Gündem

Erdoğan: Başörtüsü tartışmasını yeniden açmanın kime, ne faydası var!

Erdoğan: Eski Türkiye atıklarına ve artıklarına 31 Mart'ta hak ettikleri dersi vereceğiz

08 Aralık 2018 18:04

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) başörtüsü serbestliğinin anayasada yer alan ‘laiklik ilkesi’ne aykırı olduğunu belirten Danıştay savcısına tepki gösterdi. Erdoğan, "Sana noluyor da sen bu uygulamanın iptalini isteyebiliyorsun. Başörtüsü tartışmasını yeniden açmanın kime, ne faydası var!" dedi.

Erdoğan ayrıca Fransa'da yaşanan "Sarı yelekliler"in gösterileriyle ilgili de konuştu. "Avrupa, demokrasi dersinden sınıfta kaldı. Umarım yakında Paris sokaklarında zulüm 1789'da başladı yazısını görmeyiz" diye konuştu.

Öte yandan CHP'yi de eleştiren Erdoğan, "Bir sonraki seçimde milletin karşısına doğru söylemle çıkarsanız belki bir şeyleri değiştirebilirsiniz" diyen Erdoğan, "Bu eski Türkiye atıklarına ve artıklarına 31 Mart'ta hak ettikleri dersi vermeye hazır mıyız?" diye vatandaşlara seslendi.

Partisinin hizmetlerinden bahseden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı, "Hep konuşurduk, İngiltere'ye giden gelenler işte orada Central Park var falan. Tamam kardeşim bizde de Nakkaştepe var. Atatürk Havalimanı'nın olduğu neyi yapıyoruz? Millet Bahçesi haline getiriyoruz" diye konuştu.

Erdoğan'ın stanbul Üsküdar'da toplu açılış törenindeki konuşmasından satır başları şöyle:

"İstanbul Türkiye'nin bir özetidir. İstanbul'da her şehrin temsilcisini bulursunuz. İstanbul'a yapılan her yatırım Türkiye'ye yapılmış demektir. Bugün açılışı yapılacak eserleri ülkemizin tamamına armağan ediyoruz.

"Ah ah 15-20 yıl önceki Üsküdar'ı bir hatırlayın, neydi buraların hali, bunun adı AK Parti belediyeciliğidir.

"Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz.

"Kıraathane okuma evidir. Biz gençlerimizi o kötü alışkanlıklardan çekelim, bu millet kıraathanelerinde gelsinler oradaki kitapları okusunlar, çayını, simidini, kekini orada yesinler. Ne devlet ne belediyeler bunu bir lütuf olarak yapmıyor ha. Bu milletin bize verdiği bir görev.

"Hep konuşurduk, İngiltere'ye giden gelenler işte orada Central Park var falan. Tamam kardeşim bizde de Nakkaştepe var. Atatürk Havalimanı'nın olduğu neyi yapıyoruz? Millet Bahçesi haline getiriyoruz. Bu andaki kapalı alanları fuar merkezi haline getiriyoruz ve yine bir pistini de oranın, uygun bir pisti de yine tekli bir iniş kalkışa çeviriyoruz. Biz belediyeciliğin okulunu kurduk. CHP, bunlardan anlamaz.

"(CHP eleştirisi) Onların olduğu yerde kanallar, kanalizasyonlar berbat. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman her yere otobüs motobüs, klima mılima, yok öyle şey. Yağlı bezlerle silinen o koltuklar. Biz geldik, dedim ki, 'Benim insanıma bu yakışmaz.' İnsanımıza Mercedes otobüs aldık. Duraklarımızın adedini artırdık.

"İstanbullular başta olmak üzere ülkemizin her yerinde milletimizin tercihini 31 Mart 2019'da AK Parti'nin hizmetinden yana kullanacağından şüphe duymuyorum.

"Bay Kemal konuşuyor. Bay Kemal bunlardan haberin var mı? Önce bay Kemalim Kağıthane'nin yerini öğrenmesi lazım, 'Kağıt tepe,' diyor. Herhalde öğrenmiştir.

"39 ilçesi var İstanbul'un gelin 31 Mart'ta bu hizmetleri alamayan belediyelere de, AK Parti hizmetleri alamayanlara da bu imkânları götürelim. Şu CHP zulmünden kurtaralım her yeri. Ülkemizin pek çok yerinde yaptığımız hizmetler milletimiz tarafından takdirle karşılanmıştır. Bizim de İstanbul Belediye Başkanı olarak çıktığımız o yolu cezaevinde, demir parmaklıklar arkasında sonlandırmak istediler. Onlar bizim milletimizle olan gönül bağımızın demir parmaklıklar arakasında sonlandırılamayacağını bilmiyorlardı. Tüm engelleri aştık ve ülkemizi yönetme sorumluluğuna erdik.

