercihi en yumuşak şekilde IŞİD'e verilen utangaç bir destektir. Bu destek Türkiye'nin Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile de ilişkisini erozyona uğratan bir etkiye sahip. AKP'nin bölgede uyguladığı politika ne idealisttir, ne ahlakidir. AKP'nin bölge politikası mezhep endekslidir, ayrımcıdır" diye konuştu.
‘Türkiye için ciddi, açık ve yakın bir tehdittir’
Kılıçdaroğlu, “Türkiye'nin içerisinde selefi radikal bir ideolojiye mensup binlerce terör hücresinin uyur pozisyonda olduğu herkes tarafından bilinen bir sır. Bu durumun yarattığı yüksek güvenlik riski Türkiye için ciddi, açık ve yakın bir tehdittir. Türkiye bu tehdidi göremezden gelerek hareket edemez. Bu sorunu halının altına süpüremez. İslam'ın barış dinin olduğunu göstermenin birinci koşulu silahlı terör örgütleri ve cinayete şebekeleriyle iş birliği yapmamaktır. Suriye'de olduğu gibi bu örgütleri taşeron olarak kullanmak, hem insanlığa, hem de İslam'a karşı işlenmiş büyük bir suçtur" şeklinde konuştu.
‘Çok önemli bir projesidir’
Türkiye tüm samimiyetiyle AB üyeliği çalışmalarına öncelik verme politikasına geri dönmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Türkiye örnek bir demokrasi olup bölgenin güvenlik ve istikrarına katkıda bulunacaksa özgürlükleri ve adalet sistemini Avrupa Birliği ile tam uyumlu hale getirmek zorundadır. Zira AB savaşa karşı barışı, yoksulluğa karşı refahı savunanların çok önemli bir projesidir" dedi.
‘Yalnız kalmak istemiyorsak...’
Kılıçdaroğlu, Avrupa kamuoyunda Türkiye'nin olumsuz algılandığını ifade ederek, “AKP'nin 12 yıllık iktidarı sonrasında maalesef Avrupa kamuoyunda son derece olumsuz bir Türkiye algısı gelişti. Avrupa Parlamentosu daha birkaç gün önce ezici bir çoğunluklu önemli bir karar aldı. O kararda düşünce, ifade ve basın özgürlüğü konularından Türkiye'ye ağır eleştirilerde bulunuldu.
Biz Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini demokrasimiz, ekonomimiz ve toplumumuz için vazgeçilmez bir hedef olarak görüyoruz. Türkiye'de otoriter bir rejim inşa etme hevesinin hız kazandığı bir dönemde AB'yi bir demokrasi çıpası olarak görüyoruz. Uluslararası camiada yalnız kalmak istemiyorsak ve tarihin bu önemli dönüm noktasında bölgemizin şiddet sarmalından kurtulup bütün hakların huzura ermesine gerçekten katkıda bulunmak zorundaysak o zaman çok dikkatli düşünmeli ve ona göre demokrasimize çeki düzen vermeliyiz. Türkiye'yi komşularımız ve İslam alemi tarafından gıpta edilir bir özgürlükler ülkesi haline getirmeliyiz" diye konuştu.