Politika

Hüda Kaya: Müftülüklere nikâh yetkisi, kadınların tecavüzcülerle evlendirilmesinin yolunu açar

"6 yaşında kızların evlenmesine, 'evlenebilir' diyen bu sapık zihniyetli müftülere nikâh teslim edilemez"

07 Ekim 2017 02:14

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Meclis İçişleri Komisyonu’nda il ve ilçe müftülüklerine evlendirme yetkisi veren düzenlemeyetepki gösterdi. İsim vermeden “6 yaşındaki kız çocukları evlenebilir” diyen Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız'ın açıklamalarına atıfta bulunan Kaya, “6. Yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilip evlendirilmeyeceğini 21'inci asırda hâlâ utanmadan tartışıyorlar. Çocuklarımızın, 6 yaşında kızların evlenmesi gibi, ‘evlenebilir’ diyen bu sapık zihniyetli müftülere nikâh teslim edilemez” diye konuştu.

“İl ve ilçe müftülüklerine nikâh yetkisi verilmesinin örtülü bir  şekilde, kadınların tecavüzcülerle evlendirilmesinin yolunu açacağına”  dikkat çeken Kaya’nın komisyon tutanaklarına yansıyan konuşması şöyle:

HDP Milletvekili Hüda Kaya

HÜDA KAYA (İstanbul) – Tabelalarda öyle Başkanım, hâlâ şu anda “Eyüp Sultan Tepesi” diye geçiyor. Şimdi, ülkemize, toplumumuza bakıyoruz. Biraz önce sayın vekilimiz şehitlerden bahsetti. Her gün, katledilen kadınlar, çocuklara yapılan tecavüzler, öldürülen insanlar, mağdur edilenler, işlerinden atılanlar, hapisler, feryat figan; ülkemizin geldiği ekonomik, siyasal, sosyal her türlü uçurumun dibinde olduğumuz gerçeklikler göz ardı ediliyor ve bunlar perdelenircesine “Eyüp Sultan” gibi isimlerle biz insanlarımıza şov yapıyoruz burada. Bir tiyatro oynanıyor burada. Barışı gerçekleştirmek bizim asıl hedefimiz olması gerekirken dinî soslarla, dinî kılıflarla, dinî vurgularla güya ama sahte, yapay vurgularla, sanal vurgularla insanlar manevi yönden doyuma ulaştırılarak insanların gerçekleri görmeleri perdeleniyor.

 Şimdi, biliyorsunuz, muhafazakâr ve gelenekçi çevrelerde kadınların küçük yaşlarda evlendirilmeleri, hem evlendirilmeleri hem de ensestin veya tecavüz olaylarının kapalı toplumlarda ne kadar derinlere nüfuz ettiğini ve bunun topluma yansımadığını, Türkiye’yi idare etme konumunda olan sizler de zannediyorum gerçeğin hangi derecelerde olduğunu az çok biliyorsunuzdur. Nikâh, bu müftülere, ilçelere daha doğrusu, hem il hem ilçelerde müftülüklere bu yetkilerin verilmesiyle, bu küçük yerellerde, küçük toplumlarda, bölgelerde kendi içlerinde yapılan taciz, tecavüz ve gayrimeşru doğumların, hamileliklerin hem Soyadı Kanunu’yla, maddesiyle ilgili o konuda hem de müftülüklere nikâh yetkisi verilmesi meselesinde çok ciddi açmazlara, yanlışlara yol açılacaktır. Bu çok ciddi bir endişeyi düşündürmektedir. Bu bir gerçektir

