HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Ankara katliamı sonrası polisin sıktığı gaz nedeniyle ölen yaralılar olduğunu söyledi. Yüksekdağ’ın iddiasını doğrulayan Ankara Tabip Odası’ndan bir yetkili de gaz zehirlenmesine bağlı ölümler olduğunu belirtti. En az 97 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara katliamında polisin biber gazı atması sebebiyle de ölenlerin olduğunu belirten HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, “Bir sağlıkçıya kalp masajı yaptığı sırada gaz bombası isabet ediyor. Hastayı bırakmak zorunda kalıyor ve sonra öğreniyoruz ki o kalp masajı yaptığı arkadaş da ölmüş. Gaz zehirlenmesiyle” dedi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ ve beraberindeki HDP Milletvekilleri Ankara’daki bombalı saldırıda hayatını kaybeden 17 yaşındaki lise öğrencisi Dicle Deli’nin ailesine dün taziye ziyaretinde bulundu. Ziyaret sonrası Yüksekdağ Cumhuriyet’e katliam sırasında bir kişinin de polisin attığı biber gazı sonrası gaz zehirlenmesi ile öldüğünü söyledi. Yüksekdağ Adli Tıp’a gelen gönüllü sağlıkçılardan edindiği bilgiyi şöyle paylaştı: “Müdahale esnasında bir sağlıkçı katliamda yaralanan birine kalp masajı yaptığı sırada gaz bombası isabet ediyor arkadaşa. Onu bırakmak zorunda kalıyor ve sonra öğreniyoruz ki o kalp masajı yaptığı arkadaş da ölmüş. Gaz zehirlenmesiyle ölmüş...”
‘Ciğerlerinde gaz var’
Yüksekdağ bu açıdan Adli Tıp’dan gelecek raporların önemli olduğunu da vurgulayarak şöyle devam etti: “Vefat eden insanların ciğerlerinde yoğun oranda gaza rastlanmış. Polisin gazından 1 kişi öldü demek doğru olmayabilir. Daha fazla olabilir. Otopsi sürecinin daha hassas yürütülmesi gerekiyor. Ama öyle olmuyor” dedi.
‘Önce polisler geldi’
Yüksekdağ’ın açıklaması üzerine iletişime geçtiğimiz Ankara Tabip Odası yetkilisi de katliam ardından polisin alana gaz atmasıyla yaralılara müdahalenin engellendiği gibi, buna bağlı ölümlerin de yaşandığını doğruladı. Olay yerinde olup, patlamadan 1 dakika sonra ambulans çağıran Orhan Çelebi, “Ambulans yarım saat sonra geldi ancak polis 10 dakika sonra. Attığı gazlardan etkilenmemek mümkün olmadığı gibi göz gözü görmediği için yaralıların tedavisi de devam edemedi” diye konuştu.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da önceki gün konuyla ilgili olarak “Kimse bize bu devletin eli kanlı değil diye bir şey anlatmasın. Diyarbakır’da bomba patladı. Polis ölü sayısını artırmak ve delilleri yok etmek için kalabalığa TOMA ile su sıktı, gaz attı. Ankara’da da aynısını yaptı” demişti.
Çok da şaşırmadık
Yüksekdağ, Ankara’daki terör saldırısını gerçekleştiren teröristin Suruç bombacısının ağabeyi olduğunun ortaya çıkmasını “Tabii ki olasılıklar arasındaydı, doğrusu bu isim açığa çıktıktan sonra çok şaşırmadık. Başbakan ’herhangi bir delil olmadığı için tutuklama yapamayız’ diyordu ya, delilin en büyüğü ve geçerlisi aslında Diyarbakır bombalamasında açığa çıkan bilgilerdi. Diyarbakır bombacısının da ağabeyinin içinde olduğu bir yapının bundan sonraki dönemde canlı bomba olmak üzere devrede olduğunu gösteriyordu. Ama bu bilgilerin üzerine gidilmedi, soruşturulmadı, araştırılmadı. Soruşturulup, araştırılmanın ötesinde tedbir alınmadı, müdahale edilmedi. Operasyon yapılması gerekiyordu” şeklinde değerlendirdi.
