Politika

Erdoğan: 'Berkin ekmek almaya gitti' diyorlar, yalan; elinde sapan, yüzünde maske var

'Batı medyası Türkiye'ye karşı yalan haberlerle algı operasyonu yürütüyor'

03 Kasım 2014 13:13

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir kez daha Gezi olaylarında  hayatını kaybeden Berkin Elvan hakkında konuştu. "Bir çocuk için ortalığı yıktılar" diyen Erdoğan, "Ekmek almaya gidiyormuş. Ne ekmeği çocuğu terörizmin içine atmışlar. Ekmek falan yok yalan bunlar Elinde sapan ve yüzünde maske var" ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Mısır Cumhurbaşkanı Sisi' ile aynı masada oturmamasına da değinen Erdoğan, "Geçen BM genel kurulunda Sisi'yi bizim masaya oturtacaklardı. Ben dedim bu yemeğe katılmam, o adamlar aynı masaya oturmam. Çünkü o adama meşruiyet kazandıracak kadar meşruiyetini kaybetmiş bir lider değilim. Benim sandalyem orada boş kaldı. Bizim izzetimiz onurumuz var. Ben haktan yanayım" diye konuştu. 

İstanbul’da Bezmialem Vakıf Üniversitesi'nde akademik yıl açılış töreninde konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Bezmialem farkını ortaya koymaya başladı. Bu sene 2 bin öğrencisiyle önemli işlere imza atıyor. Bezmialem'in dev bir kampüs haline gelmesi tıp alanında çok değerli araştırmalar yapılacak.

İktidara geldiğimizden beri eğitime büyük katkı sağladık. Eksiklerimiz fazla. 12 yıl öncesini düşünün. Bugüne bakmayın. Vakıf Gureba'nın öğrencilik yıllarımdaki halini bilirim. Nereden nereye? Yarınlar daha iyi olacak. Türkiye'nin her yerinde okul açtık. Eğitimi fiziki olarak engelleri ortadan kaldırdık.

Ben 75 kişilik sınıflarda okudum. Şimdi 30 kişilik sınıflar var. Maddi imkansızlıkları kaldırdık. Çocuklarını okutan ailelere maddi destek sağladık. 175 üniversite var. Akademisyeniniz var mı? dediler. O da olacak dedik. Hocalarımız yetiştirecek biz de onları istihdam edeceğiz. Üniversitelerimiz bir yarış halinde olmalı. Tıp'ta açığımız var mı? Var! Gelin Sağlık Bilimleri Üniversite'sini kuralım. İlk adımı Bezmialem'le attık. Şimdi Sağlık Bilimleri Üniversitesi kuruluyor. Doktor konusunda açığımız var.

Rektörlerle yaptığımı toplantıda hocalara sordum. Devlet hastanelerinde doktorlar, uzman dokorlar var. Bu doktorlarımıza doçentlik, prof veremez miyiz? Veririz. Bunun önünü açalım. Bizim doktorlarımız arasında rekabeti arttırır. Bu sistem araştırma hastanelerinde gelişir.

Büyük sıçrama gösteren üniversitelerimiz var. Sağlıkta büyük bir dönüşümü gerçekleştirdik. Bezmialem valide sultan rüyasında 200 kişinin bir ömür boyu dua ettiğini görür. Sonra hemen 200 yataklı Vakıfgureba hastanesini yaptırır. Valide sultan şunu demiştir " Soğan bir altın dahi olsa hastanın iaşesinden kesilmeyecek, tedavisi devam edilecek" der.

Bezmialem'de de para almamalı. Size de büyük görev düşüyor. Bunu bu millet bu devlet halleder.

O zamanlar tedavi ayrı bir dert, hastaneye gelip hasta olmak ayrı bir çileydi.

Doktora geldim. Bana 5 ilaç verdi. Reçeteyi uzattım bana 2 ilaç verdi. 3'ünü de eczaneden aldık. İlk göreve geldiğimizde bunları çözdük.

12 yıllık süreçte sağlık sistemini yeniden kurduk.

Hakkari'de çok modern bir hastane açtık. Açılışını da ben yaptım.