Şunu ifade ederim: Geçenlerde, biliyorsunuz, kadınların güçlü tepkisiyle geri çekilmez zorunda kalınan tecavüzcüsüyle evlendirilme yasası vardı. İşte bu il ve ilçe müftülüklerine nikâh yetkisi, aynı zamanda örtülü bir şekilde, bu tecavüzcüleriyle evlendirmeyi geri getirmenin yolunu açacaktır arkadaşlar. Çünkü küçük yaşta evlenme de bir risk olduğu için bu toplum larda, bu küçük bölgelerde, maalesef, toplumda sizler de biliyorsunuz ki bazı cemaat ileri gelenleri, dinî kimliğe sahip, âlim kimliğine sahip maalesef nice bazı şahsiyetler evlilik yaşının kız çocukları için “6 yaş mı, değil mi?” diye bunu dinci referanslara, Peygamber’den sonra uydurulan sahte, erkekçi, saltanatçı, Emevici referanslara dayandırarak, 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilip evlendirilmeyeceğini 21'inci asırda hâlâ utanmadan tartışıyorlar. Bunların tartışılabildiği bir toplumda geleneksel olarak, maalesef, çocuk evlilikleri hâlâ önü alınamayan en büyük trajedidir.

 Hâlbuki, evlilikle ilgili ayetleri az çok okuyanlar şunu çok iyi bilirler ki orada rüşt olmaktan bahsedilir, reşit olmaktan bahsedilir. Bu ne demektir? Yetim ise anne babasından kendisine kalan malını, kendisini idare edebilme ehliyetine sahip olmak demektir, kendisini idare edebilme ehliyetine sahip olmak demektir. Allah’tan korksun o şarlatanlar, 6 yaşındaki çocuk kendisini nasıl idare edebilecek? Bir malı, bir yönetimi nasıl gerçekleştirebilecek? Kendilerinin 6 yaşındaki çocuklarını evlendirebiliyorlar mı? Vicdanları buna el verebiliyor mu? Bunu din adına kalkıyorlar hâlâ bugün konferanslarda konuşuyorlar. İşte il ve ilçelere bu yetkinin verilmesi bu gibi zihniyetlerin elini güçlendirecektir arkadaşlar. Bu sahtekâr şarlatanların, dinci geçinenlerin elini güçlendirecektir. Bunu sizler de çok iyi biliyorsunuz.

Yine bu madde içerisinde “genel ahlak” tanımı var. Dün alt komisyonda da bununla ilgili düşüncelerimi ifade etmiştim. Genel ahlak tanımı yapılırken dahi, uzman müdürümüz bunu bize açıklarken, izah ederken, somut bir şekilde örneklendirirken doğu ülkelerinden gelen, fuhuş yapan kadınlar üzerinden örnek verdi. Yani çok affedersiniz, bu benim kullandığım bir ifade değil ama insan ın yuh diyesi geliyor arkadaşlar ya. Bu nasıl bir tanım? Bu kanun tasarısı değişikliklerinin içine bir genel ahlak tanımı, evlilik, vatandaşlıkla ilgili genel ahlak tanımı ilave ediliyor ve bu izah edilirken fuhuş yapan kadınlar örnek olarak bize veriliyor .

Allah aşkına, ey çoğunluğu erkek olan sevgili Komisyon üyeleri, ahlak meselesi konuşulduğu zaman niye önce kadın akla geliyor? Ahlaksızlık ifadesi, örnekliği gösterilirken, olumsuz bir örnek gösterileceği zaman neden kadınlar üzerinden örnek verilebiliyor. Bu ülke bugün ahlaki, dinî, sosyal, ekonomik, siyasi bataklığın içine girdiyse erkek egemenci zihniyetin, iktidarın yalanları sebebiyle girmedi mi, yolsuzlukları sebebiyle girmedi mi, rüşvetleri sebebiyle girmedi mi, hakikatleri, gerçekleri çarpıtmaları sebebiyle girmedi mi? Vicdanı, barışı, güzelliği, sevgiyi, adaleti düşmanlaştırarak, hedefleştirerek, ölümü kutsayan bir politika üreterek girmedi mi? Bu ahlaksızlığın gerçek sebebi bu değil mi arkadaşlar?

