Gündem

İddianame kabul edildi; Filyos Çayı’nda cesedi bulunan Dina'nın cinayet şüphelisi hakkında müebbet hapis istendi

02 Kasım 2023 08:11

karabük'te, Filyos Çayı'nda cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın (17) cinayetiyle ilgili hazırlanan iddianamede, Karabük Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede; Dina'nın, Dursun Acar’ın (55) otomobilinden cinsel saldırı sonucu kaçtığı, Acar’ın ısrarlı takibi sonucu genç kızın dereye düştüğü belirtildi. İddianamede, Acar hakkında 'kendini savunamayacak durumda olan kişiyi suçu gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 'cinsel istismara teşebbüs' suçundan 15 yıla kadar hapis istendi.

Filyos Çayı'nın Yeşilköy mevkisinde 26 Mart'ta Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın cansız bedeni bulundu. Şüpheli ölüm ile ilgili soruşturma başlatıldı. Güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen ekipler, Dina'nın ana yolda bir otomobilden inip, koşarak çalılıklara gittiğini, bir süre sonra araca döndüğünü, ardından otomobilin de çalılığa ilerlediğini tespit etti. Cesedinde morluklar bulunan Dina'nın para karşılığı cinsel ilişki talebi içeren mesajlar aldığı, annesine Karabük'ten gitmek istediğini söylediğine dair ses kayıtları da ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında 3'ü Gabon uyruklu 8 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 5'i savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Mahkemeye sevk edilen şüphelilerden İ.Ç. ile S.Ç. adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı; 3 kez gözaltına alınıp, salıverilen Dursun Acar ise 4’üncüsünde tutuklandı. Dina'nın cenazesi de İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak Gabon'a götürülerek defnedildi.

Siyahi kadınları daha çekici buluyormuş

Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı, Dina’nın ölümüne ilişkin 'kısıtlılık' kararı ile yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak iddianameyi hazırladı. Olay günü Dina’nın apartmanın boşluğunda birileriyle tartıştığı ve görgü tanığının ‘polisi aradım’ demesi üzerine seslerin kesildiğine iddianamede yer verilirken, Dina’nın apartmanın duvarından atlayarak kaçtığı ancak kimsenin takip etmediği belirtildi. Genç kızın kaçarken sokakta isteyerek Dursun Acar’ın idaresindeki otomobile bindiği iddianamede belirtilirken, Acar'ın ise kızın eli ve yüzünde kanlar olduğunu, Türkçe bilmediğini ancak ‘hastane’ dediği için aracına aldığını söylediği aktarıldı. Acar ile daha öncesinde görüştüğü belirlenen siyahi kadınlar ise kendilerini aracıyla istedikleri yere götürdüğünü, cinsel ilişkiye girmediklerini ancak cinsel görüşmeler yaptıklarını ifade etti. İddianamede; Dina ile daha önce görüşmediği tespit edildiği belirtilen Acar'ın ise siyahi kadınları daha çekici bulduğunu, siyahi kadınlarla birlikte olmaktan hoşlandığını söyleyerek kendini savunduğu aktarıldı. Acar’ın telefonunda siyahi kadınlara ait fotoğraflar olduğu da iddianamede yer aldı.

Otomobilde cinsel saldırı iddiası

Genç kızın Acar’ın otomobilinden bir anda inmesinin ve demir çitlerden atlayarak kaçmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunun belirtildiği iddianamede; Acar’ın, otomobilinde Dina’ya cinsel saldırıda bulunduğuna kanaat getirildi. Acar’ın, genç kızın kendisinden kaçtığını bilmesine rağmen ısrarla takip ederek, dereye düşmesine sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını da belirtildi.

Suçu gizlemek ya da yakalanmamak için öldürmüş

Daha önce evine gittiği ancak kamera görüntülerinde dere yatağına giderek 7 dakika geçirdiği anlaşılan Acar’ın, genç kızı dereye atıp atmadığı tespit edilemese de genç kızın aniden araçtan inerek kaçmasının cinsel saldırı sonucu olduğunu belirten savcı, Acar’ın doğrudan kastla hareket ettiğinin kabul edildiğini belirterek, 'çocuğun cinsel istismarına teşebbüs' suçundan 15 yıla kadar, 'kendini savunamayacak durumda olan kişiyi suçu gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme' suçundan ise ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

7 kişiye takipsizlik

Genç kızın telefonunda yapılan incelemede annesiyle yaptığı görüşmelerde, kayıp telefonuyla ilgili olarak kendisine cinsel ilişki teklifinde bulunulduğu, Karabük’te kalmak istemediği, kaldığı takdirde ölüsünü bulacaklarına ilişkin mesajlaşmalar bulunduğu aktarıldı. Ancak Dina’nın kendisini tehdit eden, cinsel birlikteliğe zorlayan kişi veya kişilerle görüşmenin görüşmeye rastlanılmadığına iddianamede yer verildi. Cinayetle ilgili gözaltına alınan 7 kişi hakkında ise takipsizlik kararı verildiği ortaya çıktı.

İddianame kabul edildi

Karabük Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameyle Dursun Acar hakkında 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 'cinsel istismar' suçlamasından 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Acar, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak. 

