Dünya

Financial Times: Merkel Saray'a gitmek istemediği için Erdoğan'la İstanbul'da görüşecek

AB ilerleme raporunun, göçmen krizi konusunda Ankara'nın desteğini alabilmek için seçimler sonrasına erteleneceği öne sürüldü

17 Ekim 2015 19:55

İngiliz gazetesi Financial Times, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'deki ifade özgürlüğü koşullarının sert bir dille eleştirildiği ilerleme raporunu, göçmen krizi konusunda Ankara'nın desteğini alabilmek için 1 Kasım'daki seçimlerin sonrasına erteleyeceğini öne sürdü. Gazete ayrıca "Merkel Ankara'ya gitmektense İstanbul'u tercih etti. Bu tercih biraz da 1100 odalı Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde Erdoğan'la birlikte poz vermek istememesinden kaynaklanıyor" ifadelerine yer verdi.   

BBC Türkçe'nin haberine göre, Financial Times'a konuşan bir AB büyükelçisi, raporun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talebiyle ertelendiğini iddia etti.

FT, "Raporun ertelenmesi Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın lehine görünüyor. Erdoğan'ın otoriter yaklaşımları göçmen krizi patlak verinceye kadar AB için önemli bir kaygıydı" ifadesini kullandı.

Göçmen krizinin çözümü için Ankara'nın desteğini isteyen AB liderlerinin Türkiye'ye üç temel konuda taviz vermeye hazır olduğu aktaran FT, bunları şöyle sıraladı:

- Suriyeli mültecilerin Türkiye'de barındırılması için 3 milyar euro mali destek.

- Üyelik müzakerelerine hız verilmesi.

- Türk vatandaşlarına vize uygulamasının kaldırılması için çalışmalar yapılması.

 

Anlaşmanın gizli maddesi: İlerleme raporu


 

Financial Times haberinde Ankara'ya vadedilen bir diğer konunun ise ilerleme raporu olduğu vurgulandı.

Gazeteye bilgi veren bir diplomat "Başta Türkiye'deki ifade özgürlüğü koşulları olmak üzere çok sayıda sert eleştiri içeren ilerleme raporunun ileri bir tarihe erteleneceği konusunda Ankara'ya teminat verildi" dedi. Bilgiyi veren diplomat, ilerleme raporununAvrupa Komisyonu'ndaki onay sürecinin hâlâ başlatılmadığını söyleyerek, bu sürecin zaman alacağını vurguladı.

 

"Erdoğan istedi"


 

Haberde AB'nin raporu erteleme kararından memnun olmayanların bulunduğu da ifade edildi. Gazeteye konuşan bir AB büyükelçisi, raporun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talebiyle ertelendiğini öne sürerek, "Bu, hiç sağlıklı bir durum değil" yorumunda bulundu. Haberde şöyle denildi:

"Her ne kadar gelecek hafta raporun yayınlanma ihtimali çok düşük olsa da son karar Komisyon Başkanı Jean Claude Juncker'e ait olacak. Komisyon Başkanlığı sözcüsü, Juncker'in raporu 'en yüksek düzeyde basın ilgisini çekebileceği dönemde yayınlamayı tercih edeceğini' ifade etti."

 

'Merkel' iddiası
 

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in yarınki Türkiye ziyaretine de değinilen haberde, "Bu ziyaret Avrupa'nın Türkiye'yle işbirliği yapma isteğini ortaya koyacak. Ancak Merkel Ankara'ya gitmektense İstanbul'u tercih etti. Bu tercih biraz da 1100 odalı Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde Erdoğan'la birlikte poz vermek istememesinden kaynaklanıyor" iddiasında bulunuldu.

Merkel, yarın İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelecek. Ajans, 12 Ekim'de geçtiği ilk haberde ise Merkel'in Ankara'ya çalışma ziyareti gerçekleştirerek, Erdoğan ve Davutoğlu'yla görüşeceğini bildirmişti.

Zirve 6 aydır biliniyordu
 

Güven Özalp’in Hürriyet’te yer alan haberine göre, Türkiye’nin yıllık Avrupa Birliği karnesi niteliğinde olan ve ilki 1998’de yayımlanan İlerleme Raporu’nun bu şekilde ertelenmesi bir ilk olma özelliği taşıyor. Raporun yayımlanacağı tarih olarak 14 Ekim verilmişti. Daha sonra 15 Ekim’de yapılan mülteci krizi ve Türkiye’yle ilişkilerin odakta yer aldığı AB Zirvesi bahane edilerek belgenin yayımlanmasının 21 Ekim’e ertelendiği duyuruldu. Buna gerekçe olarak ise Jean Claude Juncker yönetimindeki ilk İlerleme Raporu olacağı ve Juncker’in büyük önem verdiği, hak ettiği medya ilgisini görmesini istemesi gösterildi. Oysa bu zirvenin yapılacağı en az altı aydır biliniyordu. Bu tarih bilinmesine rağmen İlerleme Raporu için 14 Ekim tarihi belirlendi ve son dakikada “zirvenin gölgesinde kalacağı” gerekçesiyle ertelenmesi dikkat çekti. 21 Ekim’den vazgeçilmesi için ise AB Komisyonu somut bir gerekçe göstermiyor ve belgenin yayımlanacağı tarihin, “Juncker’in en uygun göreceği tarih olacağı tarih” olacağı açıklamasını yapmakla yetiniyor.