Politika

AKP önergesi tartışılacak | İsmail Kahraman, HDP'li Mithat Sancar'ın yöneteceği oturuma kendisi çıktı!

HDP'li Kerestecioğlu: Meclis başkanvekilliğine de kayyım atanmış oldu

05 Nisan 2018 17:01

Meclis Başkanı İsmail Kahraman 4 partinin grup başkanvekilini toplantıya çağırmasının ardından AKP önergesinin yeniden görüşüleceği genel kurulu gerginlik yaşanmaması için kendisinin yöneteceğini söyledi.

TBMM Genel Kurulu'nun dünkü oturumunu yöneten HDP Başkanvekili Mithat Sancar AKP'nin uluslararası antlaşmaların görüşülmesinde süre sınırına ilişkin öneriyi ve CHP grup başknavekillerine istenen disiplin cezasını işleme almamıştı. 

4 partinin grup başkanvekiliyle görüşmesinin ardından TBMM Başkanı İsmail Kahraman,  Mithat Sancar'ın yerine Genel Kurulu açtı.  Mithat Sancar'da HDP grubunun sıralarında yerini aldı.

CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu konuya ilişkin olarak sosyal medya hesabından "Mithar Sancar’ın TBMM Başkanlık yapmasına İsmail Kahraman fiili darbe yaptı. TBMM’de içtüzük yok, teamül yok AK Parti çoğunluğunun tahakkümü var.." açıklamasında bulundu. 

Ne olmuştu?


 HDP Meclis Başkanvekili Mithat Sancar, genel kurulun dünkü oturumunda  AKP'nin uluslararası anlaşmalar görüşmelerinde 
siyasi parti grupları,  hükümet,  komisyonun tümü üzerindeki konuşmaları beşer dakika, tümü üzerinde şahıslar ve maddelerdeki bütün konuşmaların üçer dakika olarak olmasını  öngören gurup önerisini işleme almadı.  Sancar, bu  öneriyi  sıra kapaklarına vurarak protesto eden AKP'nin  CHP'ye ceza verilmesi talebini de işleme almadı. 
Tutanaklara geçen  tartışmalar şöyle. 
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19'uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır. Bu öneriyi okutup değerlendirmemle birlikte görüşlerimi değerli heyetinize takdim edeceğim.

4/4/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 4/4/2018 Salı günü (Bugün) toplanamadığından İç Tüzük'ün 19'uncu maddesi gereğince grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

Mehmet Muş

İstanbul

AK PARTİ Grubu Başkan Vekili

Öneri:

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri İle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan; 24, 517, 479, 142, 167, 463, 361, 477, 108, 105, 150, 382, 384, 389, 139, 140, 284, 102, 104, 110, 111, 113, 114, 122, 147, 481, 325, 464, 459 ve 334 sıra sayılı kanun tasarılarının görüşmelerinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 60 ve 81'inci maddelerince öngörülen siyasi parti grupları, Hükûmet ve komisyonun tümü üzerindeki konuşmaları beşer dakika, tümü üzerinde şahıslar ve maddelerdeki bütün konuşmaların üçer dakika olarak belirlenmesi önerilmiştir.

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, ben bu önerinin, bu grup önerisinin İç Tüzük'e aykırı olduğu kanısındayım. Bu konudaki fikrimin gerekçelerini de sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, TBMM İçtüzüğü süreler dâhil olmak üzere pek çok konuda açık hükümler koymuştur. Bu açık hükümlerin nasıl uygulanacağıyla ilgili olarak da çeşitli teamüller vardır. Tutumumu belirlerken hem İç Tüzük'ün açık hükümlerine hem de teamüllere dayandım.

Bu getirilen grup önerisi söz sürelerinin kısaltılmasıyla ilgilidir, söz sürelerinin kısaltılmasını öngörmektedir. Oysa sürelerle ilgili İç Tüzük hükümleri açıktır; bunlardan ilki 60'ncı maddenin son fıkrasıdır. "İçtüzükte başka bir süre belirtilmemiş veya aksi, Danışma Kurulunun teklifiyle Genel Kurulca kararlaştırılmamışsa siyasi parti grupları, komisyon ve Hükümet adına yapılan konuşmalar yirmi, üyeler tarafından yapılan konuşmalar on dakika ile sınırlıdır. İkinci defa yapılacak konuşmalarda süre bunun yarısı kadardır."

81'inci maddenin üçüncü fıkrasında da benzer bir düzenleme yer almaktadır; buna göre "Aksi, Danışma Kurulunun teklifiyle Genel Kurulca kararlaştırılmamışsa; kanun tasarı ve tekliflerinin tümü hakkında siyasi parti grupları, komisyon ve Hükümet adına yapılan konuşmalar yirmişer, üyeler tarafından yapılan konuşmalar onar dakikadır."

