Yaşam
Deutsche Welle

Hangi gıda iyi, hangisi kötü?

Beslenmenin insanı hasta ettiği ya da hastalıktan koruduğunun bilimsel bir kanıtı var mı? Kısmen var. Bu nedenle uzmanlar, bazı gıdaları sık, bazılarını da seyrek almamızı öneriyor.

05 Mart 2016 12:55


Doğru beslenmenin formülünü herkes bilir: Şekerli ve abur cuburdan uzak durmak, bol meyve ve sebze tüketmek, proteinli ve lifli besinleri ihmal etmemek ve vücudu sıvısız bırakmamak.

Sağlıklı ve dengeli beslenme için gerekli olan ve öncelikler listesinin başında ya da sonunda yer alan gıda maddelerinden bazıları hastalıkları yenmeye yardımcı olabildiği kadar insanı hasta da yapabilir.

Tuz yararlı mı, zararlı mı?

Tuzun ne kadarının zararlı olduğu hep tartışılır. Alman Beslenme Derneği (DGE) kongresinde de tuzun yarar ve zararları enine boyuna tartışıldı. Günde bir çay kaşığı tuzun ideal olduğu söyleniyor. Ancak problem tüketicinin tuza düşkünlüğünden değil, gıda endüstrisinde aşırı miktarda tuz kullanılmasından kaynaklanıyor. Uzmanlar ekmek, peynir, et ürünleri ve hazır yemeklere çok tuz ilave edilmesini eleştiriyor ve tuz miktarının düşürülmesini talep ediyor.

İnsan vücudunun belli miktar tuza ihtiyacı olduğu da yadsınamaz. Her şeyde olduğu gibi tuzda da doğru dozun tutturulması önemli. Yüksek tansiyon, siroz ya da böbrek yetersizliği çekenlerin tuzu son derece dikkatli tüketmeleri gerekiyor. Tuz, hastalarda kalp ve kan dolaşımı hastalıklarıyla ödemi azdırıbiliyor.

Kanseri yenebilen gıda var mı?

Bazı gıda maddelerinin kanserojen olduğu biliniyor. Bunların başında da kilo aldıran gıdalar geliyor. Normal kilonun üzerine çıkanlarda rahim, safra kesesi ve böbrek kanseri riski artıyor.

Posalı yiyecekler uzun süre tok tuttuğundan kilo vermeye yardımcı olabiliyor. Amerikan Kanserle Mücadele Derneği'nin araştırmalarına göre elma, üzüm ve suyu, greyfurt, brokoli ve çeşitli lahana türleri kanser riskiyle mücadelede yararlı olabiliyor.

Hardal yağı ihtiva eden bitkilerin kanser hücrelerini, kendi kendini tahrip yoluyla intihar ettirdiği ve kansere yol açan hücre anomalisini önlediği bilinir.

Şeker ise sağlığın bir numaralı düşmanı sayılır. Kanser hücreleri, çoğalabilmek için ihtiyaç duyduğu şekere bayılır. Harvard Tıp Akademisi, şekerin kanser hücrelerinin oluşmasında oynadığı rolü araştırmış ve sağlam bedenin şeker yüzünden kansere yakalanabileceğini ortaya çıkarmış.

Çikolata depresyonu önler mi?

Bir parça çikolatanın mutluluk verdiği söylenir. Ama depresyon bol çikolatayla atlatılamaz. Uzmanlar depresyona karşı belli birtakım gıda maddelerinin düzenli olarak tüketilmesini tavsiye ediyorlar.

Öncelikle meyve, sebze, ceviz, fındık, badem ve baklagiller depresyon riskini azaltabiliyor. Tıpkı balık ve yosundaki Omega 3 yağı gibi.

Alzheimer'den nasıl korunulur?

Doğru beslenmeyle bunamanın önüne geçilebilir mi? Tıp uzmanları spor ve sağlıklı beslenmeyle bunun mümkün olduğunu söylüyor. Bütün çeşitleriyle bunama hastalığına Akdeniz ülkelerinde Almanya'dakinden çok daha az rastlanıyor. Amerikan Kimyacılık Derneği'nin bir araştırmasına göre, zeytinyağındaki oleokantal maddesi Alzheimer'e yol açan beyindeki protein tortulaşmasını önlüyor. Yeşil sebze, salata, yabani nebatat ve lahana türleri de bunamayla mücadelede olumlu sonuç veriyor.

Amerikalı bilim adamları beyin için yararlı olan ve her gün tüketilmesi gereken besinlerin listesini çıkarmış. Uzak durulmasını tavsiye ettikleri beş besin grubu arasında tereyağı, margarin, kurabiye, tatlı ve kızartmanın bulunmasına herhalde şaşırmamışsınızdır

Bize faydalı olmadığını bildiğimiz gıda maddelerinin sağlığa zararlı çıkması da sürpriz sayılmaz. Sağlığa faydalı olduğunu bildiğimiz gıda maddeleri ise gerçekten faydalı çıkıyor.

Belli bir hastalığın belli bir gıda maddesiyle yenilmesi mümkün değil. Hastalığı önleyici ve tüketilmesi gereken gıda maddelerinden sızma zeytinyağı Alzheimer'i bastırabildiği gibi kolesterol ve tansiyonu düşürüp, depresyon ve kanserden korunmada son derece yararlı olabiliyor. Tıpkı birçok meyve ve sebze çeşidi gibi.

Ancak sağlıklı besinlerden harikalar da beklenmemeli. Çünkü hastalıklar çeşitli faktörlerin ortak ürünüdür. Genetik bozuklukların ve çevre kirliliğinin de hastalanmadaki payı küçümsenemez. Sağlıklı beslenme bazı hastalıklara yakalanma riskini düşürür. Ama hastalanmama garantisi vermez.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle