Gündem

Halepli mülteciler: Cumhurbaşkanı'ndan sınırı açmasını rica ediyoruz

“Kadınlar, çocuklar, yaşlılar tarlalarda, ağaçların altında uyumak zorunda kalıyorlar"

08 Şubat 2016 14:55

Suriye'de Rusya'nın desteğiyle Halep'in bombalanması üzerine Türkiye sınırına yığılan Halepli mülteciler Türkiye'nin sınır kapısını açmasını istiyor. Sınırda bekleyen Halepli mülteci Musa Halebi, “Türkiye’nin neden sınır kapısını açmadığını anlamıyorum. Türkiye’nin Cumhurbaşkanından ricamızdır. Rus güçleri bize saldırmayı sürdürürse lütfen kapıları açsın" dedi. 

Musa Halebi, Halep kırsalındaki evinde 10 gün kadar önce yaşadıklarını söyledi. Halebi, "Evimdeydim. Uçağın geldiğini duydum. Bombardımanda evim vuruldu. Duvarlardan biri üzerime yıkıldı. Gözüme şarapnel parçası saplandı" diye konuştu. BBC Türkçe'de yer alan habere göre, yaralanmasının ardından ailesiyle birlikte geldiği Türkiye sınırından ambulansla içeri girmesine izin verilmiş. Ama üç çocuğu ve eşi sınırın diğer tarafında kalmış.

Şimdi Kilis Devlet Hastanesi’nin bahçesinde, kendisi gibi yaralı olan ya da hastanedeki yaralı yakınlarını bekleyen Suriyelilerle dertleşiyor. Sol gözü sargılı. Görme yetisini tamamen kaybettiğini ve bir düzelmenin söz konusu olmayacağını söylüyor.

Dudaklarına atılmış dikişlerin ipleri hala duruyor. Yüzünde de yer yer çizikler var. Sonra kazağını kaldırıp sırtını gösteriyor. Sırtında şarapnel parçalarıyla açılmış belki 15 yara izi görülüyor. Sol bacağında bir diğer yara daha var. Kasığında başka yaraları da olduğunu söylüyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı açıklamada, Türkiye’nin sınırda bekleyen Suriyelileri gerektiği takdirde topraklarına almak zorunda olduğunu ifade etmişti.

Erdoğan, "Bunlar kapımıza dayanmışsa, başka çareleri de yoksa, gerekirse bu kardeşlerimizi yine almak zorundayız" diye konuşmuştu.

 

Güvenlik kaygıları

 

Halep’i hedef alan Rus bombardımanının ve akabindeki mülteci akınının en yoğun olduğu iki gün boyunca Kilis Devlet Hastanesi’ne 10 ila 20 kadar yaralının tedavi amacıyla getirildiği belirtiliyor. Hastanede son gelenlerin yanı sıra daha önce yaralanan Suriyeliler de tedavi görüyor.

25 yaşındaki Saddam Haccar onlardan biri. Hastane yetkililerinin yönlendirmesiyle birbiri ardına çok sayıda gazetecinin sorularını yanıtlayan Haccar, bir ay kadar önce Rus bombardımanı sırasında dizinden yaralanmış. O da Türkiye’nin sınır kapısını açmasını istiyor. Haccar,  “Kadınlar, çocuklar, yaşlılar tarlalarda, ağaçların altında uyumak zorunda kalıyorlar" sözleriyle kapıların açılmasını istedi. 

Ancak Haccar Türkiye’nin güvenlik kaygıları duymasının ve kapıyı belki de bu nedenle açmaktan çekinmesinin de anlaşılır olduğunu düşünüyor. Haccar, “Türkler bize çok zamandır kucak açtılar. Şimdi korkuyorlar. Güvenliklerinden endişe ediyorlar. Çünkü mültecilerin yanında IŞİD militanları da girebilir sınırdan içeri. Türkiye sınırı kapalı da tutsa hakkıdır” diye konuşuyor.

 

"Siviller hedefte"

 

Hastanenin bahçesinde yürüyebilecek durumda olan yaralılar ve yaralı yakınları toplanmış, aralarında konuşuyorlar. Suriye ordusunun Rus uçaklarının yardımıyla son bir hafta içinde elde ettiği kazanımlar, sohbetlerin başlıca konusu.

Türkiye sınırına yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Tel Rıfad kasabasından bir hafta önce gelen Munir Hamedi, “Ruslar IŞİD’i hedef aldıklarını söylüyorlar. Ama asıl bizi, sivilleri hedef alıyorlar” diyor.Hamedi, “Sivillerin evlerini vuruyorlar. Enkaz altında kalan insanların yardımına koşan insanları hedef alıyorlar" diye anlatıyor.

Hamedi, yaralanan bir akrabasıyla birlikte ambülansla Türkiye’ye giriş yapmış. Eşi ve ailesi halen sınırın Suriye tarafında bir çadırda kaldığını belirten Hamedi, “Bizim kasabada 60 bin kişi vardı. Şimdi hepsi evsiz. Biz de evsisiz. Bombardıman durursa Suriye’ye, Tel Rıfad’a geri döneceğim. Ama durmazsa ne yapacağım bilmiyorum" diyor.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye ordusunun muhaliflerin elindeki Tel Rıfad kasabasına doğru ilerlediğini belirtmişti. Örgüte göre, ordu kasabaya 7 kilometre kadar yaklaşmış durumda.

 

"Savaş istemiyoruz"

 

Kilis Devlet Hastanesi bahçesinde bekleyen, yaralanan bir yakınına refakat etmek için Türkiye’ye gelen Samir Beydavi de Tel Rıfad kasabasından. Beydavi, “Eskiden biz gazetecilere hiç konuşamazdık. Esad bizi bulur, öldürür diye korkardık. Ama artık kimseden korkumuz yok" diyor.

“Ben bir mesaj vermek istiyorum,” diyerek sözlerine şöyle devam ediyor: "Dünyanın bize ne gözle baktığını görüyor ve çok üzülüyoruz. Biz normal insanlarız. Siviliz. Biz savaş istemiyoruz. Eğer dünya bizim savaşmamızı istiyorsa, savaşırız elbet. Ancak biz bu savaş bitsin artık istiyoruz. Dünya bize destek versin, bizim yanımızda olsun istiyoruz. Biz barış istiyoruz. İnşallah gelecek Suriye’ye barış.”