Gündem

Gül, Türkiye’nin Gezi sonrası imajının çok zedelendiğini ve onarılması gerektiğini belirtti

Cumhurbaşkanı Gül, Lübnan’da kaçırılan Türk pilotların serbest bırakılması için İran’ın yardımcı olacağını açıkladı

30 Eylül 2013 10:15

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi olayları sonrası Türkiye’nin son dönemde imajının Amerika’da çok zedelendiğini ve onarılması gerektiğini belirtti. Mısır’daki olaylardan bile daha çok Taksim’i veren uluslararası televizyonların ve menfi propagandanın da bunda etkili olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Türkiye’ye dönük olumsuz tavır ciddi ama düzeltilemez değil.

BM Genel Kurulu toplantısı dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Gül, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile olumlu bir görüşme yaptığını ifade etti.  “İran, pilotların kurtarılması için bize yardımcı olacak. Daha önce pek çok konuda biz onlara yardımcı olmuştuk.” dedi. 9 Ağustos’ta İstanbul-Beyrut seferi sonrası kaçırılan pilotlar Murat Akpınar ve Murat Ağca o günden beri rehin tutuluyor. Gül, İran ile ABD arasında başlayan diyaloğun ise Türkiye açısından faydalı olacağını belirtti: “Komplekslerden arınmak lazım. Başkasının başarısından ürkerek iş yapılmaz. Bu görüşmelerle nükleer silah tehlikesinin giderilmesi, Türkiye’yi rahatlatır.”

 

Cumhurbaşkanı Gül, İran ile ABD arasında başlayan diyaloğun Türkiye için de birçok açıdan faydalı olacağını belirterek şöyle konuştu:Zaman gazetesinden Abdülhamit Bilici'nin haberine göre, “Komplekslerden arınmak lazım. Başkasının başarısından ürkerek iş yapılmaz. Bu görüşmelerle nükleer silah tehlikesinin giderilmesi Türkiye’yi rahatlatır. Elinde silah olan bir komşu, ürküntü yaratır. Konuşması, yürüyüşü değişir. Savaş ve nükleer silah tehdidinden en fazla biz rahatsızlık duyarız. İkincisi, ekonomik olarak işimize çok yarar. Ambargo kalkar. Banka sistemi çözülür. Şimdi İran’la iş yapamıyoruz. Ambargoya uyuyoruz. Tüpraş bile sıkıntı çekiyor. Barış sağlanırsa yeni boru hatları inşa edilir.” ABD Başkanı Obama ile Ruhani arasında gerçekleşen telefon görüşmesine de değinen Gül, bunun önce yemekte bir araya gelmek şeklinde düşünüldüğünü fakat o sağlanamayınca bu yola gidildiğini, Ruhani ile New York’taki buluşmasında bu olumlu adımları için onu teşvik ettiğini belirtti. Sürecin her iki taraf için de zor olduğunu, hızlı bir sonuç beklemenin yanlış olacağını ve iki tarafta da şahinler olsa da şu anda yönetimde olmamalarını şans olarak gördüğünü söyledi.

 

İmajımız zedelenmiş, onarmak gerek

 

 

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin son dönemde imajının Amerika’da çok zedelendiğini ve onarılması gerektiğini belirtti. Mısır’daki olaylardan bile daha çok Taksim’i veren uluslararası televizyonların ve menfi propagandanın da bunda etkili olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Türkiye’ye dönük olumsuz tavır ciddi ama düzeltilemez değil. Türkiye, içine kapalı bir ülke değil. Buralar dünyanın merkezi, birkaç 10 yıl daha böyle kalacak. Dolayısıyla buraları bilen sivil toplum, medya, iş dünyası ve siyasetten insanların daha çok gelerek ilişkileri canlı tutması lazım. Amerika en önemli ülke. Ekonomi, insan hakları, demokrasi ve güvenlik meselelerinde tüm dünyada önem taşıyor. Biz kendileriyle NATO içinde ortağız. Yatırımlar bakımından özellikle önemli. Körfez’den Türkiye’ye gelen paralar dahi Amerika üstünden geliyor. Ayrıca burası teknolojinin, bilimin öncüsü. OECD ülkeleri arasında buraya en fazla öğrenci gönderen ülkelerden biriyiz. Aynı şekilde Çin var. Çin’den buraya gelen ve doktora çalışmalarıyla buralardan patent alan öğrencileri, Çin’deki Amerikan yatırımlarını çıkın, geriye çok az şey kalır. Bu nedenle buraları çok sağlam tutmak gerekir.”

 

'Çin'den füze alımı kesin değil'

 

Suriye krizinin BM Güvenlik Konseyi çerçevesine girmesini olumlu bulduğunu vurgulayan Gül, 7. maddeye yapılan atıf nedeniyle bir aldatmaca olması durumunda yeni tezkereye gerek olmadan hareket edilebileceğini savundu. Türkiye’nin Suriye’deki radikal unsurlara yardım yaptığının Amerika’da kendisine çok hatırlatılmasının, bir sorunun varlığını  gösterdiğini ve bundan rahatsızlık duyduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı, meselenin sadece bu noktaya indirgenerek diğer boyutlarının görülmemesinin veya bunu bir şey yapmamanın bahanesi olarak kullanmanın da yanlış olduğunu vurgulayarak, “Sınırı kapatsak dünya ayağa kalkar. O zaman sınırda yüz binlerce insan birikir. Vicdanımızın sızlaması dışında bu bir insanlık sorunu haline gelir. Bu konuda 500 bin mültecinin bakımını üstlenen Türkiye’ye teşekkür edilmesi gerekirdi. Doğrusu bunu görmüyorum.”

Gül, füze savunma sisteminin Çin’den alınacak olmasıyla ilgili bir soruya ise “Karar kesin değil. Kendileriyle görüşmeler yapılacaklar listesinin başında. Türkiye’nin NATO’nun bir parçası olduğu gerçeği önemli ama olmaz diye bir şey yok. Teknik, fiyat, üretim süresi, teknoloji transferi, ortak üretim imkanı gibi şartlara bakmak gerekir.” karşılığını verdi. ​Bugün açıklanacak demokratikleşme paketiyle ilgili bir soru üzerine de, “Meclis açış konuşmam hazır. Orada demokratikleşmeyle ilgili de bir bölüm var. Açıklanacak paketle ilgili olduğu sanılmamalı. Genel bir değerlendirme o. Her zaman reformların sürekli olması gerektiğini söylerim. Bu sürecin daima canlı tutulması gerekli.” değerlendirmesini yaptı.