Spor

Hürriyet yazarı: Oğuzhan sinirli tavrıyla arkadaşlarının ruh halini etkiledi; Tosic Persie'yi attıracakken kendisi atıldı

"Tosic'in sinir anlık değildi"

06 Şubat 2017 14:31

Hürriyet gazetesi spor yazarı Kenan Başaran, Tosic'in kırmızı kart görmesinin ardından oyunun seyrinin değiştiğini belirterek "Görünürde Tosic kırmızı kart gördü ve oyunun şekli şemali tamamen değişti. Oysa kaptan Oğuzhan, ilk dakikadan itibaren sinirli tavırlarıyla arkadaşlarının da ruh halini etkiledi. Tosic, Van Persie’yi attıracakken kendisi atıldı." dedi.

Başaran'ın Hürriyet gazetesindeki yazısı şöyle:

Beşiktaş, yaklaşık yarım saat Fenerbahçe’nin kilidini kırmak için uğraştı. Nihayet Fenerbahçe ön tarafı ve orta alanı sürekli adam kovalamaktan yorulunca gedikler açılmaya başlandı. Üç-dört tane tehlikeli pozisyonla gol sinyali verildi. 
Sabırla gelinen nokta sinirle heba edildi.
Van Persie, Tosic’in isyanını ‘profesyonelce’ kırmızıya dönüştürdü. 

Görünürde Tosic kırmızı kart gördü ve oyunun şekli şemali tamamen değişti. Oysa kaptan Oğuzhan, ilk dakikadan itibaren sinirli tavırlarıyla arkadaşlarının da ruh halini etkiledi. Tosic, Van Persie’yi attıracakken kendisi atıldı.

Tosic’in siniri aslında bir anlık değildi. Bardağı taşıran son damlaydı.

Çünkü kolunda kaptanlık bandı olan Oğuzhan, otorite kurmak adına gereksiz bir gerginlik içindeydi. Alper ile giriştiği didişmeyi hatırlayın. Kaptanın yaydığı negatif elektrik Tosic’e de sirayet etti.

İnanamadım

Ve sonrasında tüm takıma ve dahi yedek kulübesine...
Kenarda Şenol Güneş’in haline inanmakta güçlük çektim. Bir teknik direktörün ilk işi sahadaki cereyanları doğru okumaktır. Ama o da kenarda Tosic gibi davrandı.
Halbuki haklı olduğunu düşünse bile sakin kalıp takımını maça konsantre etmeliydi bir an önce.
İkinci devreye Güneş, Atiba’yı stopere alarak başlasa da 5 dakika sonra Talisca-Mitrovic değişikliğiyle bundan vazgeçti. 
Roller beklendiği üzere değişti. Artık Beşiktaş, rakibi karşılayıp kontralar arama hesabı yaptı ancak Cenk, bu formata uygun değildi. Atağa çıkmışken kaptırılan topta da Lens cezayı kestiren golü attırdı.

Sonrasında Beşiktaş, 2. golü yeme riskini alarak 11-11’miş gibi yüklendi. Mitrovic’in taşıdığı topu Babel, kontrol etse belki beraberlik de mümkün olacaktı.
Lig şampiyonluğunu Avrupa Ligi şampiyonluğuna yeğleyen Güneş, biliyoruz ki bu kupayı hiç önemsemiyor. O, bu maçı önemsedi, çünkü derbiydi. Sonuçta bu derbi ‘Tosic’ten önce’ ve ‘Tosic’ten sonra’ diye okunacak. 
Ama Beşiktaş’ın bugünden tezi yok bu maçı unutması lazım.

Van Persie, faul yaptığı Tosic’in öfkesini profesyonelce kullandı. Bunu eleştirebilirsiniz. Ama Milli Takım forması da giymiş Volkan Demirel’in kontrol ettiği toplarla yaptığı ‘profesyonelce’ hareketler tribünleri germekten  başka işe yaramıyor. Fenerbahçe kaptanlık pazubandını taşımanın ayrıca yüklediği sorumluluklar vardır. Hakem Ali Palabıyık’ın da oyunu iyi yönettiği söylenemez. Verdiği ve vermediği kararlarla gerilimin baş sorumlusuydu.

Bıktık bu küfürden

Derbilerde ev sahibi tribünlerin performansı takımları gol atmayana kadar kötü olur. Dün de Beşiktaş tribünü kötüydü. Genel oarak ise iki tribün çok küfürbaz olduğu için kötüydü. Sahaya girenlerin ise affı yok. Siyah beyazlı tribünlerin en olumlu hareketi maç sonu takımı çağırmaları oldu.

Teknik direktör karnesi

Şenol Güneş: Dün sahaya sürdüğü takıma, uyguladığı stratejiye ve taktiğe lafım olmayacak ama Dusko Tosic’in atılmasından sonraki davranışlarıyla Güneş bir lider gibi davranmadı.

Dick Advocaat: Oyun planı 30 dakika sürdü ve sonrasında çözülme emareleri gösterdi. Dün onun taktiğini başarılı kılan bir Fenerbahçeliden ziyade Tosic’ti. Eğer 11’e 11 sürseydi ikinci devre işi zor olacaktı.