MHP lideri Devlet Bahçeli'nin erken seçim çıkışı sonrasında gözler İyi Parti'ye çevrildi. Olası bir erken seçimde İyi Parti için YSK’nin kararı önem taşıyacak. Kulislere göre YSK olumsuz karar alırsa Akşener 100 bin imza ile yine aday gösterilecek.
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'yun kulis haberi aynen şöyle:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘erken seçim’ açıklamasının ardından, Meral Akşener’in kurduğu İyi Parti’nin “26 Ağustos’ta yapılması olası seçime katılıp katılamayacağı” tartışılıyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) ocak ayında açıkladığı “seçime katılabilecek partiler listesinde” yer almayan İyi Parti’nin, “büyük kurultayını 1 Nisan’da yaptığı gerekçesiyle, 26 Ağustos’ta yapılacak seçime giremeyeceği” ileri sürülürken, parti Sözcüsü Aytun Çıray, partilerinin bütün hukuki koşulları sağladığını belirterek, seçime girmemesinin “tahayyül” bile edilemeyeceğini söyledi. Kulislerde İyi Parti’nin seçime sokulmaması halinde bile Akşener’in 100 bin imza ile cumhurbaşkanı adayı olacağı, partililerin de Demokrat Parti ya da Saadet Partisi listelerinden parlamentoya girebileceği dillendiriliyor.
Bahçeli’nin ‘erken seçim’ açıklamasının ardından gözler İyi Parti’ye çevrilirken, partinin seçime katılma yeterliliği olup olmadığı yönündeki tartışmalar da siyasi kulislerde hız kazandı. YSK, ocak ayında açıkladığı “seçime katılabilecek siyasi partiler listesinde” İYİ Parti yer almıyordu. İYİ Parti, “geçen aralık ayında kurucular kurulu ile olağan kurultayını yaptığı ve bu kurultayın üzerinden 6 ay gibi bir sürenin geçmediği” gerekçesiyle “YSK’nin kararının normal olduğunu” belirtiyor.
Ancak, “YSK’nin, İyi Parti’nin seçime katılıp katılmaması ile ilgili kararını 1 Nisan’daki 1. Olağanüstü Kurultayı’na göre değil, aralık ayında kurucular kurulu ile yaptığı kurultayı baz alması gerektiği” savunuluyor. Parti yönetimi, 22 Haziran’da yayınlanacak yeni listede İyi Parti’nin yasalara göre yer alacağı görüşünde.
İyi Parti bu yönde açıklama yapsa da bir diğer görüşe göre, “26 Ağustos’ta ve daha sonrasında yapılacak bir erken seçime İyi Parti katılamıyor.” Bunun için de Siyasi Partiler Yasası’nın 36. maddesi dayanak olarak gösteriliyor. Yasanın ilgili maddesinde, “Siyasî partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olması veya TBMM’de grubu bulunması şarttır” hükmü bulunuyor. Hükümde geçen ‘büyük kurultay’ ifadesinin de “bir partinin kurucular kurulu ile yaptığı bir kurultayın değil, delegelerle yaptığı kurultayın kast edildiği” belirtiliyor.
İyi Parti’nin böylesi bir durumda ‘b’ ve ‘c’ planları da hazır. İYİ Parti kurmaylarına göre, Akşener, “İyi Parti seçime katılsa da katılmasa da” cumhurbaşkanı adayı. Akşener, anayasaya göre 100 bin imza ile cumhurbaşkanı adayı olabilir. Parti de milletvekilliği seçimlerine DP ve SP listelerinden girebilir. Ancak, ittifak yasasına göre, “YSK tarafından İyi Parti’nin seçime katılma yeterliliği bulunmazsa”, DP ve SP gibi partilerle “resmi bir ittifak” yapamaz. Bu durumda ise İyi Parti ancak DP ve SP gibi partilerin listesinden katılabilir.
‘Boş çabadan ibaret’
İyi Parti Sözcüsü Çıray, İyi Parti’nin bütün hukuki koşulları yerine getirdiğini ve seçime girememesinin “tahayyül bile edilemeyeceğini” belirterek, “Seçime giremeyecek dedikodusu yayarak, İyi Parti’ye karşı tereddüt yaratmaya çalışıyorlar. Tamamen boş çabadan ibaret” dedi.
"Telaşlanacak durum yok"
Partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nda konuşan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Sayın Bahçeli’nin 26 Ağustos ile ilgili seçim talebini hep beraber duyduk. Bizim açımızdan telaşlanacak bir durum yoktur. Biz zaten ağır karartma uygulanan bir süreci aşa aşa bugünlere geldik. Erken seçim, zamanında seçim, şu seçim, bu seçim bizim açımızdan telaşlanacak ve problem olacak herhangi bir durum yoktur. Saray’ın büyük ve küçük ortağı neye karar verecekler hep beraber göreceğiz. İyi Parti için bu konuda bir sorun yoktur” ifadesini kullandı.
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın da “İyi Parti olarak, erken, baskın veya zamanında yapılacak seçimlere her zaman hazır olduğumuzu defalarca ifade etmiştik. Bu bakımdan seçimlerin erkene alınması çağrılarını memnuniyetle karşılıyoruz. Çünkü bu iktidardan daha erken kurtulmuş olacağız. Erken seçim çağrısı aynı zamanda ekonomide denizin bitip, geminin karaya oturduğunun ve bu yapının artık daha fazla sürdürülemeyeceğinin apaçık bir göstergesidir. İktidarın değil 2019 Kasım’ını 2018’i bile çıkaracak mecali kalmamıştır. 2002 yılında yaptığı erken seçim çağrısıyla AKP’ye tek başına iktidar dönemini açmak Sayın Bahçeli’ye nasip olmuştu, bugünkü çağrısıyla bu dönemi kapatmak da yine kendisine nasip olur inşallah” ifadelerini kullandı.
