Dünya

(Görüntülü Haber) (Özel Haber) Irak Genelkurmay Başkanı Ganimi: "Kerkük her ne şekilde olursa olsun geri alınacaktır..." (1)

İrfan Spamaz, Bğadat, 13 Ekim, (DHA)- Irak Savuma Bakan Yardımcısı ve Genel Kurmay Başkanı Osman Al Ganimi DHA muhabirine verdiği röportajda : “"Kerkük anayasaya göre Irak'ındır, her ne şekilde olursa olsun geri alınacaktır

13 Ekim 2017 19:47

İrfan Spamaz, Bğadat, 13 Ekim, (DHA)- Irak Savuma Bakan Yardımcısı ve Genel Kurmay Başkanı Osman Al Ganimi DHA muhabirine verdiği röportajda : “\"Kerkük anayasaya göre Irak\'ındır, her ne şekilde olursa olsun geri alınacaktır... Türkiye, İran ve Irak Kuzey Irak\'taki sahte referandumu tanımamaktadır.” dedi. Ganimi Türkiye gezisi sorulduğunda şöyle yanıt verdi: “Türkiye ziyaretimiz çok güzel geçti. Türkiye ve bölgedeki çok önemli konuları ele aldık. Birçok eksiklikleri masaya yatırdık. Bunların arasında Kuzey Irak Kürdistan meselesini, yasa dışı referandumu, DAEŞ konusunu, iki ülkenin milli güvenlik meselelerini konuştuk. Daha sonra iki ülke arasında 2009 yılında müzakereler olmuş ve bir anlaşma imzalanmıştı. 2015 yılında parlamentoda oy birliği ile kabul edilmişti. Bu anlaşmaya göre iki ülke askeri birliklerinin ortak tatbikatlar yapmasını, ayrıca eğitimler düzenlenmesini ve ilişkilerin daha yüksek seviyelere çıkartılmasını içeriyordu. Bunları ele aldık. Ve Türkiye bu görüşmede Irak\'ın toprak bütünlüğünün çok önemli olduğunu ve bu çerçevede referandumun yasa dışı olduğunu söyledi. Biz de zaten buna karşı olduğumuzu ifade ettik.” “Sınırlar merkezi hükümetin kontrolü altındadır” “Kuzey Irak Türkiye sınırları tamamı ile bundan sonra Irak ordusunun kontrolüne geçecektir diyebiliyor muyuz?” sorusuna Ganimi “Irak anayasası, Irak sınırlarının tümümün Irak ordusunun kontrolünde olmasını öngörüyoruz. Tamamen sınırlar şu anda merkezi hükümetin kontrolü altındadır. Bölge ülkeleri ile görüşmelerimizde de gerek sınırların, gerekse tüm havalimanlarının merkezi hükümetin kontrolü altında olduğunu bildiriyorduk. Ve bundan sonra da bu anlamdaki tüm ilişkilerin Bağdat merkezi hükümeti ile yürütülmesi gerektiğini söyledik. Türkiye bu anlamda bize çok destek verdi. Ve hatta petrol alışverişinin de Bağdat hükümeti ile olacağı konuşuldu. Ve direk bizimle temasta olunulacağı üzerinde hem fikir olundu. Bunun yanı sıra hatta havalimanlarının gümrük gelirlerinin de Bağdat merkezi hükümete verilmesi yönünde görüş birliğine varıldı” yanıtını verdi. “Evet artık Kuzey Irak sınırları, Erbil havalimanı ve gümrüklerin kontrolü tamamı ile artık Irak ordusunun elindedir. Bunu diyebiliyor muyuz? Sorusuna Ganimi şu yanıtı verdi: “Her zaman petrol bir bölgeye ait değildir, tüm ülkeye aittir. Bundan dolayı anayasada petrolün nerelerde ve kime ait olduğu, bunların güvenliğinin nasıl sağlanacağı ve bunlar konusunda tek yetkinin Bağdat merkezi hükümetinde olduğu açıkça yazılıdır. Bizde Irak ordusu olarak Anayasayı harfi ile tatbik edeceğiz. Ve şu anda Irak sınırlarının hepsi elimizdedir. Bunu bölge ülkelerine de bildirdik. Ve bizim elimizde olduğunu söyledik sınırların, havalimanlarının, gümrüklerin.” “Hiçbir güce ülkemizde izin vermeyeceğiz” “PKK ve YPG\'ye veya diğer terörist unsurlara karşı Irak ile ortak bir çalışma yapılacak mı, bu konuda görüşmeleriniz oldu mu ?” Evet bu konuda