Gündem

Erdoğan: Dağlarda Zerdüşt dininin eğitimini veriyorlar!

Erdoğan'dan sesini duyurmaya çalışan işçiye: Nankörlük yapmayın!

02 Mayıs 2015 16:50

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP'nin 'Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağız' vaadini eleştirirken "Dağlardaki kamplarda, işte elimize geçen belgeler, bunlar Zerdüşt dininin eğitimini veriyorlar. Bunları çok iyi tanımamız, çok iyi bilmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında TPAO'nun kadro isteyen taşeron çalışanı işçilerinin açtığı pankart ve attığı slogan üzerine 'Nankörlük yapmayın. Bir yerde çalışıyorsunuz nankörlük yapmayın. Sayın Başbakanımız açıklama yaptı. Bunları takip edeceksiniz. Seçimden sonra bunların adımları da zaten atılacak. Provoke yapmayın. 20-30 kişi toplanıp provoke ediyorsunuz' dedi. 

Erdoğan Batman’daki toplu açılış töreninde yaptığı konuşma özetle şöyle:

Ara sokaklardan gelirken pisliği gördüm. Batmanlıyı pisliğe mahkum etmenin kimsenin hakkı var mı? Modern bir ülkeden bahsediyorsak her kurum görevini yapmak zorundadır.  İnsana değer vermek nedir? İnsana değer vermek işte buralardan geçiyor. Ama birileri var ki insana değer vermek gibi bir mesele onlarda yok.  Batman hizmetin de hizmet edenin de değerini biliyor, bilecektir. Bu şehir ihmal etmişliği geri kalmışlığın sıkıntısı çok yaşadı. Burada havalimanı, biliyorsunuz NATO’nun ve buraya indiğimiz zaman bir terminal binası bile yoktu. Şöyle bir teras vardı, onun altında beklenirdi. Şimdi modern terminal binasıyla farklı bir yere geldiğini anlıyorsunuz.

Bu şehir aynı zamanda huzurun, barışın sevginin, kardeşliğin değeri de çok iyi bilir. Çünkü Batman terörden, faili meçhullerden çok çekti. Biz demokratik açılım hamlesini başlattığımızda en büyük desteği Batman’dan gördük, çözüm sürecinin en başta gelen temsilcisi yine Batman’dı. Biz tüm Türkiye’ye “analar ağlamasın” diye seslendiğimizde Batman’daki analar gözyaşları içinde ama sevinç gözyaşları içinde destek verdi.

Batman, bizi yine bağrına bastı. Bizim kardeşliğimizi kimse bozamaz, aramıza kimse giremez.  Çözüm süreciyle tüm ayrımları ortadan kaldırdık. 12 yıldır attığımız her adımda insanı yaşat ki,  devlet yaşasın anlayışıyla hareket ettik. Geçmişte asimilasyon politikalar vardı. Bunlara ayaklarımızın altına aldık, artık bunları hiçbiri yok.

Kimse milletimiz bölmeye, vatanımız bölmeye, bayrağımızı yakıp yıkmaya, devletimizi parçalamaya boşuna zahmet etmesin. Karşısında bizi bulur. Devlet hiçbir vatandaşının etnik kimliğine bakmıyor. Mehmet Şimşek az önce burada bir konuşma yaptı. Benim Kürt kardeşim kendi dili ile konuşabiliyor muydu? Bunları biz getirdik ya.

Ben burada teşkilat çalışmaları yaparken Batmanlılar bana olağanüstü hali kaldırın başka bir şey istemiyoruz diyordu. O zaman Abdullah Gül Başbakandı. Olağanüstü hal hemen kalktı.

Kürtçe eğitimi hayal etmek bile mümkün değildi. 2002 yılında başında bulunduğum parti iktidara geldiğinde, kararlı şekilde bu adamları attık. Faili meçhullerin çözülmesinden işkenceye kadar birçok konuda tarihi adımlar attık. Yol, su, elektrik, hastane her anlamda batıda ne varsa doğuda olacak dedik, yatırımlar yaptık.
 
Hale bak Diyanet’i kaldıracak. Çünkü bunların dinle işi yok.  Bakınız kaldıracağız dedikleri Diyanet şuanda Kürtçe Kuran mealini yayınladı.  Biz tabi adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Ne diyor. Bakın çok ilginç. Kudis, Yahudilerindir diyecek kadar ileri gidiyorlar. Zerre kadar bunları İslam ile alakası olsa bu ifadeyi kullanamaz. Kudüs Müslümanların en önemli Kâbe’si. Biz buralarda hayat bulduk, ayağa kalktık. Şuanda Musevilerin orada attığı adımın ne olduğunu biliyorsunuz. Dağlardaki kamplarda elimizdeki belgeler; bunlar Zerdüşt dininin eğitimini veriyorlar. Bir oyuna geldik bir daha aynı oyuna gelmeyelim.  
 
