Gündem

Erdoğan ilk kez açıkladı: Zeytinlik Harekâtı'nda Obama bizi aldattı

"Afrin'de tüm insanlığın düşmanı olan bir zihniyetle mücadele ediyoruz!"

24 Ocak 2018 15:32

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Mümbiç'e yönelik düzenlemeyi planladığı 'Zeytinlik Harekâtı'nda, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın "Türkiye'yi aldattığını" söyledi. "Biz üzerimize düşeni yaptık ama onlar yapmadı" diyen Erdoğan, "Mümbiç'te Kürt yoktur, yüzde 95'i Araptır. Hesap, orada yeniden bir terör devleti oluşturmanın hesabıydı. Arapları oradan kovdunuz aynı şekilde teröristleri yığdınız" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye'nin Kuzeybatısı'nda bulunan Afrin'e yönelik balattığı operasyonlara neden 'Zeytin Dalı Harekâtı' isminin verildiğini açıkladı. "13-15 yaşındaki çocukları, yaşlı kadınları ellerine silah tutuşturarak fotoğraflarını yayınlayan bir örgütle mücadele etmeye çalşıldığını" belirten Erdoğan, "Zeytin bizim inancımızda çok kutludur. Bu aynı zamanda özgürlüklerin müjdecisidir. Biz de bu zeytin dalı olarak bunu kullanırken dedik ki, toparlayalım, kucaklayalım ve böyle bir özgürlük adımını attık" diye konuştu.

"Afrin'de tüm insanlığın düşmanı olan bir zihniyetle mücadele ediyoruz!" diyen Erdoğan, konuşmasının devamında, şunları kaydetti:

"Ateş altındaki sivillerin tahliyesini engelleyen, canlı kalkan olarak kullanan bu zihniyet, çukur eylemlerinde de karşımıza çıkmıştı. Biz 13-15 yaşındaki çocukları, yaşlı kadınları ellerine silah tutuşturarak fotoğraflar yayınlayan bir örgütü tepelemeye çalışıyoruz."

"7-8 şehit var"

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) 7-8 şehidi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, "Tespit ettiğimiz kadarıyla, karşı taraftan da 268 kişi etkisiz hale getirildi" ifadesini kullandı.

"Derdimiz toprak değil, Suriyelilerin evlerine dönmesi"

"Ya çekip gidecekler, ya çekip gidecekler bunun başka çaresi yok" diyen Erdoğan, "Bizim derdimiz oranın toprakları değil, orada adaletin tesisidir. Bizim derdimiz, 3.5 milyon Suriyeli benim ülkemde yaşıyor, bu insanların kendi topraklarına dönmesidir" açıklamasında bulundu.

Muhtarlar toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Bu ay sonu itibarıyla muhtarlarımızla buluşmamızın 3. yılını geride bırakıyoruz. Ülkemiz ve dünya tarihinde örneği olmayan geniş tabanlı kucaklaşmaya eşlik ettiğiniz için her birinize ayrı ayrı şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Ülkemizdeki 50 bin muhtarın tamamıyla bir araya gelene kadar bu buluşmalarımızı sürdüreceğiz.

"Afrin adım adım kontrol altına alınıyor"

Yine tarihi bir hadiseyi tüm sıcaklığı yaşadığımız şu günlerde sizlerle dertleşmek üzere bir aradayız. Afrin'i teröristlerden temizlemek için başlattığımız ve Zeytin Dalı adını verdiğimiz operasyon başarıyla sürüyor. TSK'ya ait birliklerle bölgenin asli sahipleri olan Suriyeli kardeşlerimizden oluşan ÖSO unsurları adım adım Afrin'i kontrol altına alıyor. Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu operasyon devam edecek. Sınır güvenliğimiz elbette önemlidir. Vatandaşlarımızıncan ve mal güvenliğine kasteden sınır ötesi tehditler elbette önemlidir. Biz Suriye'deki Arap, Kürt ve Türkmen kardeşlerimizin geleceğini en az kendimizinki kadar önemli görüyoruz. 

