Gündem

Fehmi Koru: Emeklileri heveslendirmekten vazgeçin.. Zamma IMF de izin vermez, Mehmet Şimşek de…

"Oy pusulalarına ‘ben emekliyim’ yazanların sayıları arttığında ne olduğunu 31 Mart’ta gördük"

21 Nisan 2024 06:58

Fehmi Koru*

Bir emekli olarak en dikkatle kulak verdiğim kişi şu sıralarda Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz… Sağolsun, Cevdet Bey, her gün emeklilerin durumlarını iyileştirecekleriyle ilgili açıklamalar yaparak içimi ferahlatıyor.

İçim ferahlarken aklımı karıştıran gelişmeler de olmuyor değil.

Hazine ve maliye bakanı Mehmet Şimşek günlerdir Amerika’da, önemli temaslarda bulunuyor. Dün Washington’da görüştüğü başkan yardımcısı Gita Gopihath, artık ismi X olan Twitter üzerinden bir mesaj attı da İMF’ye de uğradığını öğrenmiş oldum.

Görüşmeyi neden bizim bakandan değil de İMF yetkilisinin mesajından öğrendik, anlayamadım.

Türkiye İMF’nin önemli ortaklarından biri.

Yıllar önce Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başkanı Rıfat Hisarcıklı Merkez Bankası eski başkanı Süreyya Serdengeçti ile Türk ekonomisini Amerikalılara şirin göstermek amacıyla Washington’a gittiğinde ben de oradaydım.

Topluca gidilen bir akşam yemeğinde, masama, İMF’de çalışan bir grup genç Türk uzman düşmüştü.

Genç ekonomistler, Türkiye’nin, ortaklık gereği olarak her yıl İMF’ye çuval dolusu para ödediği halde, neden İMF’nin imkanlarından yararlanmaktan kaçındığını sordular da öyle öğrendim konunun bu yönünü.

İMF’ye her yıl muntazaman para ödediğimizi…

“Uzmanların maaşları, İMF’de, ortaklık gereği bizim ülkeden gönderilen paralarla ödeniyor dense yeridir” diyen de olmuştu.

Mehmet Şimşek İMF başkan yardımcısıyla ne görüşmüş olabilir?

Aslında Türkiye’de bir yıldan beri uygulanan ekonomik program İMF’nin Türkiye gibi ülkelere tavsiye ettiğinden pek farklı değil. Biz İMF programına muhatabız, tek eksiğimiz bizdekine benzer programları uygulayan ülkelere İMF yüklü krediler açarken, biz o imkandan mahrum kalıyoruz.

Hazine bakanı kredi alacağımızı hatırlatmaya gitmiş olabilir…

Mevcut durumda, bir yerlerden ülkemize para gelmezse, emeklilerin durumlarında iyileştirme olması mümkün değil.

Nasıl mümkün olsun ki? Bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hem de seçime çok az bir süre kalmış ve emekliler onun ağzından çıkacak müjdeli bir haber beklentisi içerisine girmişken, “Hiç beklemeyin, emeklilere ek zam yapamayız, yapmaya kalkarsak devlet memurlarının maaşlarını ödeyemez hale geliriz, ülkede tek kuruşluk yatırım olmaz” anlamına gelen bir açıklamayla hayal kırıklığı yaşatmıştı.

Acaba Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz Washington’daki görüşmeden sonra İMF’nin kredi musluklarının açılacağı bilgisiyle mi emeklilere ek zam yapılacağından söz ediyor?

Bu soruyu soruyorum, çünkü AK Parti içerisinden dışarıya sızan bilgilere göre, yapılan değerlendirmelerde yenilginin en önemli sebebi olarak emeklilerin tepkisi konuşuluyor.

Genel merkeze Anadolu’daki AK Parti örgütlerinden de bu yolda bilgi akıyor.

Son seçime kadar hep AK Partili başkanlar tarafından yönetilmiş İzmir’in ilçelerinde, hiç de az sayıda olmayan AK Partili seçmenler, sandık başına gittiklerinde, oy pusulasında partilerinin yer aldığı bölüme, elleriyle, ‘Ben emekliyim’ yazmışlar…

İptal edilen o tür oylar yüzünden belediyeler kaybedilmiş…

Kim bilir daha nerelerde benzer tepkiler vermiştir emekliler…

Hayal kırıklığıyla…

Yeni bir hayal kırıklığına sebep olmamak için uyarıda bulunmak isterim: İMF’nin kredi muslukları açılsa bile emeklilere oradan bir pay düşeceğini sanmıyorum.

Gayet basit bir sebepten: İMF programları buna izin vermez çünkü.

Daha da önemlisi şu: Türkiye de İMF damgalı bir programın uygulanmasını istemez.

Hayır, yakın zamana kadar “İMF’yi ülkeden kovduk” propagandası yapıldı, şimdi İMF programına onay verilirse ayıp olur düşüncesiyle değil; programın uygulanması istenmez, çünkü, İMF kredi vermeden önce, bütçe harcamalarının kısılmasını, devletin kemer sıkmasını talep eder de ondan istemez.

 Siz buna razı olunacağını düşünür müsünüz?

“İtibardan tasarruf olmaz” esasından vazgeçilmesi hayli zor.

Ankara’da bulunduğum günler, herhangi bir bakanın bir yerden bir başka yere giderken trafikte nasıl yol aldığını gözlemlemem mümkün oluyor. Bakan tek bir makam aracıyla gitmiyor, içerilerinde sayısını tahmin etmenin zor olduğu korumalar bulunan en az üç araç daha kendisine eskort görevi yapıyor.

Bakanın hangisinde bulunduğu anlaşılmasın diye, konvoyda yer alanların hepsi de en son model pahalı araçlar oluyor…

Cevdet Yılmaz ikide bir emeklilerin iştahını kabartacak müjdeli cümleler kuruyor; sonunda beklenen olmaz ve emeklileri tatmin edecek iyileştirmeler gerçekleşmez ise, tepkiler daha da artabilir.

Duyduğuma göre, CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel ‘erken seçim’ sözcüklerini işitmek bile istemiyormuş ama, seçimler zamanında yapılsa da, dört-beş yıl hızla akıp geçer.

Oy pusulalarına ‘ben emekliyim’ yazanların sayıları arttığında ne olduğunu 31 Mart’ta gördük.

*Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.