Dina'nın avukatlarından açıklama

Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın (17) avukatlarınca yapılan ortak yazılı açıklamada, hazırlanan iddianamede kaygıların gidermediği ve tatmin edici cevaplar verilmediği belirtildi. Avukatlar, tutuklu sanık Dursun Acar'ın 'kasten öldürme' ve 'cinsel istismara teşebbüs' ile suçlandığı iddianamede; diğer sanıklar hakkında etkin bir soruşturma yürütülmediğini savunup, iddianamenin kabul edilemez olduğunu ifade ettiler. Açıklamada ayrıca, "Fuhuş, uyuşturucu veya başkaca yasa dışı amaçlarla örgütlenen çetelerin içinde polis başta olmak üzere devlet memurlarının yer aldığı ve bu nedenle suçların açığa çıkarılmadığı da şehirde kulaktan kulağa yayılan bilgilerin başında geliyor" denildi.

Avukatlar adına ortak yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye'ye eğitim almak için gelen ve büyük çoğunluğu dar gelirli ailelerinin çocukları olan göçmen öğrenciler, Türkiye'deki ekonomik kriz koşullarında geçimlerini güçlükle sağlıyor. Karabük'te neredeyse herkes bir 'fuhuş çetesinden', bu çetenin üniversite öğrencilerini ve bilhassa siyah genç kadınları fuhşa zorlamasından, ülkenin farklı yerlerinden erkeklerin bu amaçla Karabük'e geldiğinden, öğrencilerin bir kısmının da bu çetelerle iş birliği halinde olduğundan söz ediyor. Görgüye, bilgiye dayalı tanıklıklar anlatılıyor. Fuhuş, uyuşturucu veya başkaca yasa dışı amaçlarla örgütlenen çetelerin içinde polis başta olmak üzere devlet memurlarının yer aldığı ve bu nedenle suçların açığa çıkarılmadığı da şehirde kulaktan kulağa yayılan bilgilerin başında geliyor" denildi.

"Ne yaşandığının aydınlatılması gerekiyor"

Açıklamada ayrıca, "Dina'nın apartmanın bodrum katında, tanık anlatımına göre çığlık atarak kurtulmaya çalıştığı, erkeğin veya erkeklerin kim olduğunun, Dina'nın bu bodrum kata neden indiğinin veya indirildiğinin, basına da yansıdığı üzere buradan yaralanmak pahasına bahçe duvarlarından atlayarak neredeyse yalınayak kaçmasını ve nihayetinde Dursun Acar'ın arabasına binmesini gerektirecek düzeyde ne yaşandığının aydınlatılması gerekiyor. Zira tüm bunlar Dina'nın istemediği bir durumun içine sokulduğunu, belki o bodrum katında cinsel ilişkiye zorlandığı için panik halinde kaçmış olabileceğini düşünmemize neden oluyor" ifadeleri kullanıldı.

"Ne kaygıları ortadan kaldırıyor ne tatmin edici cevaplar sunuyor"

Soruşturmadaki gizlilik kararı nedeniyle otopsi raporları dışında belgeye ulaşamadıklarını, iddianame hazırlandığı için detaylara ulaşabildiklerini belirten avukatlar, "Soruşturma savcısı tarafından etkin bir soruşturma yürütülmesini ve tüm deliller detaylı biçimde değerlendirilerek eksiksiz bir iddianame düzenlenmesini ümit ettik. Ancak erişebildiğimiz belgeler ne soru ve kaygılarımızı ortadan kaldırıyor ne de tatmin edici cevaplar sunuyor. İddianame ile yalnızca Dina'nın bulunduğu apartmandan kaçtıktan sonra bindiği otomobili kullanan şüpheli olan Dursun Acar'a Ceza Kanunu'nun 81/1. maddesinde düzenlenen 'kasten öldürme' ve 103/1 maddesinde düzenlenen 'cinsel istismara teşebbüs' suçlarından dava açıldı. Dolayısıyla gecenin ilk bölümünde neler yaşandığı, Dina'nın neden can havliyle koşarak uzaklaşıp araca bindiği, şüphelinin kendi beyanıyla neden 'bir anda seyir halindeki aracın kapısını açarak inmek istediği' ve iki olay arasında bir bağlantının bulunup bulunmadığı belirsizliğini koruyor" ifadelerini kullandı.

"Diğer şüphelilere takipsizlik kararı"

Basın mensuplarına duruşmayı takip etmeleri yönünde çağrı yapılan açıklamanın son kısmında ise şu ifadeler yer aldı: "Diğer sanıklar yönünden etkin bir soruşturma yürütülmeksizin, şüpheli ve tanık ifadelerindeki bariz çelişkiler aydınlatılmaksızın, şüphelilere ilişkin yapılan tanık teşhislerini gözardı ederek, şüphelilerin kendi aralarındaki ilişkiler anlamlandırılmadan takipsizlik kararı verildi. Telaşla hazırlanan ve eksik tahkikatla tek bir şüpheli üzerinden kurgulanan bu iddianamenin tarafımızca kabulü mümkün değildir. Dina'nın ölümünün aydınlatılmasını ve tüm faillerin yargılanmasını sağlamak üzere mücadele etmeye devam ediyoruz."