 Erkek egemenci bir ahlak zafiyeti yaşayan ülkemi zde kalkıp genel ahlak tanımını kadınlar üzerinden yapabiliyor erkeklerimiz. Bunu ben bir kadın olarak ve bir Müslüman kadın olarak şiddetle reddediyorum arkadaşlar. Ne kadar olumsuz ahlaki zafiyetler varsa bunun yüzbinlerce erkek örnekliği ülkemizde mevcuttur, lütfen olumsuzlukları kadınlarla eşleştirmeyelim. Kadınlar katledilirken, kadınlar cinayetler kurban edilirken, kadınlar şiddete, tecavüze uğrarken bunları yapan kim? Erkekler. Buna rağmen kalkıyorlar genel ahlak tanımını olumsuz kadın üzerinden veriyorlar. Bugün dindar aileler çocuklarını kurslara gönderemiyor diyoruz.

Sadece kız çocuklarını değil, erkek çocuklarını da kurslara gönderemiyorlar arkadaşlar. Erkek çocuklarını bile dindar aileler bugün evlerinin önüne, sokağa oynamaya bırakamıyorlar. Bu sapık erkekçi zihniyet yüzünden. Hangi örnekliklerle siz kadınları hedef hâline getiriyorsunuz? Yeri geliyor gelenekçi muhafazakâr politikalar yaparken LGBTİ’leri insan yerine saymıyorsunuz. Bugün Kur'an kursuna erkek çocuklarını gönderemeyen dindar ailelerin olduğu toplumda hiç kimsenin bir başkasını hedef hâline getirmeye, itham etmeye, insan saymamaya hakkı yoktur. Aynayı önümüze alalım, önce bir kendimize bakalım. Maalesef toplumumuz yüzyıllardır olduğu gibi bugün de sahte dinî şekilciliklerle aldatılmaya devam edilmektedir arkadaşlar.

Bir de şu paradoks var: Yani ben bugün bile gözümüzün içine baka baka gerçeklerin çarpıtıldığı, cımbızla kelimelerin alınıp da böyle asparagas gibi vurgularla, ithamlarla amacından saptırıldığı gibi, böyle ortamlarda, böyle bir gündemde yarın şundan da endişe ediyorum kadınlar adına, hatta müftülüğü tercih eden Müslümanlar adına: Müftülüğü tercih ederek evlenenle re yarın herhangi bir sebeple onlar boşanma aşamalarına geldiğinde şunu da diyebilirsiniz, farklı bir adım atabilirsiniz: “Siz evlenirken müftülüğü tercih ettiniz, boşanırken de medeni hukuka göre değil, müftülüğün kriterlerine göre boşanırsın ya da boşanamazsın.” Denilebilir

Bu müftüler, bakın, bir şey göstereceğim size değerli arkadaşlar. Şu anda müfredatta -çocuklarımıza okutulan ortaokul temel dinî bilgiler, İslam 2 – farzın tanımı var burada. Bakın arkadaşlar, şu anda bu, çocuklarımıza öğretiliyor. Buna burada az çok dinden haberdar olan insanlar lütfen dikkat edin, bakın. Az çok Kur’an’dan gerçeklikten haberi olanlar… “Farz” diyor, farz ne demek diye anlatmış burada hangi aklıevvel, kimse bunu yazan. Bir dinin hiçbir kural koymaması düşünülebilir mi? Niçin? “Farz: Sözlükte belirleme, tayin ve takdir etme, karar verme gibi anlamlara gelir; dinî bir terim olarak ise Allah ve resulünün yapılmasını kesin olarak istediği ve terk edilmesinin günah sayıldığı fiiller” olarak belirtilmiş. Çocuklara şirk dinini öğretiyorsunuz, gerçekleri öğretmiyorsunuz. Sapkın bir inanç, sapkın bir dinciliğin müfredatını öğretiyorsunuz çocuklara. Bütün farklı mezhep ve inançlara ait olan, insanlarımızı zaten yok sayarak sadece tek mezhep üzerine, tek kaynak üzerine, Emevici, saltanatçı dinciliği öğretiyorsunuz ama arkadaşlar bu müfredat IŞİD yetiştirecek, IŞİD. Yanlıştan dönünüz. Bu eğitimi veren, bu zihniyete sahip müftülere nikâh teslim edilemez.

HÜDA KAYA (İstanbul) – Çocuklarımızın, 6 yaşında kızların evlenmesi gibi, “evlenebilir” diyen bu sapık zihniyetli müftülere nikâh teslim edilemez.