Kürtçe eğitim serbestçe verilebiliyor. Eğitim özgürlüğü diyoruz isteyen istediği gibi giyinebilsin. İmam Hatip okullarında yıllarca neler yaptıkları ortada.  Bular istisnai uygulamalar değil, devlet politikası. TRT’nin Kürtçe yayını var. TRT devlet kanalı değil mi?

 

Konuşmasını kesti: Nankörlük yapmayın!

 

Erdoğan konuşmasın sırasında seslerini duyurmaya çalışan işçileri 'nankörlükle' suçladı. Erdoğan "Nankörlük yapmayın. Bir yerde çalışıyorsunuz nankörlük yapmayın. Sayın Başbakanımız açıklama yaptı. Bunları takip edeceksiniz. Seçimden sonra bunların adımları da zaten atılacak. Provoke yapmayın. 20-30 kişi toplanıp provoke ediyorsunuz" diye konuştu.

Erdoğan şöyle devam etti: 

Geçmişi Türk kavramı üzerinde Kürt’e ve diğer etnik gruplara uygulanan ayrımcılığı bugün Kürt kavramı üzerinden yapıyorlar. Diyorlar ki Kürtlerin temsilcisiyiz .Hadi canım. Kürtlerin temsilcisiyiz diyenleri arka sokaklarda görüyorum. Pislikten geçilmiyor. Temsilcisiysen temizle.

Buraya gelirken kendime göre  bir program yaptım. Valiliği de ziyaret ederim, belediyeyi de… Sağ olsun belediye başkanı havalimanına gelmedi. Bu nezaketi göstermeyen bir belediyeyi Cumhurbaşkanı olarak benim ziyaret etmem doğru mu? Bunu bilmenizi istiyorum ki istismar etmesinler. Geçenlerde Çanakkale’ye gittim. Belediye Başkanı geldi havalimanında karşıladı.  Kendisi CHP’li, her gittiğimde ziyarete gelir. Tabi ben de gittim belediyeyi ziyaret ettim. Ama bunlar emir alıyorlar. Dağdan emir alıyorlar.

İşçileri kaçırdılar, müteahhitleri tehdit ettiler, mühendisleri kaçırdılar. Son olarak Hakkâri Havalimanı’nın yapımına mani oldular. Bu anlayışa gereken cevabı sizin vermeniz lazım. Okulları, ambulansları belediyenin ağaçlarını, kütüphaneleri yaktılar yıktılar. Bu gerçekleri artık değerlendirelim.

Dağdan emir alıyorlar

Buraya gelirken kendime göre  bir program yaptım. Valiliği de ziyaret ederim, belediyeyi de… Sağ olsun belediye başkanı havalimanına gelmedi. Bu nezaketi göstermeyen bir belediyeyi Cumhurbaşkanı olarak benim ziyaret etmem doğru mu? Bunu bilmenizi istiyorum ki istismar etmesinler. Geçenlerde Çanakkale’ye gittim. Belediye Başkanı geldi havalimanında karşıladı.  Kendisi CHP'li, her gittiğimde ziyarete gelir. Tabi ben de gittim belediyeyi ziyaret ettim. Ama bunlar emir alıyorlar. Dağdan emir alıyorlar.

İşçileri kaçırdılar, müteahhitleri tehdit ettiler, mühendisleri kaçırdılar. Son olarak Hakkâri Havalimanı’nın yapımına mani oldular. Bu anlayışa gereken cevabı sizin vermeniz lazım. Okulları, ambulansları belediyenin ağaçlarını, kütüphaneleri yaktılar yıktılar. Bu gerçekleri artık değerlendirelim.


 

Gittikleri yolun sonu uçurum

 

Niye buralara yatırım gelmiyor, işadamları neden yatırım yapmıyor. Korkuyor. Bu fabrikaları buraya kurarsam birileri gelip yakıp yıkar mı diye. Bakınız siyasi irade ve devlet bugüne kadar Çözüm Süreci’nde üzerine düşenleri yaptı mı?  Bölücü örgüt ve güdümündeki parti verdikleri sözüler tuttu mu? Örgüt silah bırakacaktı, bıraktı mı?
 
Van'da afiş asmışlar. Bizim olduğumuz yerde kan değil berrak su akar. Siz bununla ne mesaj vermek istiyorsunuz? Örgütü ve güdümündeki partiye kalsa Türkiye çoktan 90’ların karanlık günlerine dönmüştü. 81 vilayetimin ve 78 milyon vatandaşımızın tamamıyla sürece sahip çıktığımız için Türkiye’yi 2023 hedeflerini konuşulabildiği bir demokrasi ve refah sürecine getirdik. Türkiye’yi ekonomi ile birlikte demokrasi ve özgürlük alanında en iyi 10 devletten biri haline getirmeye kararlıyız. Bu ülkenin geleceğini ne bölücü örgütü ne paralel örgüte vermeyiz. Bu iki örgüt el ele vermişler. Her ikisi de aynı üst aklın birer taşeronu.  Bir de muhalefet var. Fareli Köy’ün Kavalcısı’nın arkasına takılmış aynı akıbete gidiyorlar. Gittikleri yolun sonu uçurum.