görüşmelerimiz oldu. Yine burada anayasamıza dönmek istiyorum. Anayasaya göre hiç bir ülkeye, hiç bir güce bölgemizde izin vermeyeceğiz. Yani bizim topraklarımızı kullanıp karşı ülkeleri tehdit etme girişimlerine müsade etmeyeceğiz. Aynı zamanda bu tip unsurlara karşı kendi topraklarımızı korumak amacı ile de beraber çalışacağız. “Hulusi Akar’ı davet ettik” “Türkiye Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar\'ın Irak’a gelmesini bekliyor musunuz, herhangi bir ziyaret teklifinde bulundunuz mu ?” “Evet sayın Hulusi Akar\'ın ülkemizi ziyaret etmesi için davet ettik. Bir iki ay içerisinde bu davet gerçekleşecek inşallah. Bu ziyaret sırasında da tüm konuları masaya yatıracağız.” “Kuzey Irak konusunda en büyük zararı İran, Irak ve Türkiye gördü” “Türkiye\'nin hemen ardında İran\'a gittiniz. Nasıl geçti görüşmelerimiz. İran, Irak ve Türkiye olarak özellikle bölge güvenliği ve Kuzey Irak referandumu ile ilgili bir askeri ittifak söz konusu mu?” “Kuzey Irak konusunda en büyük zararı gören Türkiye, Irak ve İran oldu. Komşu ülke olarak İran ile de bir araya geldik. Aynı konuları Hulusi Akar ile görüşmüştük. Bu görüşmeleri İran ile de ele alarak neler yapabileceğimizi tartıştık. İran da Türkiye ile yaptığımız görüşmelere hem fikir olduğunu ve desteklediğini bize bildirdi.” “Kerkük’te bazı hareketlerimiz olacak” “Daha önce hatırladığım kadarı ile 12.Tugay vardı Kerkük\'te. Yani Irak ordusu vardı. Olası tehditlere karşı Kerkük\'e ordunun yürütülmesi söz konusu mu ?” “Biz Kerkük\'e küçük Irak deriz. Çünkü orada Türkmenler, Araplar, Kürtler, Hristiyanlar ve başka toplumlar yaşıyor. Kerkük bizim en önemli bölgelerimizden biridir. Maalesef Kerkük\'te 2014te DAEŞ\'in girişi ile birlikte 12.Tugayın silahları Kürt güçler tarafından alınmıştı. Kerkük Irak\'ındır. Kerkük anayasaya göre Irak\'ındır, her ne şekilde olursa olsun geri alınacaktır... Kimseye bağlı değildir. Bizim de orada gelecekte bazı hareketlerimiz olacaktır.” “Kerkük’ün güvenliği merkezi hükümete verilecek” “Bundan burada askeri bir operasyon mu yapılacak mesajı almalıyız. Ordu harekete geçebilir mi? Kerkük Kürtler tarafından işgal edilirse?” “Son dönemde Irak parlamentosu tarafından İbadi\'ye verilen yetkide tartışmalı bölgeler dediğimiz Kerkük ve diğer bölgelerin güvenliğinin merkeze hükümete geçmesi isteniyor. Bu nasıl olursa olsun, ister kuvvet ile isterse bir başka şekilde inşallah bu hayata geçirilecektir.” “Türkiye Silahlı Kuvvetleri 18 Eylül\'de Irak sınırında tatbikat yapıldı ve yaklaşık 30 kadar da Irak ordusundan subay katıldı. Burada nasıl bir mesaj verilmek istendi, her ne kadar Iraklı subayların sayısı çok az da olsa” “Her zaman orduda sayı dağıl onun önemi ile kıyaslanır. Bizim de gönderdiğimiz subaylar çok güçlü idiler. Özel ekiplerimizdi. Sınırlarımızın korunması, teröre karşı mücadelede orta adımlar, gibi konular için iki ülke arasında anlaşmamız vardı. Biz de bu açıdan gönderdik bu subaylarımızı. İran veya başka ülkeler ile de bu tip anlaşmalarımız var.” “DAEŞ’i bölgeden uzaklaştırdık” “Daha önce sık sık Bağdat\'a gelmiştim. Ancak bu son gelişimde ülkenin büyük bir bölümünün DAEŞ ten temizlendiğini gördüm. Özellikle Başkent Bağdat\'ta güvenliğin daha iyi olduğunu gördüm. Bundan sonra neler bekleniyor güvenlik adına?” “Evet 6 Haziran 2014 yılında Irak\'ın yüzde 40 toprağı DAEŞ\'in eline geçmişti. 