Ekonomi

“Hakkâri, Türkiye’nin et ambarı olabilir”

Hakkâri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı: Kentteki hiç kimse para kazanmıyor

19 Ekim 2017 21:43

İran ve Irak sınırına 40 kilometre mesafede bulunan ve Türkiye’nin rakımı en yüksek ovası olması nedeniyle adı Yüksekova olan Hakkâri’nin ilçesi, “gözden ırak olunca gönüllerden de ırak olur” misali hep arka planda kalmış bir yer.

Şemdinli’deki Esendere Kapısı’na çok yakın mesafede olması nedeniyle bir dönem ticarette zirve yapan kent, son dönemlerde açılan havalimanı ve Hakkâri yerine il olma tartışmalarıyla gündeme gelmişti. İlçe halkında bir umut yaratmış olsa da bu tartışmalar, iki yıl önceki “hendek çatışmalarının” izlerini kentte görmek mümkün. Hakkâri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (HESOB) Başkanı İrfan Sarı’nın Yüksekova’daki esnafın sorunlarını, kentteki ekonomik tabloyu T24’e anlattı. “Halkın umutlarının hala tükenmediğini” söyleyen Sarı’ya yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

Yüksekova’da iki yıl önce yaşanan olaylardan sonra şimdiki tablo nedir?

Yıkımdan sonra esnafın yüzde 10’u göç etti ve geri dönüşleri olmadı. Ekonomik olarak çökmüş bir Yüksekova’dan bahsedebiliriz. Bu çöküşün Van ve Hakkâri’yi de etkilediğini söyleyebiliriz. Yüksekova’yı besleyen bir diğer yer Şemdinli’dir. Özellikle sınırdaki kaçak geçişler orada sıcak bir ekonominin oluşmasını sağlıyor. Bu ekonomi zaman zaman 20 milyon dolar civarında bir paraya hitap ediyordu ve bu paranın bir kısmı iç piyasada kalıyordu. 2016’daki yıkımdan sonra bu tamamen durdu.

Ne tür kaçakçılık yapılıyordu?

Sınırın ötesinden gelen ürünleri; ceviz, badem, kuruyemiş, bakliyat, çay ve akaryakıt olarak sıralayabiliriz. Bu kaçakçılık bir canlılık katıyordu. Bu anlamda esnafın borcu olmuyordu ve çekini senedini kredisini zamanında ödeyen bir kitle vardı. Hakkâri genelinde 4 milyon çek şu an yazılmış durumda ve bunun 2 milyonu Yüksekova’da ticaret yapan esnafındır. Durum böyle olunca özel teşebbüs olarak değerlendirdiğimiz büyük sermayeler de burada yatırım yapmamaya başladı. Özellikle süt ve süt ürünleri, şeker, un paketlemesini yapan tesisler işi bıraktı. Büyük ve küçükbaş hayvanların sayısı 750 binden 250 bine düştü. Bunun en önemli etkeni yerli güvenlik alanlarının oluşturulmasıydı.         

“Kentteki hiç kimse para kazanmıyor”

Bu durum kent ekonomisini nasıl etkiledi?

Bu düşünce ekonomik olarak nihai tüketici konumundaki kesimi esnaftan alışveriş yapmamaya ya da en temel ihtiyaç neyse onu almaya çalıştı. Olabilecek olumsuz bir durumda elindeki sermayeyi yastık altında tutmayı düşünerek alışverişi tamamen kesti. Bizim de en nihai tüketicimiz onlar. Eğer bizim işletmelerimizden onlar alışveriş yapmazsa iflasın eşiğine geliriz. Dediğim gibi bütün işletmeler batık bir ekonomiyle hareket ediyor. Hiç kimse para kazanmıyor. Esnaf gününü kurtarmaya bakıyor. Kredilerin geri dönüşü başladı. Bu veriler 1-2 ay içinde daha da netleşecek. Ödemeler aksarsa anlayacağız ki tamamen iflas etmiş olacaklar. Açık kalan işletmeler de “dosta düşmana karşı bir iş yerim var” manasıyla kepenk kapatmayacak. Kentte tamamen daralmış bir ekonomiden söz edebiliriz.

 

"Vali beyle istişare ediyoruz”

 

Bu sorunları aşmak için HESOB olarak girişimleriniz oldu mu?

Elbette. Bürokrasiyle iktidarın buradaki temsilcileriyle, Vali beyle, kaymakamlarla zaman zaman neler yapılabilir anlamında görüşmeler yapıyoruz. Ertelenmiş bir Hakkâri’den söz edebiliriz. Bugün Türkiye’nin neredeyse her yerinde ara ve ana yollar hazır asfaltla döşenmişken, Hakkâri’nin yollarına henüz dokunulmamış. Yeni yeni bazı parçalarda iyileştirmeler yapılmış. Belki Türkiye’de alt yapısı olamayan tek yer Yüksekova’dır. Her ne kadar ertelenmiş bir Hakkâri de olsa buranın en önemli ayağı organize hayvancılık bölgesidir.

Nasıl?

Hakkâri havzası sanayi hamlesini kabul edebilecek bir yer değil. Çünkü burada üretebileceğimiz sanayi ürünlerini şuan mevcut firmaların rekabet gücüne kavuşturmak ütopik olur. Hayvancılık desteklenebilirse, burası 10 milyon arıya ev sahipliği yapabilecek potansiyele sahip. Büyük, küçükbaş hayvancılık ile kümes hayvancılığı ve bal üretiminde arıcılık iyi değerlendirilebilir. Sadece bunlar üzerinden iyi bir pazar oluşturabilirsek ve üretime geçebilirsek Türkiye’nin sırtında kambur olarak nitelendirilen Hakkâri, kendine yeten bir duruma gelecek ve Türkiye’nin et ve et ürünleri ambarı haline gelecektir. Böyle olunca da et ithalatı rafa kalkacak ve Hakkâri, Türkiye’yi beslemiş olacak.

Yüksekova’nın il olma tartışmaları konusunda neler söylemek istersiniz?

Yüksekova’nın il olma konusu gündeme getirilerek ekonomi vasat konuma düştü. Esnaf odalarına kayıtlı 1100 üyemiz var ve bu durum gündeme gelince 70 iş yeri daha açıldı. O da özellikle kafelerde artış oldu. Memurların buraya gelebileceği il olma ihtimali üzerinden kafeler açıldı. Bunlar suni bir yükseliş. Bu konu iki de bir ısıtılıp gündeme gelmesi geri adım atılmasına sebep olacak ve umutsuzluğa yol açıp kent ekonomisini geriletecektir.