Genç bir hanım doktor geldi. Dedi ki, sayın Başbakanım ben nasıl şehir merkezine gideceğim. Biz korkuyoruz. Bize burada bir lojman yapın. Ya bunlar hain. Böyle ihanet olur mu?

Havaalanı yaptırıyoruz. İzin vermiyorlar. Müteahhitleri tehdit ediyorlar. Onlar istese de istemese de biz orayı tamamlayacağız.

Daha birikimli bir ekip geliyor. Türkiye'yi daha iyiye taşıyacak bir nesil var. Bu nesil geleceği inşa edecek. 2053 ve 2017 hedeflerini gerçekleştirecek.

Biz 2 asır önce tohumları atılmıştır. Ezik dönem geri gelmemek üzere tarih olmuştur. Perşemge günü MGK toplantısını gerçekleştirdik. 10.5 saat güvenlik konusunu tartıştık.

AB ülkerinde, ABD ve Japonya'da bizim gibi tehdit edilen bir ülke yok. Yanı başımızda büyük sorunlar var. Paralel Yapı denen ihanet şebekesi var.

 

'Darbeci Sisi'de bizim masaya konmuş'

 

İleri demokrat ülkelere bakın böyle risklerle hemhal değiller. Türkiye'de Gezi olayları yaşandığında Batı'nın tavrına bakın. Bir de kendi ülkelerinde yaşandığı zaman ki tavırlarına bakın. Burada polise, silah çekenlerin gazeteci diye haber yapıldığına bakın.

Gazze'de 16 gazeteci öldürüldü bunlar ses çıkarmadı. Mısır'da seçilmiş hükümet darbeyle yıkıldı. 4-5 bin kişi öldürüldü. Sesleri çıktı mı?  Hayır.

Demokrasi egemen güçlerin çizdiği bir şey değildir. ABD'de bir masada bir baktım darbeci Sisi'de bizim masaya konmuş. Hemen o masadan kalktım ona meşruiyet kazandırmadım.

 

'Ekmek falan yok yalan bunlar'

 

Bir çocuk için ortalığı yıktılar. Ekmek almaya gidiyormuş. Ne ekmeği çocuğu terörizmin içine atmışlar. Ekmek falan yok yalan bunlar Elinde sapan ve yüzünde maske var.

Bunun yanında Yasin öldürüldüğünde neden ses çıkarmadınız? Neden Yasin çünkü dinini yaşayan bir çocuktu.

O gün malum bir dernekten gelenler var. Bana şunu diyorlar "Siz gazetecileri tutukladınız" sizin gazeteci dediğiniz kişiler katil, terörist.

Batı medyasında Türkiye'ye karşı yalan haberlerle bize algı operasyonu yürütüyor.

Batı medyasında Türkiye'ye karşı yalan haberlerle örülmüş bir psikolojik savaş var.
Türkiye'de içeride olan gazeteci sayısı 7'dir.
Bunlar terörist.
Diyorlar ki yeniden yargılansın.
Neden yargılansın bunlar senelerdir içerideler, suçları kesinleşmiş neden yeniden yargılansınlar.
Algı operasyonu var.
Yabancı basın Türkiye'ye karşı algı operasyonu yapıyor.
Sürekli imam hatip okulu açıyor, alkolü yasaklıyor diye haber yapan zavallılar var.
Hendek atlattılar bunlar bize ya. İmam hatipliyi üniversiteye almıyordunuz, bir de Eyüp Lisesi’ni bitirdim.
Kim ne yazarsa yazsın, hangi ihaneti yazarsa yazsın.
Kobani’ye her türlü desteği verdik.
200 bin Kürt’ü Türkiye’ye kabul eden bu iktidar.
Biz yediriyoruz, biz giydiriyoruz.
400 milyon dolar harcama yaptık.
Bize gelen yardım 200 milyon dolar.
Tablo bu.
Yardım elini uzatan biziz.
Sizin için Kobani neden bu kadar önemli?
ABD laf dinlemedi.
Kobani’ye silah indirdi.
Güvenlik ve özgürlük dengesini hassas bir şekilde yürütüyoruz.