Gündem

Fehim Taştekin'den 'Afrin' yorumu: Türkiye'nin bir bataklığa çekilme olasılığı son derece yüksek

"Türkiye, bölgede Suriye ordusu açısından istenmeyen bir güç olacaktır"

19 Ocak 2018 16:53

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Afrinle ilgili açıklamaları sonrası Fehmi Taştekin, olası Afrin operasyonunu değerlendirdi. Bölgesel gelişmeler açısından Kürt halkı gerçeğini tanımanın Türkiye için doğru bir tutum olacağını belirterrek, "Çözüm, buradaki realiteyi tanımakla mümkündür. Bu realiteyi dostane bir ilişkiyle daha barışçıl ve güvenli bir ilişki biçimine dönüştürmek mümkündür" dedi. Taştekin, bunun dışındaki seçenekler için ise, "Türkiye'nin burada bir bataklığa çekilme riski son derece yüksek" yorumunda bulundu.

Türkiye'nin NATO kanadını zorladığını ve bunu diplomatik bir baskı aracına dönüştürmeye çalıştığını ifade eden Taştekin,  bu noktada Türkiye'nin NATO'dan bir takım garantiler almasının doğru olacağını savundu.

Taştekin'in Evrensel'e yaptığı değerlendirmeleri şöyle:

Afrin, Kürt coğrafyasıyla etkileşimi yüksek bir bölge. Sadece Türkiye değil, Türkiye'de de etkileri yüksek olabilecek bir operasyon senaryosu söz konusu. Burada El bab, Azez ve Cerablus üçgenine yapılan müdahaleden farklı sonuçlar beklenmeli. Çünkü burada dışarıdan gelmiş eli silahlı çok farklı milletlerden oluşan IŞİD gibi bir örgüt yok. Buranın kendi halkı var. Dolayısıyla burası kendi direncini işgalci bir güce karşı tanımlayacak ve konumlandıracaktır.

"Türkiye, bölgede Suriye ordusu açısından istenmeyen bir güç olacaktır"

Türkiye'nin Suriye ile sınırlarında yine aynı demokratik özerk yapının hakimiyeti söz konusu. Yalnzıca bir yere müdahale etmek size etkileri sınrılandırılmış ya da kontrol altına alınmış bir sonuç vermez. Burada Türkiye, Suriye ordusu açısından da istenmeyen bir güç olacaktır. 

"Türkiye'nin bataklığa çekilme riski çok yüksek"

Son 7 yıl içerisinde Türkiye'nin Suriye'de yaptıkları nedeniyle çok barışçıl bir muhattap söz konusu değil. Burada Türkiye'nin bir bataklığa çekilme riski son derece yüksek.

Ayrıca riklerden bahsederken İdlib'i de dikakte almamız gerekiyor. Orada 20 bin civarında cihatçı yapılanmalar temerküz etti. özellikle de başka bölgelerden transferlerle. Buradaki yapı da bir operasyonla karşı karşıya. Yani afrin operasyonunu ya da Afrin operasyon planını bir yandan tetikleyen de Türkiye'nin desteklediği, buradaki yapılara karşı Rusya'nınve Suriye ordusunun başlattığı operasyonlar.

"Tehlike oldukça yüksek"

Türkiye'nin Afrin'e girmesi durumunda buradaki yapılar, ne olacak, onların yansımaları neler olacak? İşler birbirine girmiş olacaktır. o yüzden tehlike oldukça yüksek.

"Türkiye, kendisini farklı alanlarda operasyona açık hale getirecektir"

Türkiye, ortamda son dönemde artan oranda kutuplaşmaların parçası haline geldi. Türkiye, sistemin kabul gördüğü bir takım şeylere zorladığı takdirde, kendisini de farklı alanlarda operasyona açık hale getircektir. 

"Çözüm buradaki realiteyi tanımakla mümkündür"

Görebildiğimiz kadarıyla türkiye NATO kanadını zorluyor. Yani bu tehdidi bir diplomatik baskı aracına dönüştürmeye çalışıyor. Burada bir takım garantiler verilebilir. Ama başından beri şunu söylüyoruz, çözüm, buradaki realiteyi tanımakla mümkündür. Bu realiteyi dostane bir ilişkiyle daha barışçıl ve güvenli bir ilişki biçimine dönüştürmek mümkündür. Günün sonunda Suriye'yle barışacak Türkiye, yani barışmak zorunda. Çünkü, bu meseleleri barışmadan halledemeyecektir. 

"Rusya'nın barış planı Kürtler ve Türkiye açısından son dere önemli"

Rusya'nın getirdiği barış planı Kürtler ve Türkiye açısından son derece önemli. Burada Kürtlerin elde ettiği kazanımları hukuki bir statüye çevirecek bir formül önemli. Bu olamdığı takdirde Türkiye'nin de hedeflediğini elde etmesi ve buradaki yapıyı dağıtması mümkün değil. Sıcak çatışam potansiyeli sürekli orada etken olacaktır. Kürtlerin kazanımlarını Suriye Anayasa'sı içinde teminat altına alan bir çözüm. Türkiye'nin hem içerideki hem de dışarıdaki Kürtlerle ilişkilerini rahatlatacak bir yoldur ve bu Amerika'nın da bölgeye daha fazla müdahale bulamsını engelleyecektir.

"Türkiye, Kürtleri Amerika'nın yanına iten bir politika izliyor"

Türkiye bu durumu çok fazla dillendiriyor ama Kürtleri Amerika'nın yanına iten bir politika izliyor. bunu tersine çevirmek Kürtlerin realitesini tanımak ve bölgenin aktörlerini çalışmaktan geçer.