Bununla birlikte, İç Tüzük'ün 19'uncu maddesi vardır ki Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu İç Tüzük'ün bu hükmüne dayanarak öneriyi getirmiştir. Bu maddede yer alan hükümlerin sonuncusu, yani 19'uncu maddenin son fıkrası da şöyle bir düzenleme içermektedir: "İçtüzükte Danışma Kurulunun tespitine, teklifine veya görüş bildirmesine bağlanmış olan bütün hallerde, Danışma Kurulu, yapılan ilk çağrıda toplanamaz, oybirliğiyle tespit, teklif yapamaz veya görüş bildiremezse, Meclis Başkanı veya siyasi parti grupları ayrı ayrı, istemlerini doğrudan Genel Kurula sunabilirler. Bu durumda istemin oylanması ilk birleşimin gündemindeki Başkanlık sunuşlarında yer alır…"

Açıkçası, benim yorumuma göre, İç Tüzük'ün bu hükmü, 19'uncu maddenin son fıkrası grup önerileriyle ilgili genel hüküm niteliğindedir. Hukukun genel ilkelerine göre eğer bir metinde, bir konuda genel hüküm varsa elbette o hüküm uygulanır ancak aynı metinde bu düzenlemeyle uyuşmayan, bu düzenlemeye aykırı görülen düzenlemeler ya da hükümler yer almışsa öncelikle onlar uygulanır. Bu genel kural özel kural ilişkisi olarak adlandırılan bir hukuk genel ilkesidir. Genel kural İç Tüzük'ün 19'uncu maddesinin son fıkrası, özel kurallar İç Tüzük'ün 60'ıncı maddesinin son ve 81'inci maddesinin üçüncü fıkrasıdır. Bu maddelerin özel bir önemi olduğunu da ayrıca hatırlatmak isterim çünkü Meclis, muhalefetin ve iktidarın belli konuları enine boyuna tartışma imkânının olduğu, olması gereken bir demokrasi mekânıdır. Parlamentoyu var eden söz hakkıdır, özellikle muhalefetin söz hakkının mutlaka güvence altına alınmasıdır. Bu konuda Parlamento uygulamamız da aynı ruhla şekillenmiştir. Bugüne kadar sürelerin grup önerisiyle kısaltıldığı bir uygulama örneği mevcut değildir.
Öte yandan, değerli milletvekilleri, İç Tüzük'te belirlenmiş süreler alt sınırı ifade eder. Bunları değiştirebilmeniz için öncelikle bu maddelerde, sürelerin düzenlendiği maddelerde belirtilen şartlara uymanız gerekir. İkincisi: Bu alt sınırın daha da aşağıya çekilmesini öngören değil yukarıya çıkartılmasını amaçlayan bir teklifle gelinmesi gerekir. Bugüne kadar sürelerin değiştirildiği en yaygın uygulama bütçe görüşmeleridir. Bütçe görüşmelerinde de süreler alt sınırının aşağısına çekilmemiş, yukarısına çıkarılmıştır. Eğer İç Tüzük'ün bu açık hükümlerine aykırı gördüğüm bu öneriyi işleme koyarsam İç Tüzük'ün grup önerisiyle ve İç Tüzük'te öngörülmeyen usul içinde değiştirilmesi sonucunu doğuracak bir işleme de sebebiyet vermiş olacağım. O nedenle, İç Tüzük'ün değiştirilmesi isteniyorsa bu konuda İç Tüzük'ün ve Anayasa'nın, Anayasa Mahkemesi içtihatlarının öngördüğü usulün takip edilmesi gerekiyor. Ben İç Tüzük'ün bu andığım sürelerle ilgili 2 maddesini bir kez daha nasıl yorumladığımı kısaca belirteyim ve görüşümü Genel Kurulun takdirine sunayım.

60'ıncı maddenin son fıkrası, çok açık bir şekilde, Danışma Kurulunun teklifini ön şart saymış ve Genel Kurulun kararını da bunu takip eden kurucu bir unsur olarak öngörmüştür. Dolayısıyla sürelerin 60'ıncı maddede ve 81'inci maddede belirtilen sınırların altına çekilebilmesi için bir defa Danışma Kurulunun teklifine ihtiyaç vardır. Danışma Kurulunun teklifi olmadan, sadece grup önerisi üzerine böyle bir işlemi yaparsam İç Tüzük'e aykırı davranmış olacağımın inancındayım. Bu nedenle, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun önerisini işlemden kaldırıyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Efendim, İç Tüzük'ün 63'üncü maddesine göre, gündemde olan bir işi gündemde olmayan şekilde ifade ettiğinizden dolayı usul tartışması açılmasını talep ediyorum.

BAŞKAN - Kabul ediyorum, usul tartışması açıyorum.

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) - Aleyhte...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Aleyhte...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Lehte...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Lehte...

BAŞKAN - Aleyhte Sayın Doğan Kubat ve Sayın Mustafa Elitaş; lehte, Sayın Özgür Özel ve Sayın Filiz Kerestecioğlu.

Önce lehteki görüşleri alacağız.

