Gündem

Ertuğrul Özkök'ten 'Ahmet Taşgetiren' yorumu: Benim söyleyeceğimden daha cesur, yazabileceğimden daha açık

"Muhafazakâr kardeşim bunlar yeni 'Fuat Avni', yeni 'Zekeriya Öz'lerdir"

24 Ağustos 2017 05:51

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Star yazarı Ahmet Taşgetiren'in dün (23 Ağustos 2017) "Racon" başlığıyla yayımlanan yazısını köşesine taşıyarak "Omahalleden bir insan çıktı. Benim söyleyebileceğimden çok daha cesur. Benim yazabileceğimden çok daha açık. Yazdı bu adamın, bu adamların kim olduğunu, tıynetinin ne olduğunu" dedi.

Taşgetiren, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Kimsenin racon kesmesine de, ayar vermesine de ihtiyacım yoktur. Eğer racon kesilecekse bu raconu bizzat kendim keserim" açıklamasının "yeterli olmadığını" savunmuş; sözlerinin devamında şunları kaydetmişti:

"Bu yeni tür 'Fuat Avni'lerin hukuk çerçevesi diye bir kaygıları yok. Nerede ise hukukun bile 'racon kesme' formatına indirgenebileceği izlenimi vermeyi tercih ediyorlar. Bu da sanki “Bu dönemin Zekeriya Özleri' ile birlikte hareket edildiği algısını oluşturuyor. 'Zekeriya Öz tipi' sözümona hukuk uygulamalarında, sabahın 5'inde kimin kapısının çalınacağı bilinmezdi, öylesine güçlüydü 'Zekeriya Öz tipi', TV kanalından parmak sallayan adam(lar) şimdi böylesine racon kesiyorlar."

Ertuğrul Özkök'ün "Muhafazakâr kardeşim bunlar yeni Fuat Avni yeni Zekeriya Öz’lerdir" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

Üç gündür Küçük Cem lakaplı şahsı ti’ye alıyordum...

Çünkü o bana hep “muhafazakâr mahallenin büyük bir şakası” gibi görünüyordu.

*

Ama çok iyi biliyordum ki...

İş öyle şakaya alınacak bir şey değildi...

Üstelik sadece bizleri değil, iktidara yakın insanları da çileden çıkaracak bir noktaya gelmişti.

*

Dün o mahalleden bir insan çıktı...

Benim söyleyebileceğimden çok daha cesur...

Benim yazabileceğimden çok daha açık...

Yazdı bu adamın, bu adamların kim olduğunu, tıynetinin ne olduğunu...

*

Bugün köşemi ilgiyle okuduğum, vicdanına hep güvendiğim muhafazakâr bir aydına bırakıyorum...

Lütfen okuyun...

*

Söz Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren’in...

Kimdir bu, büyükler adına konuşan
Küçük Cem'ler 

Ahmet Taşgetiren dünkü yazısında şöyle diyor:

*

- Devlette racon: “Racon, hukukun ulaşamadığı alanı ifade ediyor çünkü. Onun için devlet diline girmese daha iyi olur.”

*

- Ddevlet dışı racon: “Devletin dışındaki alanda ise, gerçekten böyle 
kerameti kendinden menkul adamların racon keser hale gelebilmesi, ayrı bir pörsümeyi ifade ediyor.”

- Kimin adına racon: “Aslında dikkatli bakıldığında ‘DEVLET’ adına konuşmak, bütünüyle Cumhurbaşkanı adına konuşmak anlamına gelmiyor.”

*

- Yeni Fuat Avni'ler: “Daha geniş bir şey var ‘DEVLET’te. Bir tür Fuat Avni’lik var. Sanki MİT adına da konuşuyor izlenimi verilmek isteniyor. Oralardan bilgi alınıyor, birilerinin hesabının oralarda kesildiği kanaati oluşturuluyor. Adam bir parmak oynatmasıyla medyaya yeni düzen verebileceğini söylüyor.”

*

- Bunu kim yapmaz: “Bunu Cumhurbaşkanı 
yapmaz. Bunu aslında MİT bile yapmaz. Emniyet İstihbarat bile yapmaz. Çünkü bunların tamamı hukuka bağlı çalışır.”

*

- Racon kesme hukuku: “Ama bu yeni tür ‘Fuat Avni’lerin hukuk çerçevesi diye bir kaygıları yok. Nerede ise hukukun bile ‘racon kesme’ formatına indirgenebileceği izlenimi vermeyi tercih ediyorlar.”

*

- Yeni Zekeriya Öz'ler: “Bu da sanki ‘Bu dönemin Zekeriya Öz’leri’ ile birlikte hareket edildiği algısını oluşturuyor.”

*

Ne diyeyim...

Allah sizden razı olsun Sayın Taşgetiren...

 

Çölaşan'ı AKP davasına bilirkişi yapsalardı

Kusura bakmayın ama “Yuh artık” dedim...

Sözcü gazetesi ile ilgili soruşturmaya atanan kişi hakkındaki şu iddialara bir bakın Allah aşkına...

*

- FETÖ’nün kapanan gazetesi Zaman’ın abonesiymiş...

*

- Çocuğunu FETÖ’nün dershanesi Anafen’e göndermiş...

*

- Parasını Bank Asya’ya yatırıyormuş...

- Bilirkişi olarak atandığı gün, sosyal paylaşım sitelerinden Sözcü aleyhine haberleri paylaşmaktan çekinmemiş...

*

İktidar mahallesindekiler hâlâ anlamadıysa şöyle söyleyeyim.

“28 Şubat döneminde sizi destekleyen bir gazetenin davasına Emin Çölaşan’ı bilirkişi yapsalardı ne düşünürdünüz?”