"Felakete hazırlıksız yakalanan hükümet de baskıyı hissediyor. Yerel belediye başkanları yardım için yalvarırken, bakanlar çalışır durumda yangın söndürme uçakları olmadığını kabul ettiler ve gecikmeli olarak helikopterlere başvurdular. Uçaklardan sorumlu kurumun başkanı, krizin zirvesinde bir düğüne gittiğini itiraf etti. Türkiye sonunda Rusya, Azerbaycan ve AB'den gelen yardım tekliflerini kabul etti. Ülkenin dört bir yanından gönüllüler ve itfaiyeciler, genellikle protestoculara karşı kullanılan TOMA'lar gibi akın etti. Yerel halk, hükümetin onları kaderlerine terk ettiği hissiyle çok öfkeli. Türkiye'de medyayı denetleyen kurul, feryatları bastırmak için bazı televizyon kanallarını yangınlarla ilgili 'korku ve endişe' yaymakla suçladı ve onları 'en ağır yaptırımlarla' tehdit etti."

'Erdoğan'ın yıldızı parlamadı'

Economist'in yazısı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın krizi yönetme biçimine ilişkin değerlendirmeyle sürüyor ve "Destekçileri tarafından yetenekli bir yönetici olarak takdir edilen otoriter lider Erdoğan'ın yıldızı parlamadı" deniliyor:

"(Erdoğan) ülkesini sarsan krizler altında giderek daha fazla eziliyor görünüyor. 31 Temmuz'da yangınların kuşattığı Marmaris'e geldi. Yerel sakinlere otobüsünden çay paketleri atarken konvoyu trafiği tıkadı. Günler sonra, hükümetin harap olan mülkleri yeniden inşa edeceğine ve evsiz kalanların kiralarını karşılayacağına söz verdi."

Yazı, şu satırlarla son buluyor:

"Türkiye, iklim değişikliğinin şiddetlendirdiği onlarca yıllık çevre tahribatının ceremesini çekiyor. Bu yazın başlarında, kabaca 'deniz salyası' olarak bilinen kalın müsilaj tabakaları, yükselen sıcaklıklar, inşaat çılgınlığı ve endüstriyel akıntının bir sonucu olarak Marmara Denizi'ne, İstanbul'un güneyine yayıldı. Şiddetli bir kuraklık ve suyun tarım için yönlendirilmesi, muhtemelen Anadolu'daki tuzlu sudan oluşan bir gölde binlerce yavru flamingonun ölümünden sorumluydu.

"Her yıl ülkenin kıyılarını kaplayan ormanlar daha fazla iç kesimlere çekiliyor, yerlerini sıra sıra yazlıklar ve oteller alıyor. Erdoğan'ın bakanları, inşaatçıları bu yaz çıkan yangınların kavurduğu bölgelerden uzak tutmaya söz verdiler. Sözlerine sadık kalsalar bile yangınlar, iklim değişikliğini uzak tutmanın ne kadar zorlaştığını gösterdi."