Kültür-Sanat

"Gerillayı oynamak istiyordum" dediği için işinden kovulan Füsun Demirel'e 'uluslararası aktörler'den destek

"Bir fotoğrafçı gibi bir oyuncu da içine girdiği rolle ilgili taraf tutmaz"

07 Nisan 2016 01:51

60 ülkeden 90 oyuncu sendikası, meslek örgütü ve derneğin üyesi olduğu Uluslararası Aktörler Federasyonu (FIA - International Federation of Actors), “Gerilla rolünü oynamak istiyordum Bir fotoğrafçı nasıl kadrajına yakalanan bir görüntüyle ilgili taraf tutmuyorsa, bir oyuncu da içine girdiği rolle ilgili taraf tutmaz. Belki bir gerilla annesi olurum artık ya da anneannesi” sözleri nedeniyle sosyal medyada eleştirilen ve sözlerinin ardından ATV’de yayınlanan Aile İşi adlı dizinin kadrosundan çıkarılan oyuncu Füsun Demirel’e destek açıklaması yaptı.

FIA’nın açıklamasında oyuncular için “Kimi canlandırırlarsa canlandırsınlar, onlar her kimlerse o olmaya devam ederler: Yetenek ve becerileri, izleyicinin kendilerini kısa bir süre için, canlandırmak için seçildikleri rolle özdeşleştirmesine neden olan yaratıcı kültür işçileri” ifadeleri kullanıldı.

Bianet’in haberine göre, dünya çapında oyuncuların çalışma, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar olmak üzere tüm haklarının korunması ve geliştirilmesi ve geniş çerçevede kültürel ve yaratıcı sektörlerin desteklenmesi için çalışan ve Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği’nin (ÇASOD) de üyeleri arasında bulunduğu FIA, Türkiye’yi oyuncuların haklarının yerine getirilmesinin sağlanması ve koruması için gerekli tüm adımları atmaya davet etti.

FIA’nın açıklaması şöyle:

Günümüzde Türkiye’de Oyuncu Olmak

Oyuncuların yaptığı şey, kendilerine verilen bir rolü oynamak, izleyicinin duygularına hitap eden hikayeler iletmek, hayatı resmetmektir. Yaşanmış gerçeklerden de yola çıksa, tamamen kurgu da olsa, insanlığın karmaşık yolculuğunun milyonlarca katmanı üzerine kurulan bu hikayeler, izleyiciyi eğlendirmek, eğitmek ve onlarda farkındalık ya da empati yaratmak üzere aktarılır. Oyuncuların amaçladıkları, eğitimini aldıkları şey, bir karakteri canlandırmaktır. Hayatlarını kazanmak için yaptıkları şey budur. İşleri budur. Ancak bir kahramanı ya da kötücül bir karakteri canlandırmaları onları ne biri, ne de diğeri yapmaz. Kimi canlandırırlarsa canlandırsınlar, onlar her kimlerse o olmaya devam ederler: Yetenek ve becerileri, izleyicinin kendilerini kısa bir süre için, canlandırmak için seçildikleri rolle özdeşleştirmesine neden olan yaratıcı kültür işçileri.

Türkiye’de oyuncuların canlandırdıkları, hatta canlandırmayı istedikleri roller nedeniyle sosyal medya üzerinden eleştirilere hedef olduğu Uluslar arası Aktörler Federasyonu’nun (FIA) dikkatini çekmiştir. Söz konusu rollerin bazıları ne yazık ki son dönemde ülkelerinin içinden geçtiği çalkantılı durumla ilişkilidir.

Son dönemde bizi kaygılandıran pek çok vakadan biri de, bir röportajında bir gün kurmaca bir hikayede bir gerilla annesi canlandırmak isteyebileceğini belirttiği için adı karalanan Füsun Demirel’le ilgilidir. Demirel’in röportajı sırasında yaptığı diğer yorumların bağlamından çıkarılarak kendisine karşı ağır şekilde kullanıldığı görülmektedir. Röportaj ne yazık ki son derece talihsiz bir şekilde, trajik Ankara saldırısıyla aynı günde yayınlanmıştır. Ve hemen ardından Füsun Demirel bu yüzden yer aldığı TV dizisindeki işinden çıkarılmıştır.

Türkiye halklarının acısı kesinlikle bizim de acımızdır. Şiddetin hiçbir türünü kabul etmemiz mümkün değildir. Ama aynı zamanda doğal olarak yoğun medya ilgisinin odağı olan oyuncuların günah keçisi haline getirilmelerini, bir karaktere hayat vermek istemeleri yüzünden hayatlarının yerle bir edilmesini de kabul etmemiz mümkün değildir. Bir fotoğrafçı nasıl kadrajına yakalanan bir görüntüyle ilgili taraf tutmuyorsa, bir oyuncu da içine girdiği rolle ilgili taraf tutmaz.

Türkiye’de oyuncular çalışma, yaşama ve hatta mesleki hedeflerine ilişkin bireysel görüşlerini dile getirme özgürlükleri konusunda giderek daha çok sıkıntıyla karşılaşmaktalar. Oyuncular bir film ya da TV dizisinin itibarını korumaya dair alışılmış sözleşme maddelerinin çok ötesinde, kendilerini boyunduruk altına alan, kapsamı haddinden geniş mahremiyet maddeleri içeren sözleşmeler imzalamaya mecbur bırakılmakta. Kendilerini “serbest meslek erbabı” olarak tanımlamak zorunda bırakılıp, minimum ücret ve çalışma şartları için toplu sözleşme yapabilmek üzere örgütlenmek ve pazarlık yapabilmek ve sosyal güvence sahibi olmak dahil, temel çalışma hakları çiğnenmekte.

Eğer gerçek kurmacaya, kurmaca da gerçeğe dönüştürülürse, sonuçta ortada kalan ve ağır bedeller ödemek zorunda kalan oyuncular olur. Sosyal medya ve kamu, oyuncuları canlandırdıkları rollerle özdeşleştirme yönündeki irrasyonel dürtüye karşı koymalıdır, sektör ise yalnızca temel işiyle ilgilenip, oyuncuların ifade özgürlükleri ve kişisel mesleki ideallerine müdahale etmemelidir. Ve de son olarak, sektör oyuncuların işçi olduğu ve bu nedenle temel çalışma haklarından yararlanmaları gerektiğini kabul etmelidir.

FIA, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 25, 26, 27 ve 64. maddeleri uyarınca ve Türkiye’nin taraf olduğu BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi doğrultusunda, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarını, oyuncuların haklarının yerine getirilmesinin sağlanması ve koruması için gerekli tüm adımları atmaya davet etmektedir.

 

Füsun Demirel hakkında

Tiyatrocu ve çevirmen, kadın ve LGBTİ hakları savunucusu. Perugia Yabancılar Üniversitesi ve Roma Dramatik Sanatlar Akademisi tiyatro bölümünde eğitim gördü.

Özellikle Züğürt Ağa, Uçurtmayı Vurmasınlar ve Büyük Adam Küçük Aşk gibi filmler ile Sıdıka ve Şaşıfelek Çıkmazı gibi dizilerdeki rolleriyle tanındı.

Çevre Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Devekuşu Kabare, Dostlar Tiyatrosunda çalıştı. 50’den fazla filmde yer aldı.  38. Altın Portakal Film Festivali, "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödülüne layık görüldü.

Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği başkanlığını yaptı. Dario Fo ile Franca Rame'nin toplam 27 oyununu Türkçeleştirdi.

İlgili Haberler