*Aslı Tunç
5 Haziran’da başlayan Katar krizinin önemli bir yanı da medya savaşları ve bu krizin tam kalbinde yer alan El Cezire Televizyonu. Şu anda 100’den fazla ülkede 310 milyon haneye ulaşan bu dev haber kanalının geleceği siyasal ve finansal meselelerle iç içe girmiş vaziyette. Son haftadaki olaylara gelmeden önce hafızamızı tazelemekte yarar var.
El Cezire medya kuruluşu ufacık bir ülke olan Katar’ın tek küresel markası. Bu marka da haber üretip Ortadoğu’ya ve dünyaya yayın yapınca tartışmalı olması kaçınılmaz doğrusu. El Cezire televizyonu 1996’da kurulduğundan bu yana küresel politikanın tam da merkezinde olagelmiş. Kanal zamanın Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife Al Thani’nin “gazetecilere olayları gördükleri gibi yazması” emriyle kurulmuş ve o günden bu yana da Katar hükümetinin finansal desteği ile var olmuş. Zaten en tepedeki kurul başkanı her daim Emir’in ailesinden biri olmak zorunda.
Öncelikle, 2006’da kurulan İngilizce kanalla ve Ortadoğu’ya Arapça yayın yapan iki kanalı içerik ve editöryel yaklaşım anlamında birbirinden ayırmakta yarar var. Pek çok uzman bu iki haber kanalın aynı adla anılmasının bile güç olduğundan bahsediyor.
El Cezire İngilizce BBC, CNN ve France 24 gibi uluslararası haber kanallarıyla birlikte var olan ancak ABD ve Avrupa’dan yayın yapmayan tek kanal. Özellikle Ortadoğu’ya klasik Batı bakışından farklılığıyla öne çıkan, profesyonel bir gazetecilik standardını tutturmuş ve dünyada en önemli medya ödüllerini toplamış bir yayın organı.
El Cezire Arapça ise pek böyle bilinmiyor. Tamamen yanlı, Katar hükümetinin propagandasını yapan ve Katar’ın Körfez’deki komşularını çıldırtan yayınlarla öne çıkan bir kanal El Cezire.
Özellikle Amerikan izleyicisi El Cezire’yi 11 Eylül 2001’de Osama Bin Ladin’in video mesajlarını yayınlayan kanal olarak tanıdı. Kocaman altın görünümlü Arapça logo Amerika’nın en çok aranan teröristinin mesajları ile eş değer oluverdi. O dönemin ABD Başkanı George W. Bush bu durumdan ve süregelen Amerikan karşıtı yayınlardan rahatsızlığını belirtse de El Cezire bu mesajların haber değeri taşıdığını ve gazeteciliğin bunları yayınlamayı gerektirdiğini savunmuştu.
El Cezire her şeye karşın Ortadoğu’nun sıkı devlet sansüründe olan kanallarının dışına çıkmayı başarmış bir kanaldı. Örneğin ilk kez İsrailli bir yetkiliyi ekrana çıkaran tek Arap haber kanalı olduğunu söyleyebiliriz. Katar’ın yükselen medya gücüne rakip olarak Suudi Arabistan da kendi politikalarını yansıtmak üzere 2003 yılında Al-Arabiya televizyonunu kurdu. Son haftadaki diplomatik gerilimin Al-Arabiya’ya Katar karşıtı yayınlar olarak yansıdığını tahmin etmek zor değil.
El Cezire televizyonun en tartışmalı dönemi ise 2011 yılındaki Arap Baharı oldu. Katar, Mısır’dan Suriye’ye dek lider değişimine destek verdi. Katar yönetimi Müslüman Kardeşlerin yönetimindeki hükümetin arkasında durdu. 2013 yılında Mısır’da askerî darbe Müslüman Kardeşleri devirince El Cezire tekrar hedef tahtasına oturdu. Mısır aynı yıl kanalın yayını yasakladı ve kanal için çalışan üç gazeteciyi Müslüman Kardeşlerle işbirliği yapma suçundan hapse attı. İki yıl hapiste kaldıktan sonra suçları affedildi. 2015 yılında Suriye ve Irak’ta El Cezire’nin İŞİD terör örgütü için kullandığı “Sünnî Devrimciler” gibi sıfatlar da ayrı bir tartışma konusu oldu.
Arap dünyasında tüm karmaşaya rağmen dev bir medya gücü haline gelen El Cezire, Katar’ın yaşadığı son krizin de merkezinde. Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Ürdün ve onlarla birlikte hareket eden diğer ülkelerin El Cezire’den tamamen kurtulmak istedikleri biliniyor. Bu ülkeler 5 Haziran’dan itibaren El Cezire’yi teröre destek vermekle suçlayarak kanalın yayın lisanslarını iptal ettiler, ofislerini kapattılar ve web sitelerini kararttılar. Birleşik Arap Emirlikleri BeIN sports yayınlarını da kesti. Suudi Arabistan otellerde ve turistik tesislerde El Cezire haber kanalını hâlâ gösterenleri tesisi kapatmaya ek olarak 26 bin dolar para cezasına çarptıracaklarını belirtti.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn, sosyal medya üzerinde kim Katar’ı savunursa hapse atılacağını duyurdu. Gördüğünüz gibi işler çok karışık. El Cezire haber kanalının geleceği ise şimdilik belirsiz. Ancak bu gelişmeler, medyanın olumlu ya da olumsuz etkisinden bağımsız ne kadar sarsıcı bir güç olduğunu bir kez daha gösteriyor bizlere
Bu yazı ilk olarak P24’te yayımlanmıştır.