Medya

Ertuğrul Özkök'ten AKP milletvekiline: Ona buna laf yetiştireceğine, üç beş santimetrekare vatan toprağı ekle

"Suriye’ye girmişken, Irak kaynayan kazana dönmüşken git al Erbil’i, Kerkük’ü geriye"

05 Ekim 2016 12:30

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök,  AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın "Cumhurbaşkanı’nı bir ay arayla, aynı konuda iki ayrı fikri savunur durumuna düşürdüler. Ve bir tuzak daha kurmuşlar ki o da 12 Adalar’ın Osmanlı döneminde, 1913 Londra Anlaşması ile İtalya’ya verildiği gerçeğinin tahrif edilmesi. Bunu yapıyorlar çünkü istiyorlar ki Cumhurbaşkanı yalan yanlış bilgilerle konuşsun ve kamuoyu nezdinde zor duruma düşsün!" ifadesini kullanan köşe komşusu Mehmet Yakup Yılmaz'a tekzip gönderdiğini duyurdu. Özkök,  "Neymiş. On İki Ada Yunanistan’a verilmiş. Bak kardeşim o senin eşsiz dediğin Kurtuluş Savaşı’nı Mustafa Kemal ve arkadaşları yaptı ve kazandı. Yere göğe koyamadığın Osmanlı’nın Sevr Antlaşması ile paramparça ettiği bu vatanı o insanlar tekrar Türk vatanı haline getirdi" diyen Özkök, "Hadi kardeşim, ona buna laf yetiştireceğine, senin de üç-beş santimetrekare faydan olsun şu ülkeye" ifadesini kullandı.

Ertuğrul Özkök'ün "Bir 'centilmenler siyaseti' mümkün mü" başlığıyla yayımlanan (5 Ekim 2016) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Ne saçma bir soru değil mi...

“Centilmen” kelimesinin “monşerlik” gibi algılandığı...

Belagatte şehvet ve şiddetin, siyasetin tek dili kabul edildiği bir ülkede, sen çık soruyu sor:

“Bir centilmenler siyaseti mümkün mü...”

***

Biliyorum, “Kardeşim sen hangi gezegende yaşıyorsun” derler adama...

Aynı kalbimle, aynı Dünya gezegeninden cevap veriyorum.

Mümkün kardeşim.

Kemal Kılıçdaroğlu gösterdi...

Başbakan Binali Yıldırım gösteriyor...

Ama en çarpıcı, en gerçekçi olanını Hürriyet’e verdiği mülakatta eski Başbakan Mesut Yılmaz gösterdi...

***

Centilmenler siyaseti nasıl mı yapılır...

Rakibini eleştirirken, hakkını da vererek...

Onun hakkını verirken de, kendi hakkını ararken de adil olarak...

Överken de cimri olmadan...

***

Buyurun Cansu Çamlıbel’in sorduğu en kritik sorulara verdiği cevaplara bakalım.

 

Galiba Balkanlar'da da belaya gireceğiz

 

İlk işareti dün Hürriyet’teki köşesinde Verda Özer verdi...

“Balkanlar’da her an Bosna savaşı çıkabilir...”

Okurken ağzımdan “Eyvaahh” lafı çıktı... Eli kulağındadır, bugün yarın, Ankara’dan bir“Eyyy Sırbistan” nidası yükselebilir...

Dün sıra Suudi Arabistan’ı savunmak için “Eyy Amerika”daydı.

Yarın da Bosna olacak...

Ve artık biliyoruz ki, her “Eyy” sesinin arkasından büyükelçi çekmelere kadar giden düşmanlıklar başlıyor...

Askeri vesayeti Erdoğan'ın kaldırdığı doğru değil mi

 

Cansu Çamlıbel soruyor:

- Tayyip Erdoğan, “Türkiye’de askeri vesayeti biz bitirdik” darken haklı mı?

Mesut Yılmaz cevap veriyor: 

“Haklı...” 

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kızanlar, hadi siz de elinizi kalbinize koyun ve cevap verin ....

Mesut Yılmaz haksız mı...

***

- Cumhurbaşkanı’ndan söz ederken “Sayın” diye başlıyor.

Fena mı yapıyor...

***

- “Beni iftara davet etti, gittim. Bayramlarda aradı, ben de aradım. Annesi öldüaradım, benimki öldü o beni aradı” diyor.

Söyleyin Allah aşkına, özlediğimiz, güzel ve insani bir ilişki değil mi bu...

***

- Binali Yıldırım için, “Sayın Başbakan’ın meselelere yönelik pragmatist yaklaşımı bana umut verdi” diyor. Samimi olun, size de umut vermiyor mu...

"Üç beş santimetrekare vatan toprağı ekle"

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Mehmet Yılmaz’a tekzip göndermiş.

Özetle diyor ki, “Biz Kurtuluş Savaşı’nı eşsiz bir mücadele olarak kabul ediyoruz ama Lozan başarısızlıktır.”

Neymiş...

On İki Ada Yunanistan’a verilmiş...

Bak kardeşim o senin eşsiz dediğin Kurtuluş Savaşı’nı Mustafa Kemal ve arkadaşları yaptı ve kazandı.

Yere göğe koyamadığın Osmanlı’nın Sevr Antlaşması ile paramparça ettiği bu vatanı o insanlar tekrar Türk vatanı haline getirdi...

Madem şimdi böyle düşünüyorsun, git al o adaları geri.

Bak hazır Suriye’ye girmişken, Irak kaynayan kazana dönmüşken git al Erbil’i, Kerkük’ü geriye...

Biliyorsun Atatürk Hatay’ı geriye almıştı...

Hadi kardeşim, ona buna laf yetiştireceğine, senin de üç-beş santimetrekare faydan olsun şu ülkeye...