Gözümüzün içine bakıla bakıla bize yalan söylenmesine tahammül etmek zorunda değiliz demiştik. Bizim sınır güvenliğimizi sağlama gayretimizi çarpıtmaya çalışanlar dört bir koldan saldırıyor. Afrin'i Kürt kardeşlerimize karşı gibi göstermeye, kimi bizi Suriye'yi işgalle suçlamaya çalışıyor. Şimdi altyapısı ile eğitimi ile ayağa kaldırdığımız Rai, Cerablus, El Bab arasındaki alana 100 bine yakın kardeşimiz geri dönüp normal hayatını sürdürmeye başladı. Afrin'de de aynı şey olacak. Önce teröristlerin kökünü kurutacağız, sonra da orayı yaşanabilir hale getireceğiz. Kimin için 3.5 milyon benim ülkemde yaşayan Suriyeli kardeşlerim için. Biz aslında kimin nerede durduğunu gayet iyi biliyoruz. IŞİD bahanesi ile Afrin'i terör koridoruna teslim etmek isteyenler IŞİD'le birlikte açık şekilde savaşıyorlar. Bunların birbirinden farkı yok. Al PYD'yi, YPG'yi vur IŞİD'e. Hiç birbirinden farkı yok. O da terörist, o da terörist. Bir madalyonun iki yüzü gibi. Her iki örgütün de ipini elinde tutanlar işlerine geldiğinde birini, işlerine geldiğinde ötekini uzatıyor. 

Biz bu IŞİD  belasını öyle veya böyle kendimizden uzak tutarız ama aynı şeyi yıllardır bizim mücadelemizi engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapan diğer ülkeler yapabilir mi? Bizim kimlik bilgilerini verdiğimiz teröristleri bile kontrol altında tutmayı beceremeyip kanlı eylemlerle maruz kalmışlardır. Çok daha kanlı teröristlerle muhatap olduklarında neler yapabileceğini göreceğiz. Yolcularımız Almanya'dan Türkiye'ye dönüş yapıyorlar, PKK terör örgütü havalimanında tekme tokat, ellerindeki sopalarla dövmeye yöneliyorlar ve Alman polisi izliyor. Böyle güvenlik olabilir mi? Senin en güvenliği olduğun yer havalimanı. Nereye kadar? Nasıl olacak bu? Söylediğimiz zaman da, "olmuyor ha, doğru değil ha" Biz bu gördüklerimize sessiz mi kalalım? Bu nasıl hukuk? Yol güvenliği yoksa sen nasıl devletsin, sormazlar mı? Kusura bakmayın, biz bu gerçekleri de söyleyeceğiz. 

"Postmodern Haçlı Seferleri'nin yeni işbirlikçileri"

Kobani'de Ayn el Arab'da, hükümetimize sığınan yüz binlerce kardeşimiz bölge IŞİD'den temizlenmesine rağmen evlerine geri dönmüyor. Çünkü, belki görünüşte IŞİD gitti ama oraya bir başka terör örgütü çöreklendi. Bunlar barbar, katil, hırsız, ırz düşmanı. Bunlar postmodern haçlı seferinin yeni işbirlikçileri.

Biz Afrin'de aslında tüm insanlığın düşmanı bir zihniyetle de mücadele ediyoruz. Ateş altındaki sivillerin tahliyesini engelleyen, canlı kalkan olarak kullanan bu zihniyet, çukur eylemlerinde de karşımıza çıkmıştı. Biz 13-15 yaşındaki çocukları, yaşlı kadınları ellerine silah tutuşturarak fotoğraflar yayınlayan bir örgütü tepelemeye çalışıyoruz.

Zeytin Dalı Harekâtı adı neden verildi?

Zeytin Dalı operasyonu. Zeytin bizim inancımızda çok kutludur. Bu aynı zamanda özgürlüklerin müjdecisidir. Biz de bu zeytin dalı olarak bunu kullanırken dedik ki, toparlayalım, kucaklayalım ve böyle bir özgürlük adımını attık. 