Süre üç dakikadır. O nedenle Sayın Özgür Özel'den başlayarak söz talep eden değerli milletvekillerine üçer dakika konuşma süresi tanıyacağım.

Buyurun Sayın Özel. (CHP sıralarından alkışlar)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, şaşkınlık içinde değilim çünkü Anayasa'ya aykırı kanun hükmünde kararnameler, Anayasa'yı aşan kanun hükmünde kararnameler, yasalara açıkça aykırı düzenlemeler, Adalet ve Kalkınma Partisinin son dönemde sıkça başvurduğu yöntem. Mecliste gün geliyor zorbalığı, gün geliyor İç Tüzük tanımazlığı, kanun tanımazlığı önümüze getiriyorsunuz.

Bugün yapmaya çalıştığınız şey, bir grup önerisiyle İç Tüzük'ü değiştirmektir. Eylemli bir İç Tüzük ihdası yapıyorsunuz ama bunu İç Tüzük değişikliğiyle değil, grup önerisiyle yapmaya çalışıyorsunuz. Ve iddianız şu ki İç Tüzük'ün 19'uncu maddesi bize her durumda grup önerisi getirme yetkisini veriyor. Buna bir şüphe yok, ancak getirdiğiniz öneri Anayasa değişikliği olsa burada grup önerisiyle getirip geçirebilir misiniz? Hayır; sayısı bellidir, usulü bellidir. Getirdiğiniz öneri İç Tüzük değişikliğiyse, bunu İç Tüzük değişikliğine uygun şekilde önce Komisyona göndermeniz gerekirdi. Bugün sizin iddianız, bu süreleri değiştirip artırıp azaltmaya yetkili olduğunuz. Neye dayanarak buna gidiyorsunuz? İç Tüzük'teki ilgili maddeye. Peki, bu İç Tüzük ne zaman değişmiş, bu madde ne zaman gelmiş? 13 Şubat 1973, Tutanak Dergisi. Demokrat Partili Milletvekili, Allah rahmet eylesin, iddialarda bulunuyor. Anayasa Komisyonu Başkanı Sayın Cevdet Akçalı diyor ki: "Biz bu önergeye katıldık ama bu, söz haklarını kısıtlamak üzere değil; bu, örneğin bütçe görüşmesi gibi görüşmelerde söz 
haklarını artırmaya yönelik kullanılacaktır. O günden bugüne bu hiç değişmemiş. Kaldı ki hem 60'ın sonunda, Sayın Başkanın ifade ettiği ifade de aynen şöyle söylüyor: "İçtüzükte başka bir süre belirtilmemiş veya aksi, Danışma Kurulunun teklifiyle Genel Kurulca kararlaştırılmamışsa siyasî parti grupları, komisyon ve Hükümet adına yapılan konuşmalar yirmi, üyeler tarafından yapılan konuşmalar on dakika ile sınırlıdır." Bunun aksine bir karar alınmadıysa on dakikayla sınırlı diyor, üst sınırı tarif ediyor. On dakikayla sınırlı, eğer aksine karar alırsan yirmiyi altmış yapabilirsin. Yapıyor muyuz? Evet, 4 parti anlaşıyoruz, bu maddeye dayanarak bütçe görüşmelerinde altmış yapıyoruz? Bir gün oturup "Konu mühimdir, bunu yirmi değil kırk görüşelim." diyebilir miyiz? Deriz. Danışma Kurulu teklif edecek, burada görüşülecek, üst sınır kırka getirecek. Ancak asla ve asla burada şöyle bir ifade yok: Danışma Kurulunun önerisi diyor, bir kere öneri yok, olsa dahi indiremezsin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Özel.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Üst sınır yirmiyle sınırlıdır, onu değiştirebilirsin diyor. Siz diyorsunuz ki: Şimdi bu üstlenir yirmiyi biz üç dakikaya indireceğiz. Böyle bir hakkınız yok, hep söylüyoruz. Bir: Yazılı kural var. İki: İngiltere parlamentosundan başlamak üzere bazı uygulamalar… Yerleşik uygulamalar yazılı kurallardan güçlüdür. Bununla ilgili Meclis kütüphanesinde Meclisin geçmiş dönem genel sekreterleri, Kanunlar Kararlar Daire başkanları cilt cilt kitap yazmış ve yerleşik uygulamanın gücünden bahsediyor. Meclis Başkan Vekiline verilen görev, Meclisi bu İç Tüzük'e ve yerleşik uygulamalara uygun şekilde yönetmektir. Bugün getirdiğiniz teklif hem yerleşik uygulamalara hem İç Tüzük'e açıkça aykırıdır. Bunu Başkanın işleme almaması son derece doğaldır. Bunu işleme aldığı takdirde… Aklınız alıyor mu, yirmi dakika beş dakikaya inecek, on dakika üç dakikaya inecek. Beyefendi, bu kadar bonkör davranmayın! Sayın Elitaş, İç Tüzük'ümüzün katili, bu yirmi dakikayı bir dakikaya indirin!