*Hatice Kamer
AİHM'in, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuksuz yargılanması gerektiği yönündeki kararı ile ilgili Diyarbakır'da değerlendirmelerde bulunan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "AİHM'in verdiği Demirtaş kararının hükümet tarafından yok sayılması, görmezden gelinmesi kabul edilebilir bir durum değildir" dedi.
Buldan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Demirtaş kararıyla ilgili şunları söyledi:
"Sayın Demirtaş’ın şu an bile cezaevinde tutulması yeni bir hukuksuzluktur. Hiç kimsenin yargıya müdahale etme hakkı yoktur. Hani yargı bağımsız ve tarafsızdı. Yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu ifade edenler bugün bizim arkadaşlarımızla ilgili kararları tanımayan, görmeyen, duymayan bir noktadalar. Kendileri AİHM’e başvururken, kendileriyle ilgili lehte kararlar çıktığında bunları hoş, bizim arkadaşlarımızla ilgili karar çıktığında boş görmektedirler."
"Sayın Demirtaş’ın şu an bile cezaevinde tutulması yeni bir hukuksuzluktur. Hiç kimsenin yargıya müdahale etme hakkı yoktur. Hani yargı bağımsız ve tarafsızdı. Yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu ifade edenler bugün bizim arkadaşlarımızla ilgili kararları tanımayan, görmeyen, duymayan bir noktadalar. Kendileri AİHM’e başvururken, kendileriyle ilgili lehte kararlar çıktığında bunları hoş, bizim arkadaşlarımızla ilgili karar çıktığında boş görmektedirler."
HDP Eş Genel Başkanı, adalet bir gün herkese lazım olacak diyerek "Selahattin Demirtaş olmak üzere siyasetçilerin serbest bırakılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Buldan, "AİHM'in Demirtaş ile ilgili kararını, yerel mahkeme uygulamazsa, bu konuda B planınız var mı?" şeklindeki soruya ise hukuki ve siyasi olarak girişimlerinin devam ettiği yanıtını verdi.
Öte yandan Buldan şunları kaydetti:
"Bir an önce yerel mahkemenin bu başvuruyu kabul etmesi en doğru yol. Fakat yerel mahkemeler aksi yönde bir kararda ısrar ederse ulusal ve uluslararası alanda hukuk yollarını zorlayacağız. Fakat hiç bunlara gerek kalmadan, bir kriz yaratılmadan yerel mahkemenin bu kararı dikkate alması gerektiğini söylüyoruz.
Bir an önce yerel mahkemenin bu başvuruyu kabul etmesi en doğru yol. Fakat yerel mahkemeler aksi yönde bir kararda ısrar ederse ulusal ve uluslararası alanda hukuk yollarını zorlayacağız. Fakat hiç bunlara gerek kalmadan, bir kriz yaratılmadan yerel mahkemenin bu kararı dikkate alması gerektiğini söylüyoruz."
