Gündem

Eski Başbakan Mesut Yılmaz: Erbakan'ın “Kanlı mı olacak kansız mı?” sözü açıkça iç savaş beyanıydı

Mesut Yılmaz, 28 Şubat davasında ifade verdi

22 Nisan 2016 13:26

Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, 28 Şubat davasında "tanık" olarak dinlenildikten sonra yaptığı açıklamada, "Dava bana göre çökmüş bir davadır" dedi. Yılmaz, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nden ayrıldıktan sonra adliye önünde bir gazetecinin, "Mahkemede Sayın Necmettin Erbakan'ın 'Kanlı mı kansız mı?' sözüne atıf yaptınız" ifadesi üzerine, "Gerginliği yaratan nedenleri sayarken onu da zikrettim. Bana göre o önemli bir kilometre taşıdır, tepe noktasıdır. Toplumda o dönemde yaşanan huzursuzluklarda zamanın hükümetinin önemli bir payı olduğunu söyledim" diye konuştu. Bu açıklamanın iç savaş beyanı olarak algılandığını söyleyen Yılmaz, "İç savaş tehdidi olarak algılanabileceğini söyledim. Bir başbakan tarafından söylendiği için de orduda büyük bir huzursuzluk yarattığını söyledim" dedi.


"Açıkça iç savaş beyanı"


Al Jazeera'da yer alan habere göre, Mesut Yılmaz'ın konuyla ilgili mahkemedeki ifadesi de şöyle:

"Bütün bu gürültü içerisinde, o dönemde yaşanan olaylar içinde beni de inanıyorum ki kamuoyunu da inanıyorum ki buradaki sanık komutanlarımızı da en fazla rahatsız eden şey, Sayın rahmetli Erbakan'ın, Meclis grubunda 'Adil düzen ya kanlı gelecektir ya kansız gelecektir' ifadesi olmuştur. Bu açıkça bir iç savaş beyanıdır. Burada ordunun sorumsuzluk duyması düşünülemez. Rahatsızlığın ortaya konulması gayet doğaldır. Bir siyasinin böyle bir beyanı karşısında ülkenin gerilmemesi, o dediğiniz gerginliklerin, mevcut yasaları da zorlayan, devlet teamüllerini de zorlayan o uygulamaların ortaya çıkmaması zaten beklenemezdi. Düşünün ki ülkenin başbakanı 'Biz istediğimiz düzeni kuracağız, kanlı da olsa kuracağız, kansız da olsa kuracağız'... Bu ne demektir. İşte bu, burada yargılanması gerekendir."


"Çökmüş bir dava"


Gazetecilerin sorularını yanıtlarken, o dönemde sivil hükümete bir müdahale olacağını hiçbir zaman düşünmediğini belirten Yılmaz, "Hükümete hiçbir baskı yapılmadı. O yazılanlar, çizilenler hepsi yalan dolandı. Ne bizim hükümet kurmamızda ne de hükümetten ayrılmamızda bize en ufak bir telkin bile gelmemiştir. Herkes dileğini söyleyebilir ama müeyyidesi olan bir baskı anlamında hiçbir şekilde telkin gelmedi" değerlendirmesini yaptı.

"Dava, bana göre çökmüş bir davadır" ifadesini kullanan Yılmaz, şunları söyledi:

"Son kasetin sahte olduğu da ortaya çıktıktan sonra herhalde kısa zamanda sonuçlanacak. Ama Ergenekon davası gibi olacak, olan mazlum insanlara olacak, bugüne kadar eziyet çekmişler. Gerçi bu davada tutuklu yok ama bu davalara gidip gelmek bile başlı başına bir zulümdür. Böyle bir davada tanık olduğum için hicap duydum. Oradaki komutanların hepsi devlete hizmet etmiş insanlardı. Düzmece belgelerle, CD'lerle uzun zaman tutuklu kalmaları, devlet adına ayıptır."

 
 

Erbakan ne demişti?


Milli Görüş hareketinin kurucusu ve lideri, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, 13 Nisan 1994’te Refah Partisi Meclis grubunda yaptığı konuşmada, "Şimdi ikinci bir önemli nokta, Refah Partisi iktidara gelecek, adil düzen kurulacak. Sorun ne? Geçiş dönemi sert mi olacak, yumuşak mı olacak? Kanlı mı olacak, kansız mı olacak? Bu kelimeleri kullanmak bile istemiyorum amma, bunların terörizmi karşısında herkes gerçeği açıkça görsün diye bu kelimeleri kullanma mecburiyetini duyuyorum. Türkiye’nin şu anda bir şeye karar vermesi lâzım: Refah Partisi adil düzen getirecek, bu kesin, şart. Geçiş dönemi yumuşak mı olacak sert mi olacak, tatlı mı olacak kanlı mı olacak, altmış milyon buna karar verecek" demişti. 

28 Şubat 1997'de Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller hükümeti silahlı kuvvetler tarafından istifaya zorlanmıştı.