Gündem

Erdoğan, eş genel başkanları tutuklu olan HDP’nin seçmeninden ‘evet’ oyu istedi

"Bu reform farklı, bütünleşeceğiz, toplanacağız"

19 Şubat 2017 20:05

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Adıyaman’da toplu açılış töreninde referandum sürecine ilişkin olarak açıklamalarda bulundu. Erdoğan, eş genel başkanları da dahil 12 milletvekili tutuklu olan HDP seçmenine seslenerek "HDP'ye gönül vermiş vatandaşlarımın bu sisteme 'Evet' demesini bekliyorum, burada bütünleşeceğiz" dedi.

"Hesabını mutlaka soracağız"

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Terör örgütleri başaramayacaklar. Bu ülkeyi asla bölemeyecekler. kardeşi kardeşe kırdıramayacaklar. Bu terör örgütü er ya da geç döktüğü kanda boğulacaktır, hiç endişeniz olmasın. Türkiye Cumhuriyeti devleti hiçbir vatandaşının kanını yerde komadı, komayacak. Bu katillerden de döktükleri kanın hesabını mutlaka soracağız. 

"Adıyaman sınıf atlıyor"

Mayıs 2015'te buraya geldiğimde, 710 milyon liralık kamu ve özel sektör yatırımının açılışını yapmıştık. Biz ne aldanan olacağız, ne aldatan olacağız. Bugün de farklı alanlarda Adıyaman'a kazandırdığımız 706 milyon lira yatırım bedeli olan hizmetlerin açılışını gerçekleştiriyoruz. Artık Adıyaman teşvik bölgesinde sınıf atlıyor. 

"HDP'ye gönül veren vatandaşlarım..."

Türkiye 16 Nisan'da sandık başına gidiyor. Bu halkoylamasında Anayasa değişikliğini ve yeni yönetim sistemi konusunda tercih belirleyeceğiz. Türkiye tarihindeki en önemli reformlardan birini gerçekleştiriyor. Bugüne kadar her önemli konuda yanımızda duran, tavrını milli iradeden yana koyan Adıyaman'ın 16 Nisan'da da farkını göstereceğine inanıyorum. Sadece AK Parti'ye gönül veren değil, MHP'ye değil, CHP ve HDP'ye gönül veren vatandaşlarımın da Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine evet demesini bekliyorum. Bu reform farklı, bütünleşeceğiz, toplanacağız. Bu referandum 80 milyonun tamamının geleceği içindir.

"Polemik yapmaktan siyaset yapmaya fırsat bulamıyorlar"

Muhalefet sandığın rengini gördüğü için yalan yanlış bilgilerle insanımızın kafasını karıştırmaya çalışıyor. Niçin itiraz ettiklerini izah edemedikleri için süreci rejim tartışmalarına çekmeye çalışıyor. Beyfendiler polemik yapmaktan siyaset yapmaya fırsat bulamıyorlar.

"Kürt kardeşlerimizin yarasına çare olmak yerine..."

11 yıldan fazla o çatı altında milletvekili olarak görev yapmış birisi olarak bu görüntülerden hicap duydum. Benzer bir tavrı halkoylaması sürecinde sergilemeye çalışıyorlar. Bunların da millete söyleyecek sözleri, ülkenin önünü açacak meziyetleri yok. Hemen ortadan kayboluyorlar. Halkın arasına girmeden, esnafın çayını içmeden, yaşlılarımız halini sormadan halkçılık yaptıklarını sanıyorlar. Kürt kardeşlerimizin yarasına çare olmak yerine bölücü örgütün yanında yer alıyorlar. Sandıktan kaçanlarla, milli iradeye teslim olanlar ortadadır. Bunlar sandıktan evet çıkarsa milletin karşısına nasıl geçeceklerini bilmiyorlar. Bunları millet korkusu sardı. Korkunun ecele faydası yok. 16 Nisan'da evet çıkacak. İşte o zaman maskeler düşecek, gerçek yüzler ortaya çıkacak. Kendine güvenen bu er meydanından niye kaçsın? 

"Anayasa değişikliği kitapçığının kapağını açmadan..."

Anayasa değişikliği kitapçığının kapağını açmadan söylenen sözler kafanızı karıştırmasın. Mevcut zayıf sistemin yerine güçlü bir yönetim sistemi getirmektedir. Yasama, yürütme ve yargının görev tanımlarını yeniden yapıyoruz. Mesele şahsımın meselesi değildir. Mesele milletimizin daha huzurlu, daha güvenli, daha müreffeh bir geleceğe kavuşma meselesidir. Bu mesele sadece cumhuriyet döneminde değil, yaklaşık 200 yıldır tartışılıyor. Cumhuriyet bir rejim değişikliydi. Bundan dolayı da herhangi bir pişmanlığımız yok.

"2007'de ilk adım atıldı"

Türkiye 2007 yılındaki anayasa değişikliğiyle yönetim sistemini değiştirme yolunda ilk adımını attı. Biz bu tercihi bir reformla derli toplu hale getiriyoruz. Göz göre göre gelen bir tehlikeyi önlemek için 1960'da, 1980'de olduğu gibi darbeye maruz kalmayı, ekonomik kriz yaşamayı niçin bekleyelim? Biz ülkemizin yaşadıklarından, başımıza gelenlerden gereken dersi çıkardık. Bu talebimiz yeni değil. Çok uzun zamandır tüm gücümüzle ülkemize yeni bir anayasa ve yeni bir yönetim sistemi kazandırmak için mücadele ediyoruz. Şartlar şimdi uygun hale geldi.

Gerçekten demokrat olan herkes bu ülkede yüzde 50+1 ile işbaşına gelecek cumhurbaşkanının, sorumluluklarını yerine getirme dışında başka gayreti olmayacak olduğunu bilir. Tek adamlık CHP'nin işidir. Bunlar tek parti döneminde il başkanlarını vali yapmışlardır.