Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, düzenledikleri basın toplantısında Almanya Başbakanı Angela Merkel ile aralarında bazı başlıklarda anlaşmazlılar olmasıyla ilgili, "Geniş bir gündem içerisinde zaman zaman görüş ayrılıklarının olması doğaldır" yorumunda bulundu.
Berlin'de kendisi için düzenlenen akşam yemeğinde konuşan Erdoğan, Merkel ile aralarındaki fikir ayrılıklarına dair, "Bunları diplomasinin imkanlarını kullanarak aşmaktır. Türkiye ve Almanya bu başarıyı defalarca göstermiş ülkelerdir. Son zamanlarda yaşananları geride bıraktığımıza inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle:
"Geniş bir gündem içerisinde zaman zaman görüş ayrılıklarının olması doğaldır. Bunları diplomasinin imkanlarını kullanarak aşmaktır. Türkiye ve Almanya bu başarıyı defalarca göstermiş ülkelerdir. Son zamanlar da yaşananları geride bıraktığımıza inanıyorum. Pek çok konuda Almanya ile aynı hassasiyete sahip olduğumuza inanıyorum. Kimi ülkelerin mültecileri dikenli tel örgülere mahkum ettiği dönemde Almanya meseleye insani olarak yaklaşmıştır."
"Ekonomi alanında da Almanya ile çok güçlü ilişkilerimiz bulunuyor. Almanya ülkemizin en büyük ticari ortağıdır. Türk ekonomisi sağlam temeller üzerine kurulmuştur. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ekonomimiz üzerindeki etkileri son derece sınırlı kalmıştır. Ülkemizde uluslararası firmalar hiçbir engelle karşılaşmadan faaliyetlerini rahatça sürdürüyorlar. Almanya ile ortak bir tutum içerisinde olduğumuzu görmek bizleri memnun ediyor."
"Görüyorum ki Steinmeier'e yanlış bir bilgilendirme var. Bunu düzeltmek benim görevimdir. Bir konunun altını çizmek istiyorum. Türkiye'de tutuklanan Alman vatandaşlar konusundaki endişelerini ve hala tutuklu olan Türk gazeteci, aydın ve siyasetçiler için endişelerini açıklığa kavuşturmak faydalı olacak. Teröristleri korumak gibi bir görevimiz yok.
Eğer benim ülkemde teröre bulaşıyorsa birileri, hangi sınıftan olursa olsun bizim hukukumuz bunu cezalandırıyorsa yargı makamları da gereğini yapar. Bu, Almanya’da da olsa böyledir. Bakın benim ülkemde AB’de terör örgütü olarak kabul edilen PKK’nın şu anda Almanya’da binlerce mensubu elini kolunu sallaya sallaya dolaşmaktadır, gösteriler yapmaktadır. Buna niçin müsaade ediliyor! Aydınlar deniyor, bu aydınların tanımını yapmak lazım. Gazeteci eğer teröre bulaşmışsa, yargı bunu mahkum etmişse bunu savunabilir miyiz. Bir tanesi de sözde gazeteci, 5 yıl 10 aya mahkûm olmuş, bir boşluktan yararlanarak kaçmış ve Almanya’ya gelmiştir. Kendisi el üstünde tutulmuştur.
Kendileri bizden 3 tane, 5 tane, 6 tane gazeteciyi istediler. Biz gerekeni yaptık. Yargımız elinden geleni yaparak 2 tanesi tutuksuz yargılanmak üzere, bir tanesi de bırakılmıştır.
Biz bunları söylemeyecek miyiz! Ben bunları dile getirmek istemezdim. Ama konuşmak zorunda kaldım. Biz halbuki bunları kendi aramızda konuştuk. Ben bu sofrayı muhabbet sofrası olarak görüyordum, bunlar aslında burada konuşulmazdı.
Ayrıntılar geliyor...