Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında uygulanması konusunda görüş ayrılığı çıkan mal bildirimi ve imar düzenlemelerini içeren ‘Şeffaflık Paketi’ revize ediliyor. İtirazlar ve sakıncalar üzerine yeniden gözden geçirilecek paket seçim sonrasına kaldı.
Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre, AKP'nin geçen salı günü yapılan son Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Başbakanlık arasında “görüş ayrılığına” neden olan Şeffaflık Paketi de gündem konusu oldu. 15 Ocak’ta Ak Parti Grup Başkanvekilleri ve yönetim kurulu üyelerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırlayan Erdoğan, paketin özellikle mal bildirimi ve imara ilişkin düzenlemelerine itiraz ederek, “Mal bildirimini il ilçe başkanları düzeyine indirirseniz, bu görevi üstlenecek kişiyi bulamazsınız. İnşaat sektörü ekonominin lokomotifidir. İmarda yapılan düzenlemelerin bu sektöre zarar vermemesi gerekir” demişti. Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında istişare ve danışma mekanizmasının yeterince işletilememesinden yakınan Erdoğan şu uyarıyı yapmıştı: “Şeffaflık konusunda açıklanan pakette yer alan düzenlemelerin bir kısmını, 2010 yılında yayınladığımız Başbakanlık genelgesiyle zaten hayata geçirdik. Diğer konular gündeme getirilirken çok dikkatli olunmalı. Böyle bir düzenlemenin zamanlaması ve içeriği çok önemli. Seçim öncesinde doğru gelmiyor.”
Baş başa 3 görüşme
Erdoğan, parti yöneticilerine yaptığı bu değerlendirmelerden sonra Davutoğlu ile de ikisi baş başa olmak üzere üç görüşme yaptı. Davutoğlu’nun bu görüşmelerde paketin amacıyla ilgili ayrıntıları Erdoğan ile paylaştığı belirtiliyor.
Paket, iki gün önce yapılan son MKYK toplantısında konuşulurken, Başbakan Ahmet Davutoğlu, düzenlemenin ek vergi veya yük getirdiği şeklindeki değerlendirmelerin doğru olmadığını söyledi. Davutoğlu, düzenlemenin haksız kazançın önlenmesi ve suistimallere izin verilmemesi için hazırlandığını dile getirdi.
'İyi anlatamadık’
Davutoğlu, imar düzenlemelerinin inşaat sektörüne yük getirmediğini, imar düzenlemeleri nedeniyle değer kazanan alanların daha iyi değerlendirilmesi ve belediyelerin bundan pay almasına dönük olduğunu bir kez daha anlattı. Davutoğlu, “Düzenlemenin daha iyi anlatılmasını sağlamalıyız” dedi. MKYK toplantısına katılan ilgili bakanlar da “Paketi, inşaat sektörü ve ilgililerin görüş ve önerilerini alarak hazırlamıştık” bilgisini verdiler.
Bazı MKYK üyeleri de özellikle belediyelerde imar planı değişikliklerinin tek bir kişinin onayıyla değil, belediye meclislerinin kararıyla yapılabildiğini anlattılar. Üyeler, 5 binlik planların büyükşehir, binlik planların ise ilçe belediye meclisinin aldığı kararla yapılabildiğini, şehrin ve bölgenin gelişiminin dikkate alındığını dile getirdiler. Düzenlemenin yapılmadan önce tüm itirazlar ve olası sakıncaların yeniden gözden geçirilmesi ve bir daha değiştirilmek zorunda kalmayacak bir düzenlemenin yapılmasını daha doğru olacağı görüşü hakim oldu. Düzenleme bu nedenle seçimlerden sonraya kalacak.
Çiçek’in istediği siyasi etik komisyonu da ertelendi
Şeffaflık paketi seçim sonrasına kalınca, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Meclis’te kurmak istediği siyasi etik komisyonu planı da ertelenmiş oldu. Çiçek, siyasi etik komisyonu kurulması için siyasi partilere çağrı yapmıştı. Çiçek, “Bu metni 25’inci dönem parlamentosuna hediye edelim ve beyaz bir sayfa açılsın” demişti. Ancak Çiçek’in çağrısına muhalefet olumsuz yanıt vermişti. Komisyonun kurulma çalışmalarının, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı şeffaflık paketine paralel olarak sürdürülmesi planlanıyordu.
İnşaatçılar mektup yazdı
Tartışmalı imar değişikliği paketine ilişkin inşaatçılar da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a mektup yazarak taleplerini dile getirmişlerdi. Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) üyelerinin Babacan’a yazdığı mektupta rant vergisinin sadece bireysel başvurulardan talep edilmesi, kamunun talep dışı yaptığı işlemlerden vergi almaması gerektiği belirtilmişti.
'Şu andan itibaren geçerlidir’ demişti
Başbakan Davutoğlu, 14 Ocak’ta açıkladığı Şeffaflık Paketi’nde imarla ilgili düzenlemelerini ‘Şu andan itibaren geçerlidir’ ifadesini kullanmıştı. Davutoğlu’nun dile getirdiği düzenlemeler şöyleydi:
İmar kanunu ile 3 temel husus gelecek. İmar uygvulamaları adil ve hızlı olacak. Bu konudaki her gecikme mağduriyete neden oluyor. İmar planı değişiklikleri sonucu değer artışından belediyelerin pay almasını sağlayacak. Her belediye planların yapımı kabul edilenlerin askıya çıkarılmasına ilişkin mevzuatta web üzerinden bilgilendirebilecek. Kültür ve Turizm bakanlığı da yapacak. Yeni bir düzenleme ortaklık payı ve vatandaşların bir belirsizlik içine düşmesi belirlenecek.
Plan değişikliği tarihi kültürel ve doğal dokuyu koruyarak yapılacak. Plan değişikliği rutin bir işlem olmayacak. İmar planı değişiklikleri sıkı planlara bağlanacak belediyeler bundan pay alacak. İmar planının bir bölümünde yapılacak noktasal değil bir bütünü kapsayan genel plan değişikliği yapılabilecek.
Haksız bir gelir dağılımının bir komşunun istifade edememesi gibi bir durum olmayacak. İmarda değer artış payı alınacak. Bir plan değişikliği yeni değerin sahibi kamudur. Bu yeni getireceğimiz düzenleme ile değer artışlarının hangi oranda ele alınacağını netleştireceğiz. Bu konuda bir aralık belirleyeceğiz. Bu aralıkla ilgili yetki belediye meclisi taşınmazın plan değişikliğiyle ilgili değer artış payı öğrenilecek.
Taşınmazın plan değişikliği belirlenecek. Ödeme ayni olarak verilebilecek hisse karşılığı da olabilecek.
Bu değer artış payından belediyelere sosyal dayanışma kentsel dönüşüme aktarılacak. Büyük pay belediyelere gidecek. Belediyeler oranın halkı için kullanacak bunu. Kentsel dönüşüme ayrılan paylar ikiye ayrılacak. Bir kentsel dönüşüm için bakanlığa bir de belediyeye. Bu yolla kamuya ait olan her değer artışı üzerinden belediyelerimize bir gelir alanı oluşturulacak. Kesinlikle bu gelir alanı oluşturulacak. Şu andan itibaren kanun meclise gidene kadar ara boşluktan istifade etmek isteyenler çıkabilir şu andan itibaren geçerlidir bu düzenlemeler.