4 tugayımızın silahları DAEŞ\'in eline geçmişti. Bundan sonra Ayetullah Ali Sistani\'nin fetvası ile yeni bir güç oluşturuldu. Ülke çapında birçok insan Haşdi Şabi gücüne katıldı. Hem Irak ordusu hem de Haşdi şabi güçleri ile ülkenin güvenliğini sağlıyoruz. DAEŞ\'İ Bağdat’tan ve birçok bölgeden uzaklaştırdık. Bir kaç gün önce Havije\'yı da geri aldık, Rawa ve Kaen da kaldı. Orayı da alacağız inşallah. 2017 yılında DAEŞ\'i tamamı ile temizlemeye karar almıştık, bunu elde ettik. 2018 yılı ülkemiz için imar ve iskan yılı olacaktır. komşularımız ile daha iyi ekonomik ilişkilerimizi geliştirmeyi planlıyoruz.” “DAEŞ’tekileri kadınlarla kandırmışlar” “DAEŞ\'in dış güçler tarafından desteklendiğini bize söyleyebilir misiniz? Bu yönde dünya basınında çok haber çıkıyor. Destekleniyorsa bu ülkeler neden destekliyorlar DAEŞ\'i?” “Çok sayıda evet yabancı var. Bu DAEŞ konusunda çok büyük tecrübemiz oldu. Bu yüzden artık biz DAEŞ\'İ ve diğer yabancıları daha iyi tanımaya başladık. Yabancılar daha iyi eğitimler görmüşler. Ancak bizim güçlerimiz de çok eğitimli. DAEŞ\'te bir çok yabancı ve Arapların öldürülme görüntüleri var elimizde. Bazı yerlerde hatta aileleri ile birlikte kamplar kurmuşlar ve beraber yaşıyorlardı. DAEŞ\'te olan savaşçıların tümü büyük bir ahlaksızlık içerisindelerdi. Bunların büyük çoğunluğunu kadınlar ile kandırmışlar. Onların vicdanları yoktu. Kadınlara tecavüz ediyorlar ve katılmayanları tehdit ederek öldürüyorlardı. Irak içerisinde de tabi onlar ile işbirliği yapanlarda bulunuyordu. Irak\'ı DAEŞ\'e teslim eden yerli Araplar da vardı maalesef.” “Türkiye ile teröre karşı iş birliğimiz var” “Türkiye ile Irak arasında gerek DAEŞ gerekse teröre karşı ortak operasyonlar konusunda anlaşmalarınız var mı? İstihbarat bilgileri olsun veya başka şekilde.” “Evet böyle bir işbirliğimiz vardır. Gelecekte bu işbirliği daha da büyük olacaktır. Irak ordusunun askeri açıdan eğitilmesi ve silahların satın alınmasını da öngörüyoruz. Bu konuda da görüşmelerimiz oldu. İki ülkenin güvenliği konusunda her türlü işbirliğine gidiyoruz.” “İbadi’nin emriyle…” “Bundan sonra Haşdi Şabi ordusunun durumu ne olacak. Bundan sonra Irak ordusuna mı dahil edilecek. Bazı yorumlara göre Haşdi Şabi\'nin ileride sorun oluşturabileceği belirtiliyor?” “Haşdi Şabi ordusu Irak parlamentosu tarafından çıkartılan kanunlar çerçevesinde kurulmuştur. Irak askeri sisteminin bir parçasıdır. Bunların arasında federal polis, asker ve Haşdi Şabi askerleri ülkede bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Bunların hepsi arasında işbirliği vardır. İstihbarat, DAEŞ\'e karşı operasyonlar olsun işbirliği vardır. İnanmıyorum ki dünyada bu kadar ayrı bir gruplar olsun ve bunlar uyum içerisinde çalışsınlar. Biz bunu başardık. Hep birlikte beraber çalışıyoruz Haşdi Şabi ve diğer güçler ile. Ülkede bazı bölgelerde kalan DAEŞ\'e karşı da yeni ortak hareket ediyoruz. Ve DAEŞ\'i temizleyeceğiz. Bundan sonra kimsenin şüphesi olmasın. Haşdi Şabi\'nin de çok tecrübeleri oldu, bizlere de çok destek olan kurumdur. Mayınların temizlenmesi, DAEŞ\'İn temizlenmesi gibi alanlarda çok güzel işlere imza atıldı. Bütün bunlar Başbakanımız Haydar İbadi\'nin emri ile hayata geçiriliyor.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir