Gündem

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: Karşı taraf, 'Biz Rus uçağıyız' deseydi, böyle bir olay vuku bulmazdı

"Rusya ile ilişkilerimiz ortadan kalkacak, gözden çıkarılacak değil"

27 Kasım 2015 23:13

TSK'nın hava sahası ihlali yapıldığı gerekçesiyle Rusya'ya ait savaş uçağını düşürmesinin ardından gerilen Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendiren Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Ne Türkiye ne Rusya bu durum dolayısıyla ilişkilerini ortadan kaldıracak, gözden çıkarak değildir. Bu krizin daha ileriye gitmemesini temenni ediyoruz" dedi.

Başbakan Davutoğlu başkanlığında toplanan 64. Hükümet'in ilk Bakanlar Kurulu toplantısı sona ermeden önce bir basın toplantısı düzenleyen Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, uçağın milliyetinin düşürülmeden önce bilinmediğini belirterek, "Rus uçağı olduğu bilinseydi böyle bir olay meydana gelmezdi, eğer o kanallarda uyarılar yapıldığında karşı taraf 'Biz Rus uçağıyız' deseydi, böyle bir olay vuku bulmazdı" diye konuştu.

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamanın satır başları şöyle:

-Bu uçak düşürüldüğü anda milliyeti bilinmeyen bu uçak defaatle ikaz edilmiştir. Genelkurmay Başkanı ve ilgili komutanlar, toplantıda bize sesleri dinlettiler. Türkiye bu hava aracını 10 kere ikaz etmiştir. Bu uçak, Türkiye kara sınırları içersinde vurulmuştur. Nitekin, uçağın bazı parçaları Türkiye sınırları içersinde düşmüştür. Uçak vurulduğu anda milliyeti belli değildi. Ve milliyeti bilinmeyen bir uçağa karşı, bu ikazlara yanıt verilmediği için bu olay vuku buldu.

3-4 Ekim tarihlerinde başlayan ihlaller dolayısıyla Rusya, bütün askeri ve diplomatik kanallar kullanılarak uyarılmıştır. Angajman kurulları çerçevesinde bir kere değil, defaatler tekrarlanmıştır. Konu, maalesef artık uluslararası komuoyu nezninde tartışılan bir konu olduğu için bunları bilmenizi istiyorum.

Genelkurmay Başkanımız ve komutanlarımız, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyadaki hassasiyetleri paylaşmışlardır. Dünkü YAŞ toplantısında da Türkiye'nin imkan ve yetenekleri konuşuldu. Bu bilerek ve isteyerek yapılan bir olay değil. Ancak Türkiye Cumhuriyeti kendi sınırlarını koruyacak güce de sahiptir. Keşke böyle bir ihlal olmasaydı. Ortada bir kriz olduğu açıktır. Ancak biz Türkiye ve Rusya olarak iki komşu ülke, birbiriyle ortaklığı olan iki ülkeyiz. Bu krizin çözülmesi için askeri ve diplomatik kanalların açık tutulmasını isteriz. Ne Türkiye ne Rusya bu durum dolayısıyla ilişkilerini ortadan kaldıracak, gözden çıkarak değildir. Bu krizin daha ileriye gitmemesini temenni ediyoruz. Türkiye ve Rusya, stratejik ortak, dost, komşu iki ülke olarak bu krizi aşarız.

(Vize muafiyeti) Türkiye ile Rusya arasında sadece vize ile ilgili bir ilişki yok, çok sayıda ilişki var. Şu anda olayın sıcaklığı ile Rus taraftan bazı tedbirler alınabilir. Buna karşı olarak Türkiye'nin alacağı tedbirleri müzakere ediyoruz. Ama bunların uzun sürmeyeceğini temenni ediyoruz. Ama böyle bir olay dolayısıyla Rusya'nın Türkiye ile ilişkilerini hepten gözden çıkaracağını asla tahmin etmiyoruz. Bizim içinde bu olay dolayısıyla Rusya'yı gözden çıkarmanın mümkün olmadığını açıklığıyla ifade ediyoruz.

(Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanması) Biz Türkiye'de hiçbir basın mensubunun tutuklanarak yargılanmasını istemeyiz. Aslolan bu anlamda basın mensuplarının tutuksuz yargılanmalarıdır. Ancak biz yürütme tarafıyız, yargı tarafı tamamen bağımsız olarak işliyor. Dündar'ın ve Gül'ün gazetecileri olmaları ayrı bir vasıftır ama gazeteci de siyasetçide herhangi bir şekilde bir suçla ilişkilendirilebilir. Dolayısıyla ortada henüz bir iddia vardır. Konunun iddia edildiği kadarıyla esas şey gazetecilik faaliyetleri dolayısıyla bu arkadaşlarımız itham edilmiyor. Bu arkadaşlarımız gizli kalması gereken devletin sırlarını ifşa etmek veya casusluk sayılabilecek birtakım faaliyetlerde bulunmak konusunda itham ediliyor. Ümit ederiz ki mahkeme bu hususlarda objektif ve adil davranır. Keşke tutuklama olmadan bu süreç sürdürülebilseydi.

(Rusya'nın özür talebi) Her bir kelimenin, ifadenin bir de diplomatik anlamı var. Bu uçağın vurulduğu anda milliyetinin bilinmediği ve böyle bir olayın eğer bir Rus uçağı olsaydı biz böyle bir olayla karşılaşmayacak olduğumuzu dile getirdik. Bu diplomatik anlamda ne kadar titiz davrandığımızın göstergesidir. Yani eğer bunun bir Rus uçağı olduğu bilinseydi böyle bir olay meydana gelmezdi, eğer o kanallarda uyarılar yapıldığında karşı taraf "Biz Rus uçağıyız" deseydi, böyle bir olay vuku bulmazdı. Biz nasıl böyle bir şey olmazdı diyorsak, Rusya'yla ilişkilerimize güveniyoruz. Aramızda hiçbir sorun yok. Rus tarafının da bilerek, isteyerek Türkiye'ye düşmanca tavrı olmayacağını bildiğimiz için 'Rus uçağı olduğunu bilseydik böyle olmazdı' diyoruz. Rus uçağı buradan geçiyorsa, heralde Ruslar gelip Türkiye'yi bombalarlar diye endişe etmeyiz. Onun için bunu bu rahatlıkla söylüyoruz. Onun için diplomatik anlamda bu söz söylenmiştir. Türkiye'nin en üst devlet kademelerinden söylenmiştir, doğrusu da budur. Olayın hakikati ortaya konulmuştur.