Karar yazarı Ocaktan: Neden uluslararası suç örgütleri Türkiye’yi bu kadar çok seviyor?

Karar yazarı Mehmet Ocaktan, suç örgütü liderlerinin merkez olarak Türkiye'yi seçtiği iddiasına ve son dönemde birçok suçlunun yakalandığına işaret ederek, " Evet yeni İçişleri Bakanı’yla birlikte uluslararası suç örgütü mensupları yakalanıyor, bu önemli. Ancak meselenin daha vahim bir boyutu var ki orası kelimenin tam anlamıyla bir utanç resmine işaret ediyor. Yakalanan bu uyuşturucu ve kara paracıların önemli bir bölümüne Türk vatandaşlığı verilmiş olması.. Peki neden uluslararası suç örgütleri Türkiye’yi bu kadar çok seviyor?" dedi.

Bu durumun üç temel nedeni olduğunu söyleyen Ocaktan, "Kara para aklama koşullarının uygun olması, kolay vatandaşlık alınabilmesi ve vize uygulaması olmaması" ifadelerini kullandı. Ocaktan, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz yüzünden 500 bin Amerikan doları karşılığında sermaye yatırımı gerçekleştirmek ve en az 400 bin Amerikan Doları karşılığında taşınmaz almak şartıyla yabancılara Türk vatandaşlığı verildiğine değinerek, köşe yazısında şunları kaydetti:

"Ve yine aynı finansal gerekçelerle Türkiye arka arkaya “varlık barışı” çıkartarak menşei belli olmayan paraların sorgusuz-sualsiz girişine izin veriyor.

Eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Furkan Sezer “varlık barışı”ndan yararlanan kara para sahiplerinin önce vatandaşlık aldığı ve devamında kara parayı Türkiye’ye getirerek finansal sisteme soktuğuna dair gözlemler olduğuna işaret ediyor. (KARAR, 16 Aralık/2023)

Maalesef Türkiye şu anda bu fotoğraf yüzünden, yani ‘kara para’ ile yeterince mücadele etmediği gerekçesiyle FAFT’ın ‘gri listesi’nde yer alıyor. Eğer şu anda sürdürülen mücadelenin başına bir kaza gelmezse, FATF’ın 2024 yılı Haziran ayında vereceği kararla gri listeden çıkma ihtimalimiz var.

AKP iktidarının son beş yılında ekonomiden hukuka ve dış politikaya kadar pek çok alanda yaşanan bütün olumsuzlukların müsebbibi olarak ‘dış güçler’ olarak gösteriliyor. Umarız, bu kez de uluslararası mafya ve uyuşturucu tacirlerini Türkiye’ye ‘dış güçler’in getirdiği gibi absürt bir söylemle karşı karşıya kalmayız"

Yazının tamamı için tıklayın