Gündem

Gündem Çocuk Derneği çocuklar için vardı, bütün günahı buydu, o teklifin sakıncalarını raporlarında yazmıştı

İçişleri Bakanı, kapatılan dernekler için "Vurduk kilidi gitti" demişti

20 Kasım 2016 23:15

Milliyet yazarı Gökçer Tahincioğlu, İçişleri Bakanlığı’nın Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisiyle kapattığı Gündem Çocuk Derneği’nin çocuklar için olduğunu vurgularken “Okula kabul edilmeyen otizmli çocuğun, okuldan atılan Roman çocuğun, söz hakkı verilmeyen çocukların yanındadır. Zahmet edip okunursa raporları, görülecektir tüm o çocukları nasıl sarıp sarmaladığı. Ama Cizre’de ya da bir başka kentte yaşamını yitiren çocuklar için de vardır. Bütün günahı da zaten bundandır” dedi.

Tahincioğlu, AKP’nin Meclis’e getirdiği cinsel istismar önergesine ilişkin Gündem Çocuk Derneği’nin sakıncılarını yazdığı raporlar olduğunu belirtti.

Tahincioğlu’nun bugün Milliyet’te (20 Kasım 2016) “Kod isimli çocuklar” başlıklı yazısı şöyle:

... Bakmayın siz çocuklarla ilgili bunca süslü söze.

Bu ülkede, tarihsel olarak, sadece bu dönemde de değil, çocuklar sahipsizdir.

“İdam” denilir, “hadım” denilir ama nedense istismarcılar, tecavüzcüler her dönem “kıymetlidir”. 

3 aylığına “faaliyetleri durdurulan” Gündem Çocuk ve hayatlarını çocuklara vermiş çalışanları tam da bu yüzden çok “tehlikelidir.”

İstismarcıların peşlerinde koştuğu, üzerine duvar yıkılan, pres makinesinin altında ezilen, okulda başına lavabo düşen, elektrik akımına kapılan çocukların ve ailelerinin yanındadır çünkü... 

Babaları intihar etmiş, köy yerinde kalakalmış, anneleri yeniden evlenmiş 6 kardeşten biriydi A. 

Henüz 13 yaşında.

Annesinin evlendiği adamın kardeşi, üvey amcası yani, evlenmek istiyordu.

Önce A.’nın ablasını istedi ancak ablası dünyayı yıktı, evlenmedi.

Üvey amca, bu kez A.’ya dikti gözünü.

Annesi dayanamadı kocasının baskısına, “Kızım isterse” diyebildi sadece.

A., oyun oynuyordu, neyi isteyecekti ki?

Annesi ve üvey babası bastırınca “istedi.”

Parmağında söz yüzüğüyle oyunlarına bir süre devam etti.

Ama ablası razı değildi, şiddet gördü ama boyun eğmedi.

Çıkartmayı başardı kardeşinin parmağından yüzüğü.

Ama üvey amca durmaya niyetli değildi.

A.’yı, arkadaşlarıyla kasabaya gittiği bir gün arkadaşının kullandığı arabaya “davet etti”, kız başına köye dönemezdi.

A., arabaya bindi, ancak istikamet köy değildi.

Bir başka köye, üvey halanın evine getirdiler kızı.

Bir odaya sokuldu, üvey amca girdi ve arkadan kilitlenen kapının sesi.

O gece, küçük bir kız çocuğu, kocaman bir adamın ne kadar kötüleşebileceğini görecekti.

***

Ablası, kardeşinin eve gelmediğini görünce jandarmaya haber verdi.

Aramalardan sonra bulundu kızın yeri.

Muayeneye gönderdi savcı. 

Kızlık zarında yırtık vardı ama bekâret bozulmamıştı.

Duruşmalarda, kızın, “Benimle ilişkiye girdi” demesine rağmen neden bakire olduğu sorgulandı.

Kız, her seferinde üvey amcanın “denediğini” ve “olmadığında” her seferinde dövdüğünü anlattı. 

Mahkeme için tüm olanlar değil, bakire olması mühimdi.

“Rızasıyla” arabaya binmişti, “rızasıyla” o eve gitmişti.

Kandırıldığına dair kanıt yoktu, bekâreti de vardı, daha ne?

Üvey amcaya sadece, “cinsel istismardan” 4 yıl hapis cezası verildi, o ceza da türlü gerekçelerle indirildi.

Tutuklu kaldığı süre de vardı, tahliyesine karar verildi.

