Gündem

İzmir İnciraltı Yurdu’nda taranan 5 öğrenci için Meclis araştırması açılmadı

CHP’nin, 12 Eylül darbesinde İzmir İnciraltı Yurdu’nun bahçesinde taranarak öldürülen 5 öğrenci ve olayların aydınlatılmasına yönelik verdiği Meclis araştırması önergesi TBMM’den vize alamadı

04 Mayıs 2012 19:34

 

HÜLYA KARABAĞLI - T24/Ankara


CHP’nin, 12 Eylül darbesinde İzmir İnciraltı Yurdu’nun bahçesinde taranarak öldürülen 5 öğrenci ve olayların aydınlatılmasına yönelik verdiği Meclis araştırması önergesi TBMM’den vize alamadı. Araştırma komisyonu kurulması önergesi, hükümetin oylarıyla reddedildi. Konuyu TBMM gündemine getiren İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, “Yaşamını yitiren öğrencilerin otopsilerinde M-1 ve M-6 otomatik silahlarından çıkan mermilerle vurulduğu belirlenmiştir. Hatta bir tanık anlatımına göre o geceye ait kurşun izleri halen İnciraltı Yurdu’nda bulunmaktadır. Ama gerçekler bir türlü açığa çıkamadı” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP’li Moroğlu, 12 Haziran 1980’de İnciraltı Yurdunda yaşananları anlattı.

Moroğlu’nun konuşması şöyle:


“Halay çeken, bahçede oturan öğrenciler tarandı”


O yıllarda üniversite sınavları bütün illerde yapılmıyordu sadece birkaç tane büyük ilimizde yoğunlaşarak belli illerde yapılıyordu ve Türkiye'nin dört bir yanından 13 Haziran üniversite sınavlarına katılmak için gelen gençler barınmak için İnciraltı Yurdu’na sevk edilmişlerdi. ‘Sınav stresini ortadan kaldırsınlar, sınava rahatça girsinler" diye yurtta kalan öğrenciler tarafından bir şölen düzenlendi. Daha bu şölen düzenlenir düzenlenmez saat 21.00-21.30 civarlarında İnciraltı Yurdu’nda şölen yapan, halay çeken, oturan öğrencilerin arasına yanaşan bir arabadan kurşunlar yağdırıldı. Biraz sonra "Ayağa kalkın" sesleriyle ayağa kalkan öğrencilere bir üç dakika daha tarama yapıldı ve İnciraltı yurtlarında 5 tane öğrenci yaşamını kaybetti.”


18 yaşında Balıkesirli, Diyarbakırlı çocuklar öldü


İsmail Baytak'tı bir tane öğrenci, on sekiz yaşında, Balıkesir Sındırgılıydı. Mehmet Ali Arun'du, Balıkesir Burhaniyeliydi. Mustafa Uslu'ydu, Manisa Turgutlu'dandı. Ali İhsan Tan'dı, Diyarbakırlıydı. Hüseyin Akdağ'dı, Nazilliliydi. Otopsi raporu yapıldı. Hastaneye gitmelerine, İnciraltı Yurdu’ndan çıkmalarına uzun süre izin verilmedi ama hastanede ihmal var mıydı, yok muydu o da araştırılmadan gençlerin öldüğü ve otopsi raporlarında da M-1 ve M-6 silahlarından çıkan kurşunlarla taranarak öldürüldüğü otopsi raporlarına geçti.”


“Askerler ateş açtı”


CHP’li Moroğlu’nun olaya ilişkin bilgileri şöyle:

12 Haziran 1980 tarihinde İzmir İnciraltı Öğrenci Yurdu’nda, bahçede bulunan öğrencilerin üzerine askerler tarafından ateş açıldı. Açılan bu ateş sonucunda İsmail Baytak, Mehmet Ali Arun, Mustafa Uslu, A.İhsan Tan, Hüseyin Akdağ hayatını kaybetti. 24 öğrenci de yaralandı.


“Ölenlerin hepsi arkadan vuruldu”


Yapılan araştırmalarla, hayatını kaybedenlerin tamamının arkadan vurulduğu, öğrencilere herhangi bir uyarı yapılmadığı hatta tanık anlatımlarına göre 3 dakika süren ateşin ardından, öğrencilere ayağa kalkmalarının söylediği, öğrencilerin ayağa kalkmaya yeltendikleri sırada yeniden ateş açıldığı ortaya koyulmuştur. Bazı öğrencilerin başka yurtlar yerine bilerek İnciraltı Yurdu’na yönlendirildiği ifade edilmektedir. Bu ifadelere göre 12 Haziran 1980 tarihinde yaşanan olaylar o anda gelişmemiş, tasarlanmıştır. Yaşamını yitiren öğrencilerin otopsilerinde M-1 ve M-6 otomatik silahlarından çıkan mermilerle vurulduğu belirlenmiştir. Hatta bir tanık anlatımına göre o geceye ait kurşun izleri halen İnciraltı Yurdu’nda bulunmaktadır.


“Dosyalar Ankara Merkez Komutanlığı’nda”


Bu acı olay nedeniyle sorumlularla ilgili olarak nasıl bir yasal sürecin işlediğine dair somut bir veri mevcut değildir. Yasal tüm girişimlere rağmen o dönemde yargılamaya ait dava dosyasına ulaşılamamıştır. Dava dosyasının sıkıyönetim döneminde yapılan tüm yargılamalarla ilgili dosyaların muhafaza edildiği Ankara Merkez Komutanlığı’nda olduğu ifade edilmektedir.

Tanık anlatımları ile sabit olan ateş emrini veren, bu emri uygulayan ve yaralı öğrencilerin yurt bahçesinden çıkmasına izin vermeyen askerler hakkında yürütülen yargılama sürecinin gün yüzüne çıkması gerekmektedir.