Gündem

Erdoğan'dan AGİT'e tepki: Haddinizi bilin, o raporu külahımıza anlatın! Artık sür eşeğini Niğde'ye!

"AB ile müzakerelerin durdurulması çok da önemli değil, bir güven oylaması da onun için yaparız"

17 Nisan 2017 22:15

16 Nisan'da gerçekleşen anayasa değişikliği teklifinin kanul edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşikilatı'nın (AGİT) referandum sonucuna ilişkin hazırladığı ve "Anayasa referandumu uluslararası standartlara uyumun gerisinde kaldı" görüşünün dile getirdiği rapora sert sözlerle tepki gösterdi. "Önce haddinizi bilin. Sizin hazırlayacağınız o siyasi içerikli raporları biz ne görürüz, ne duyarız, ne biliriz" diyen Erdoğan, "O raporu külahımıza anlatın" ifadelerini kullandı.

İdamın getirilmesi için çalışma yapılacağını tekrarlayan Erdoğan, AB ile ilişkiler konusunda "AB ile müzakerelerin durdurulması çok da önemli değil, bir güven oylaması da onun için yaparız" açıklaması yaptı. 

Erdoğan, YSK'nın mühürsüz oy pusulaları ve zarfları geçersi sayması kararının ardından referanduma şaibe karıştığı iddiasıyla protesto gerçekleştiren vatandaşlara da sert ifadelerile tepki gösterdi. "Tencere tavacılar çıktı ortaya, Bunlar gezicileri. Galibiyeti biliyoruz da mağlubiyetin nasıl kutladığını bilmiyoruz!" dedi. 

Erdoğan "Türkiye’yi dize getirebilecekleri sananlar yanıldıklarını görecekler. Fırat Kalkanı bizim son değil, ilk operasyonumuzdur." açıklamasında bulundu.

Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Anayasa değişikliğinin bir kez daha ülkemiz için hayırlı olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Buradan evet de dese hayır da dese demokratik bir olgunluk içinde sandık başına giderek tercihini ortaya koyan tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Evet diyenlere kritik önemde gördüğüm ve her aşamasına öncülük ettiğim bu değişiklik için özellikle teşekkür etmek istiyorum. Buradan Başbakan Binali Yıldırım'a, Devlet Bahçeli'ye, Hüda-Par'a, partileri ne olursa olsun, tercihlerini 'evet' olarak sandığa yansıtan tüm vatandaşlarıma, sivil toplum kuruluşlarımıza, yurt dışındaki vatandaşlarıma ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.

Şayet, partisinin veya kurumunun tercihi evetten yana olduğu halde farklı oy kullanan vatandaşlarımız varsa onları da anlayışla karşılıyoruz. Bu durum sadece anayasa değişikliğini yeterince ifade edemediğimizi gösterir.

25 milyon 200 bine yakın vatandaşımızın tercihi ile anayasa değişikliği kabul edilmiştir. Dolayısıyla artık bu konu ile ilgili tüm tartışmalar bitmiştir. Türkiye tarihinin en büyük oy sayısı ile kabul edilen anayasa değişikliğiyle gelen değişiklikler hizmetinizdedir. Yönümüzü geleceğe çevirme zamanıdır. Durmak yok, yola devam diyeceğiz. Bugüne kadar milletimize nasıl aşkla, sevda ile hizmet ettiysek bundan sonra da aynı şekilde yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Kardeşlerim, anayasa değişikliğiyle milletimiz yeni bir yönetim sistemine, geçme kararını vermiş oldu. Bundan rahatsız olanlar olacak, onları biliyorsunuz zaten. Türkiye seçimlerden sonra yaşadığı belirsizlikleri geride bıraktı.

Hükümet kavgaları, koalisyonlar dönemi sona verdi. Önümüzdeki ilk seçimlerden itibaren ki Kasım 2019, onun önünde Mart 2019 yerel seçimler, artık karar milletin.

 

İdam mesajı 


Kardeşlerim, sizinle bu meydanda, külliyede 15 Temmuz sonrası hani 29 geceniz varsa, son gece burada yine toplanmıştık değil mi. Sizler idam idam demiştiniz. Siz burada evet dediğiniz takdirde ben sayın Bahçeli ne diyor, "Ben idama evet derim" diyor.

Sayın Yıldırım'ın da böyle dediğine inanıyorum. Sayın Kılıçdaroğlu da o da evet diyor. Parlamentodan geçti, benim önüme geldi, ben bunu onaylarım. Eğer olmadı, bir halk oylaması da onun için yaparız. Şehitlerimizin katillerini bizim affetme yetkimiz yok. Karar mercii millettir. İnşallah bunu yapacağız. 

16 Nisan kararını verdik, değil mi. Şimdi bundan sonrası artık gerek sayın Yıldırım, Bahçeli ve bunun yanında sayın Kılıçdaroğlu inşallah görüşmeleri yapacaklar. Hans ne der, Helga ne der bizim derdimiz bu değil. Bizim derdimiz Allah ne der, o. Parlamentomuz bu kararı verecek. Önümüzdeki seçimlerden itibaren hükümeti sandıkta doğrudan kim kuracak? Milletimizin yarısından fazlası desteğiyle iş başına gelecek olan Cumhurbaşkanı yani yüzde 50+1.

Hükümetini kuracak ve icraatına başlayacak. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin her şart altında kazananı milletimiz, ülkemiz olmuştur.