"Pek çok projeyi hangi kurum tarafından yürütülürse yürütülsünen başından en sonuna ka dar bizzat takip ettik. 

"(Kılıçdaroğlu'nun Almanya ziyareti) Bay Kemal Almanya'ya gittin. O yanındaki hanım neyin nesiydi ya? O YPG paçavralarıyla görüntü veren o kadınla senin ne işin var ya? Bunlar PKK'nin Almanya'daki uzantıları senin ne işin var? Peki, onlarla ne konuştun anlat bakalım anlat. Sen bunlarla beraber yol yürüyebilirsin Bay Kemal, bizim bunlarla yürüyecek bir yolumuz yok. Biz milletimizle yol yürüyeceğiz. Farkımız bu. İşte Bay Kemal'in sıkıntısın anladınız mı? Ben son Arjantin G20 Zirvesinden sonra Paraguay'a, oradan da Venezuela'ya gittim. Orada 4 yaşından çocukları alıp yetiştiriyorlar. Bizi neyle karşıladılar biliyor musunuz? İstiklal Marşı ile. Sayın Maduro, yere düşen Türk bayrağını kalkıp aldı. İşte farkımız bu Bay Kemal.

"(Başörtü meselesi) Türkiye'de ordumuz ve emniyetimiz dahil olmak üzere; başı açık- başı örtülü ayrımını kaldırdık. Bugün tüm kurumlarda hanım kardeşlerimiz kendi tercihlerine göre giyiniyor. Senin başın neden açık, senin başın neden kapalı gibi soruyu kimse soramaz. Sonra bir bakıyorsunuz bir savcı çıkmış; sen kimsin ya? Anayasa'da her şey yerine oturmuşken sana noluyor da sen bu uygulamanın iptalini isteyebiliyorsun? Neyse ki Danıştay'ın ilgili dairesi bu girişimi boşa çıkardı. Bunlar eski Türkiye'den kalma. Bu tartışmayı yeniden açmanın kime ne faydası var? Biz bu ülkede hala laiklik tartışması ile mi vakit geçirmeliyiz? Milletimizi eski Türkiye tartışmalarının içine sokmak isteyen herkes art niyetlidir. Seçimde bizimle başa çıkamayanların, işi ülkenin geleceğine saldırmaya vardırması kiyafetsizliktir. Üsküdar meydanından sesleniyorum. Ülkeyle ve milletle uğraşmayı bırakın.

"(Seçimlerde görüntü ve gürültü kirliliği) Bundan böyle seçim kampanyasında artık görüntü ve gürültü kirliliğini biz kaldırıyoruz. Belirli saatler dışında otobüsler sokaklarda dolaşmayacak. Artık bu işin nasıl yapılacağını herkesin görmesi, bilmesi lazım. Çık televizyona konuş. 

"(CHP'ye)Bir sonraki seçimde milletin karşısına doğru söylemle çıkarsanız belki bir şeyleri değiştirebilirsiniz. Bu eski Türkiye atıklarına ve artıklarına 31 Mart'ta hak ettikleri dersi vermeye hazır mıyız?

"(Avrupa'ya eleştiri) Avrupa'da yaşananları görüyorsunuz değil mi? Bunlar, 15 Temmuz'da bize yapılanlara sessiz kalanlar, şimdi görüyorsunuz ne durumdalar. Birçok Avrupa ülkesinin sokakları karışmış durumda. Bizim polisimizle alay edenler, bizim polisimizin zulm ettiğini söyleyenler bakın şimdi polisleri ne yapıyorlar? Bizim polislerimiz insaflı be. Umarım yakında Paris sokaklarında zulüm 1789'da başladı yazısını görmeyiz. Bağdat Caddesi'ne ne yazmışlardı; zulüm 1453'te başladı. Biz hem göstericilerin yarattığı kaosa hem de onlara uygulanan orantısız şiddete karşıyız. Ama görüyoruz ki Avrupa demokrasi dersinden sınıfta kalmıştır. 

İslam düşmanlığını tahrik edenler kendi kazdıkları kuyuya düşmüşlerdir. Ülkemizin sokaklarını ateşe ve kana boğmaya çalışanlara destek olanlar şimdi görüyorsunuz ne halde. Bizim yıllarca kendilerini koruyup kollamamaları için ikaz ettiğimiz bu terör örgütleri oradaki karmaşadadır. Bu yılan eninde sonunda sizi de sokar dedik. Haklı çıkmaktan mutlu değiliz."