"Bizden başka 'Dur' diyen yok"

Gerçekten terörizmle mücadeleyi ve insan haklarını savunanlarla, bu kavramları istismar ederek kendi projelerini hayata geçirenlerin ayrımını bu süreçte daha iyi yapacağız. Türkiye, sadece kendi sınırlarını korumakla ve 1000 yıllık kardeşlerine gövdesini siper etmekle kalmıyor. İnsanlığın onurunu da kurtarıyor. Oluk oluk kan akıtan bu oyuna bizden başka "Dur" diyenin olmamasını üzüntüyle karşılıyoruz. Biz, Zeytin Dalı operasyonuyla bölgemiz üzerinde farklı emelleri olan güçlerin oyununu bir kez daha bozmuş olduk. İnşallah Mümbiç'ten başlayarak bu oyunu boza boza devam edecek, bölgemizi bu musibetten tamamen temizleyeceğiz.

"Obama bizi aldattı"

Bakınız sayın Obama döneminde bizim bir de Zeytinlik harekâtı vardı. Zeytinlik harekâtında da Obama bizi aldattı. O harekât da Mümbiç'i teröristlerden temizleme harekâtıydı. Biz üzerimize düşeni yaptık ama onlar yapmadı. Mümbiç'te Kürt yoktur, yüzde 95'i Araptır. Hesap, orada yeniden bir terör devleti oluşturmanın hesabıydı. Adını da Kürt devleti kokuyorlardı. Ya orada Kürt yok ki, aynısını Kobane'de yaptılar. Arapları oradan kovdunuz aynı şekilde teröristleri yığdınız. Bunları söyleyince rahatsız oluyor beyler. Kusura bakmayın, biz doğruyu her yerde söyleyeceğiz.

"ÖSO ile birlikte 7-8 şehidimiz var"

Değerli kardeşlerim, tabii biz bu adımları atarken, kararlılıkla bu yolda yürümeye devam ederken, her mücadelede biliyoruz ki bunların bir bedeli vardır. Bunları göreceğiz. 2015'ten bu yana terörle mücadelede sınırlarımız içinde 1100 şehit verdik. Fırat Kalkanı'nda 22 şehit verdik. Zeytin Dalı operasyonunda da şehitlerimiz, gazilerimiz. Ama şu an özellikle ÖSO ile birlikte 7-8 şehidimiz varsa, evet, tespit ettiğimiz kadarıyla karşı taraftan da 268 kişi etkisiz hale getirildi. Bunların kökünü kazıyacağız. 

"Derdim, ülkemde yaşayan 3.5 milyon Suriyelinin topraklarına dönmesidir"

Ya çekip gidecekler, ya çekip gidecekler bunun başka çaresi yok. Bizim derdimiz oranın toprakları değil, orada adaletin tesisidir. Bizim derdimiz, 3.5 milyon Suriyeli benim ülkemde yaşıyor, bu insanların kendi topraklarına dönmesidir.

Hamd olsun bizim askerimiz, polisimiz, korucularımız, ÖSO'daki kardeşlerimiz, her şeyden önce şehadeti şereflerin en büyüğü olarak gördükleri için ölümün üzerine üzerine gidiyorlar. Rabbim, hayatlarını feda eden şehitlerimizin diri olduklarını müjdeliyor. 

Zaten öyle olduğu zaman orada ne var? Orada iman tecellisi var. İşte orada ölümü korkutursun, ölümden korkmazsın. Şu anda mehmetçiklerimizi ben öyle görüyorum. İşte bu sabah mehmetimizle yapan röportajlara baktığımızda; biz Afrin'e düğüne gidiyoruz diyorlar. Buna inanmak öyle sıradan, herkesin kârı değil. Ama bizim mehmetimizin yetişmesi elhamdülillah böyle.

Dünyada bizden başka, ucunda şehadetin olduğu bir mücadeleye böylesine aşkla, sevdayla koşan bir millet tanımadım, tanımıyorum.