Üye sayısı 600'e çıkan Meclis kanun çıkarma ve denetleme görevlerini daha güçlü ifade edecektir. Yargımız adaletin tesisi için çalışmayı sürdürecektir. Yürürlüğe gireceği ilk seçimlere kadar hem ülke olarak, hem de yönetim olarak yapmamız gereken çok iş var. Gereken uyum kanunları çıkacak, HSK'nın kendi kontenjanına düşen üyelerini seçecektir. Ne yalanlar söylediler be. Meclis'in yetkileri yokmuş. Hem içeriden hem dışarıdan, ne yazık ki bunları gördük. Kardeşlerim, bak parlamento bugüne kadar HSK'ya üye veriyor muydu? Hayır. Şimdi 7 üyeyi orayı seçecek. 4 tane ben, bir Adalet Bakanı, bir de müsteşar. E doğru konuşun ya, konuşmadılar. 
Burası sizin eviniz. Burası milletin evi. Burayı yadırgayanlar oldu. Bu külliye milletin evidir. İşte milet, işte devlet. Tamam, buluştuk mu? Konuştuk mu? Evetinize kurban olayım. Hükümetimiz bir yandan yatırımları hızla devam ettirirken yeni projelerin hazırlıklarını yürütecektir. 3 Kasım 2019'da yapılacak seçimlerin ardından yeni sistemi tüm unsurlarıyla uygulamaya geçirmiş olacağız. Türkiye'nin demorkaside, ekonomide, dış politikada atması gereken çok öenmli adımlar var.

 

AGİT'e tepki: Haddinizi bilin!

 

AGİT diye bir örgüt var Avrupa’da. Kendilerine göre bir rapor hazırlıyorlar. Seçimler şöyle olmuş, böyle olmuş. Önce haddinizi bilin. Sizin hazırlayacağınız o siyasi içerikli raporları biz ne görürüz, ne duyarız, ne biliriz. Biz yolumuza devam ederiz. Onu siz külahımıza anlatın. Bu ülke, batının hiçbir ülkesinde görülmeyen en demokratik seçimlerini gerçekleştirmiştir. Sizler, Türkiye’nin bakanlarını Avrupa’ya sokmazken utanmadan sıkılmadan bu seçimler hakkında gölge düşürmede boşuna yola girmeyin. Artık sür eşeği Niğde’ye. Niğdeli kardeşlerim ne diyeceğini iyi bilir. Seçimlere kadar geçecek süreçte kurumlarımızla işbirliği içinde uygulayacağız bunları. Milletimizin bize işaret ettiği yol budur. 

 

"Tencere tavacılar çıktı ortaya, galibiyeti biliyoruz da mağlubiyetin nasıl kutladığını bilmiyoruz!"

 

Hiç şüphesiz birileri hüsrana uğradı. Baktım ki tencere tavacılar çıkmış ortaya. Neymiş, onlar da ‘hayır’ı kutluyorlarmış. Ya, galibiyetin mutluluğunu biliyoruz da galibiyetin hakikaten şöyle eğlenmesini biliyoruz da ama mağlubiyetin nasıl kutlandığını şimdi öğreniyoruz. Nedir o? İşte bunlar Gezici. Bunlar tencere tavacı. Tencere tava hep aynı hava. Kardeşlerim, bir siyasi parti çatısı altında bütün bu değişiklikleri yaparken buna karşı çıkanlara her şeye rağmen saygı duyduk. Seçim meydanlarında onların yanlışlarını, yalanlarını milletimize ifade etmek elbette görevimizdi. Tüm sıkıntılara rağmen bu mücadeleyi verdik. Gidilmedik yer bırakmadık. Ama onlar gidemedi. Buna rağmen biz herhangi olumsuz bir şey söylemedik. Her siyasi parti kendi değerlendirmesini yapar, kendi yolunu çizer biz ona karışmayız. 7 kere mağlup oldular. Şimdi 8’inci kez yine mağlup oldular. Ama bakıyorsun, yine tencere tava. Bizim sadece terör örgütlerine karşı müsamamız yoktur. Diğer yandan kimi Avrupa devletleri, muhalefet partilerinden daha hararetli bir şekilde bu reforma karşı çıktılar. 

 

"Müzakerelerin durdurulması çok da önemli değil"

 

Şimdi Avrupa Birliği görüşmelerini dondurmakla tehdit ediyorlar. Bu onların vereceği bir karar değil. Bizim için bu çok da önemli değil. Yeter ki AB bu kararını versin ve bize bildirsin. Yapsınlar. Bakıyorsun bir raportör rapor yazıyor. Fakat bu tür raportörleri barındıranlara teesüf ediyorum. 54 sene AB kapısında bizi beklettiler. Otururuz, konuşuruz. Bir güven oylaması da onun için yaparız. Yapar mıyız? Yaparız. İngiltere Brexit yaptı, AB’den çıkıyor. Norveç çıktı. Kararı verecek merci millet. Gideriz milletimize, ne karar veriyorlarsa onu oylarız. Ya Türkiye’ye verdikleri sözleri tutacaklar, ya da sonuçlarına katlanacaklar. 

 

"Fırat Kalkanı bizim son değil, ilk operasyonumuzdur"

 

Suriye’de terör örgütlerine verdikleri destekle ülkemize karşı husumetlerini açıkça ifade edenler şunu bilsinler. Türkiye sınırının yanıbaşında bir terör örgütüne izin vermeyecektir. Bölgede paralı asker gibi kullandıkları askerlerle Türkiye’yi dize getirebilecekleri sananlar yanıldıklarını görecekler. Fırat Kalkanı bizim son değil, ilk operasyonumuzdur. Nereye ve ne kadar operasyon gerekiyorsa hepsini yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönem bu meseleler üzerinde yoğunlaşacağız.