Yargıtay da indirilmiş, kuşa çevrilmiş cezayı haklı buldu, “rıza” vardı, ne tehdit, ne hile, ne cebir” vardı.

Yani şu TBMM’de kabul edilen önergeye göre, zaten infaz süresi biten üvey amca, A.’yla evlenirse şartla salıverme kapsamına alınan cezası ertelenecek şimdi.

***

Gündem Çocuk Derneği’nin takip ettiği dosyalardan biriydi kod isimli çocuğun istismar dosyası.

Kapısına mühür vurulmasıyla övünülen Gündem Çocuk’un. 

Bakmayın siz çocuklarla ilgili bunca süslü söze.

Bu ülkede, tarihsel olarak, sadece bu dönemde de değil, çocuklar sahipsizdir.

“İdam” denilir, “hadım” denilir ama nedense istismarcılar, tecavüzcüler her dönem “kıymetlidir”. 

3 aylığına “faaliyetleri durdurulan” Gündem Çocuk ve hayatlarını çocuklara vermiş çalışanları tam da bu yüzden çok “tehlikelidir.”

İstismarcıların peşlerinde koştuğu, üzerine duvar yıkılan, pres makinesinin altında ezilen, okulda başına lavabo düşen, elektrik akımına kapılan çocukların ve ailelerinin yanındadır çünkü. 

Okula kabul edilmeyen otizmli çocuğun, okuldan atılan Roman çocuğun, söz hakkı verilmeyen çocukların yanındadır.

Mühür vurulan kapılara rağmen yanlarındadır.

Hemen, “Ya örgütlerin savaştırdığı, öldürdüğü çocuklar” diye başlanır bunlar sıralandığında. 

Evet, onlar için de vardır.

Zahmet edip okunursa raporları, görülecektir tüm o çocukları nasıl sarıp sarmaladığı.

Ama Cizre’de ya da bir başka kentte yaşamını yitiren çocuklar için de vardır.

Bütün günahı da zaten bundandır.

***

İşte o Gündem Çocuk’un yıllık raporları, açıklamaları, takip ettiği dosyalar bir zahmet okunduğunda, CMK görüşülürken kabul edilen önergenin sakıncaları da kolayca anlaşılır.

Babasının zoruyla evlendirilmiş, istismarcının yanında tutsak yaşayan kızın dramından anlaşılır.

Bu şekilde evlendirilip intihar etmiş çocuğun boşluğundan.

Evlensin diye dayak atılan, sokağa atılan kız çocuklarının gözükmeyen gözyaşlarından anlaşılır.

Akranlarının tecavüzüne uğrayıp, içlerinden biriyle evlenmek zorunda bırakılan kızların kâğıda düşen bakışlarından.

Sahiden aile zoruyla evlendirilmiş çocukların dramını mı bitiriyor, “16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir” denilen önerge? 

Başında özetleniyor zaten; “Cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda...”

Çocuğa cinsel istismarda bulunan ancak yakalanan, bu nedenle çok övülen “kültürün” öldürücü etkilerinden kurtulmak için evlenmek zorunda kalanların kurtarılmasıdır Türkçesi.

16 Kasım’a kadar cinsel istismar suçu işlemişler ve henüz evlenmemişler için de müjdedir.

Daha birkaç gün önce istismar ettikleri çocukla evlenmeleri halinde kurtulmaları demektir.

Ve kız 18’ine geldiğinde de kurtulamaz o evlilikten, zira boşanması, “kocasının” ceza alması anlamına gelir, bitirilemez o evlilik. 

Bununla da bitmiyor şefkat.

Bu önerge, istismara yardım eden, azmettiren herkesin kurtuluşunun da belgesidir. 

Ve Anayasa Mahkemesi tarafından 16 Kasım’la sınırlandırılmayıp kapsamının daha da genişletilmesi kuvvetle muhtemeldir.

“Cebir, tehdit, hile” ile işlenen istismar suçunun kapsam dışı kalması mı?

Dosyayı okuduğunuzda isyan ettiğiniz davalardaki, “Rızası var, zorlama yok” kararlarına bakmak yeterlidir. 

Salı günü yasanın bütününü oylayacak Meclis.

Başbakan da muhalefetle görüşme talimatı verdi.

Önergeyi değiştirmek, varsa gerçekten mağdur çocuklar, onlara özel düzenleme yapmak için hâlâ geç değil.

Zira çocuklar, bakın en yakınındakinin gözlerine, bütün bu tartışmaların öznesi olamayacak kadar kıymetlidir.