Gündem

Gizli tanık Efe: Saldıray Berk Genelkurmay Başkanı olacaktı, önünü kestik

Eski İliç Savcısı Bayram Bozkurt, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanmıştı

18 Aralık 2017 15:08

Erzincan'da 2009 yılında "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nı uygulamaya koydukları iddiasıyla dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner ile eski 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in de aralarında bulunduğu 14 sanığın, "Ergenekon terör örgütü üyeliği, resmi belgede sahtecilik ve tehdit" suçlamasıyla yargılandığı ve geçen yıl tüm sanıkların beraatıyla sonuçlanan davada, "gizli tanık Efe" olarak kayıtlara geçen eski İliç Savcısı Bayram Bozkurt,  İzmir'deki sorgusunda cemaatin rahatsız olduğu dönemin 3'üncü Ordu Komutanı Saldıray Berk'in Genelkurmay Başkanı olmasın diye önünü kestiklerini söyledi.

Sözcü'den Asuman Aranca'nın haberine göre Bozkurt, İzmir’deki sorgusunda savcıya o günleri şöyle anlattı:

İlhan Cihaner (Erzincan Başsavcısı iken) cemaat hakkında soruşturma yürütüyordu. Ayrıca cemaatin rahatsız olduğu (3. Ordu Komutanı Orgeneral) Saldıray Berk'in Genelkurmay Başkanı olabileceği cemaatçi albaylar arasında konuşuluyordu. Ben o dönem İliç jandarma komutanıyla ilgili Kemah'taki 9 şehit nedeniyle soruşturma başlatmıştım. Bu olay nedeniyle Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal ile tanıştım. Şanal, cemaatin adamıydı.

İlerleyen süreçte Şanal benim, Cihaner, Berk ve (Erzincan Jandarma Komutanı Albay Recep) Gençoğlu ile samimiyet düzeyimi öğrenmeye çalıştı. Bana tanıklık yapıp yapmayacağımı sordu. Kendisinden araştırmak için süre istedim. Şanal'ı ve tanıklık konusunu Yargıtay tetkik hakimi Aydın Eser, Ceza İşleri Genel Müdürü Galip Tuncay Tutar ile yardımcısı olan Çetin Şen'e sordum. Onlar da Osman'ın yabancı olmadığını, cemaatten olduğunu, ne isterse yapmamı söylediler.

Daha sonra Şanal'ın yanına gittim. Hangi konuda tanıklık yapacağımı sordum. Erzurum ve Erzincan'da da Ergenekon yapılanması olduğunu ve bunların başında Cihaner ile Berk'in bulunduğunu, bunlar hakkında istenen şekilde ifade vermemi söyledi. Ben yine tereddütte kaldım ve tanıklık konusunda daha sonra kendisine döneceğimi söyledim. Bir süre sonra Çetin Şen beni telefondan arayarak, “Osman Şanal senden ne istiyorsa yap” diye talimat verdi.

Bir süre sonra tanık olmamaya karar verdiğimi Şanal'a söyleyince, “Senin hakkında soruşturma açan adamı mı koruyorsun” dedi. O anda Cihaner'in hakkımda soruşturma açtığını öğrendim. Cemaat beni sıkıştırmak amacıyla bir kişiyi yönlendirip soruşturma açılmasını sağlamış. Bu sıralarda adliyeye gelen müfettişler beni meslekten atmak için rapor düzenleyeceğini söyleyince tanıklık yapmayı kabul ettim.

İfademde gerçek olayları anlatınca Şanal yetersiz gördü. Benim bazı albaylarla yemek yediğimi, bunun darbe semineri olduğunu, bu sebeple bu yönde ifade vermemi söyledi. Onun yönlendirmesiyle bu kafedeki görüşmenin darbeye yönelik olduğunu söyleyen çarpıtılmış ifade verdim. Bana bir de fotoğraf gösterdi. Bu kişinin İrtica ile Mücadele Eylem Planını hazırlayan subay (Dursun Çiçek) olduğunu, benim bu şahsı otelde gördüğümü söylememi istedi. Ben de söyledim..

Kod adım Efe idi. Böylece, Cihaner, Çiçek, Berk ve Gençoğlu bir soruşturma kapsamına alındılar. Böylece cemaatin Saldıray Berk'in yükselmesini önleme projesi gerçekleşmiş oldu. Bu soruşturmada amaç Cihaner değil, Saldıray Berk'in yükselmesini önlemekti. Nitekim bu operasyon ve devamında gelen Balyoz, Ergenekon gibi davalarla TSK'nın komuta kademesi cemaatin istediği gibi şekillenmiştir.”