Gündem

"İftirayı atıyorlar ama hesabını veremiyorlar"

"Ellerinde tek bir delil olmadan uydurma belgelerle insanlara iftira atan bu gazetelerden kimse hesap sormuyor"

27 Ekim 2017 12:36

Hükümete yakınlığıyla bilinen birçok gazete tarafından casus ve ajan ilan edilen insan hakları aktivistleri önceki gün tahliye edildi. Daha önce de buna benzer haberler yapan gazetelere herhangi bir soruşturma açılmadı. BirGün gazetesi, insan hakları aktivistlerine ajan diyen gazetelere, "İftirayı atıyorlar ama hesabını veremiyorlar" ifadesiyle tepki gösterdi. 

BirGün'de yer alan haber aynen şöyle:

Büyükada’da gözaltına alınan hak savunucuları önceki gün tahliye oldu. Hak savunucularının tahliyesinden geriye ise AKP’ye yakın gazetelerin suçlamaları kaldı. Özellikle Güneş ve Akşam gazetelerinin manşetten hedef gösterdiği hak savunucuları için casus ve ajan suçlamaları yapılmıştı.

8 hak savunucusu Büyükada’da gözaltına alındıktan sonra tutuklanmış ve ardından havuz medyası zaman kaybetmeden itibar suikastine başlamıştı. Henüz iddianame dahi hazırlanmadan birçok gazetede hak savunucuları için kaos planı yapıyorlardı, hazırladıkları haritalarla ülkeyi bölmek istiyorlar şeklinde ‘haber’ yaptılar.
 

Uydurma delillerle haber


20 Temmuz 2017’de Levent Akbudak imzalı yayımlanan Akşam gazetesinin manşetinde “Akşam Büyükada tartışmasını bitiriyor Bu Deliller Affedilemez” başlıklı bir haber yer aldı. Haberde şunlar yazılıydı:“Büyükada’da Uluslararası Af Örgütü’nün organize ettiği toplantıda konuşulan hain planların tüm detaylarına Akşam ulaştı. Ele geçirilen belgeler, oynanan oyunu net bir şekilde gözler önüne seriyor.” Hak savunucularının tahliye olmasının ardından hiçbir özür yayımlamayan Akşam gazetesi tahliyeleri ise soğuk bir haberle geçiştirdi.

Star gazetesi ise 20 Temmuz 2017’de “Bu telaş niye” manşetiyle çıktı. Almanya’nın tutuklamalara tepki göstermesine kızan Star gazetisinin haberin şu ifadeler kullanıldı: “Büyükada’daki ihanet toplantısına katılan aktivist görünümlü terör destekçilerinin tutuklanması Almanya ve ABD’yi rahatsız etti. PKK ve FETÖ’ye kol kanat geren iki ülkenin Türk yargısına müdahale eden tepkisi ‘bu telaşınız niye’ sorusuna yol açtı.”

21 Temmuz 2017 tarihli Güneş gazetesi ise ‘İşte Zaman Ayarlı Kaos Planı’ manşetiyle çıktı. Güneş’in haberinde yer alan iddialar ise çok daha çarpıcıydı. Haberde şunlar aktarıldı: “Büyükada’daki darbe toplantısına dair kan donduran detaylara her geçen gün yenileri ekleniyor. O masada yapılan plana göre; kaosun fitili 24 Temmuz’da ateşlenecek, HDP ve CHP’den destek alınarak sokaklar karıştırılacak, bir büyük banka ve fabrika üzerinden ekonomiye operasyon çekilecekti.” Haberin devamında ise ikinci bir Gezi Direnişi’nin planlandığı iddia edildi.
 

Sıradaki isim Osman Kavala


Havuz medyası Büyükada’daki hak savunucularının ardından şimdi de geçen günlerde gözaltına alınan Osman Kavala’yı hedef göstermeye başladı. Henüz mahkemeye daha sevk edilmeyen Kavala için Yeni Şafak gazetesi “Terör Fonunun Kilit İsmi” manşetini atarken, gazetenin yazarlarından Hasan Öztürk ise Kavala’yı Büyükada’daki hak savunucularının finansörü olmakla itham etti. Güneş gazetesi ise Kavala için Gezi’nin finansörü, Terör örgütlerinin yanında ve Büyükada casuslarının finansörü dedi.

AKP’ye yakın gazeteler bu şekilde haber yaparak, siyasi tutuklamalarda veya gözaltılarda kamuoyu oluşturuyorlar. Daha henüz iddianamesi dahi hazırlanmada insanlar terörist, casus, ajan gibi suçlamalara maruz bırakılıyor. Ancak suçlanan bu kişiler serbest kaldıktan sonra ise tek bir özür dahi yayımlanmıyor. Ellerinde tek bir delil olmadan uydurma belgelerle insanlara iftira atıyorlar ama bu gazetelerden kimse hesap sormuyor.

***

Gizli pazarlık iddiası

Alman Der Spiegel dergisi, aralarında Alman vatandaşı Peter Steudtner’in de bulunduğu Büyükada davasındaki tahliyelerin, Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki gizli pazarlığın sonucu olduğunu ileri sürdü.