Yaşam

Romanlar 'dayanışma' için İstanbul ve İzmir'de buluşuyor

Avrupa Irkçılığa Karşı Taban Hareketi'nin yaptığı çağrıda 'Roman halkı yalnız değildir! Herkesi Roman halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz!' denildi

06 Ekim 2012 17:34

Avrupa’nın 15 ülkesinden ırkçılık karşıtları ve Roman sivil toplum örgütleri, ırkçı cinayetlere ve Romanlara yönelik ayrımcı yasalara son vermek amacıyla, Romanlara yapılan zulümlere dikkat çekmek için “Uluslararası Romanlarla Dayanışma Günü” etkinlikleri kapsamında 5-7 Ekim tarihlerinde İstanbul ve İzmir'de buluşuyor.

Roman yerleşimlerinin yıkımını durdurmak ve siyasi amaçlarla Roman halkına yönelik ayrımcı yasalara son vermek hedefiyle gerçekleştirilecek olan etkinliklerin ilki 5 Ekim Cuma günü Dünya Roman Konseyi Ortadoğu’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Salih Şentürk ve DurDe’den Levent Şensever’in katıldığı panelle başladı.

Etkinlik kapsamında yarın (7 Ekim Pazar) İzmir ZMO Lokali’nde saat 14.00’da başlayacak panelde Ege Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Özcan Çayırlı ile DurDe’den Ersin Damarsardı konuşacak, ardından Juliette Jourdan ve Idit Bloch’un yönettiği Unutulan Soykırım - II. Dünya Savaşı sırasında Avrupa Çingeneleri filmi gösterilecek.

 

Avrupa Irkçılığa Karşı Taban Hareketi'nin yaptığı çağrı şöyle:

"Roman Halkıyla Dayanışmaya!

Roman halkı; Çiganlar, Çingeneler, Sintiler yüzyıllardır zulme uğruyor. Roman halkına yönelik önyargılar Avrupa’nın birçok ülkesinde uzun yıllardır sürerken, şiddet olayları son yıllarda hızla tırmanıyor.

Örneğin, Orta Avrupa ve Balkanlarda Romanları kamusal alanlardan dışlayan, çoğu kez yaşam alanlarından söküp atma biçimini alan uygulamalar yaygın ve birçok kent ve köyde Roman halkı duvarlarla çevrili, su, elektrik ve kamu hizmetinin olmadığı mahallelerde üst üste yaşamaya zorlanıyor.

Dahası, Bulgaristan’da 2011’de aşırı sağ Ataka Partisi “Romanlara Ölüm!” ve “Romanlardan Sabun yapın!” sloganları ile 20 kentte Roman karşıtı protestolar düzenledi. Macaristan’da Jobbik Partisi’nin paramiliter grupları Roman halkını terörize etmekte, Gyongyospata köyünde olduğu gibi köylerinden kaçmalarına yol açmakta ve en aşırı boyutlarda ırkçı şiddeti tetiklemektedir. Fransa’da iktidar değişikliğine rağmen sınır dışı etmeler yeniden başlatılırken, benzeri uygulamalar Almanya, İsveç ve İtalya’da da söz konusu. Sağlık, istihdam ve eğitim alanlarında Romanlara yönelik gündelik ırkçı ayrımcılık Kosova, Portekiz, Sırbistan, Hırvatistan ve Polonya’da ısrarla sürdürülüyor.

Türkiye’de de Roman halkı Manisa, Selendi’de olduğu gibi ya ırkçılar tarafından ya da Sulukule ve Tarlabaşı’nda olduğu gibi, “kentsel dönüşüm” adı altında bizzat yerel yönetimler tarafından evlerinden, yurtlarından sürülmekte; toplumsal, kültürel ve ekonomik yaşamda sistematik bir ayrımcılığa uğramaktadır.

Bu endişelendirici durumun bizi bezginliğe sürüklemesi beklenirken, aslında bizi Yaşam Onuru ve Halkların Eşitliği için daha da kararlı mücadele etmeye yönlendirmektedir.

İşte bu nedenle 5-7 Ekim günlerinde Avrupa’nın 15 ülkesinden ırkçılık karşıtları ve Roman sivil toplum örgütleri olarak, “Uluslararası Romanlarla Dayanışma Günü” etkinlikleri düzenleyeceğiz. Birlikte siyasi ve kültürel seferberliğin öncülüğünü yapacak, siyasi içerikli toplantıların yanı sıra kültürel etkinlikler sahneleyeceğiz.

Her yerde ırkçı cinayetlere son vermek, Roman yerleşimlerinin yıkımını durdurmak ve siyasi amaçlarla Roman halkına yönelik ayrımcı yasalara son vermek ortak hedefimizdir. Bunun yolu önyargılı klişeleri kaldırmak için kararlı bir mücadele vermek, istihdam ve iskân konularında ayrımcılıkla mücadele etmek, eğitimde tecride son vermekten geçmektedir.

Roman halkı yalnız değildir! Herkesi Roman halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz!"