Yaşam

Diyarbakır'da 4 bin Ezidi neler yaşıyor?

Kobani'den gelip evlerde kalan yaklaşık 4 bin Suriyeli Kürt'ün aksine, 'birbirlerinden kopmaktan korktukları için kent içindeki evlere gitmek istemiyorlar.'

13 Ekim 2014 16:32

Çağıl Kasapoğlu
BBC Türkçe, Diyarbakır

 

Birbirilerine tutundukça var olduklarına inanan bir toplum Ezidiler. Bölge halkının anlattığına göre Diyarbakır'daki kamplarından ayrılmak istememelerinin bir nedenine de bu. Birbirilerine sıkı sıkıya bağlı olmaları.

Fidanlık piknik alanında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin kurduğu kampta yaklaşık 4 bin Ezidi kalıyor. Kamptan sorumlu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Erkan Erenci'nin verdiği bilgilere göre, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı AFAD'ın temin ettiği 100 çadırla beraber toplam 814 çadır var.

Kobani'den gelip evlerde kalan yaklaşık 4 bin Suriyeli Kürt'ün aksine, "birbirlerinden kopmaktan korktukları için kent içindeki evlere gitmek istemiyorlar."

IŞİD'in Ağustos ayı başında Musul'un batısındaki Şengal Dağları'na düzenlediği saldırıların ardından binlerce Ezidi yollara döküldü. Arkalarında yalnızca evlerini, yurtlarını değil, IŞİD'in zorla alıkoyduğu yakınlarını da bıraktılar.

 

Şengal'e dönmek istemiyorlar

 

Şengalli Ezidi Rakan İdo'nun ailesinden 11, Halef Hamo'nun ailesinden 18, Adur Kasım Haydar'ın ailesinden de 24 kişi IŞİD tarafından esir alınmış.

Kimileri de yakınlarını aç susuz geçirdikleri kaçış yolunda kaybetmiş. Sığınmacılarla yakından ilgilenen Ceren Kadın Derneği'nden Şükran Mızrak, "susayan çocuklarına kendi parmaklarından akıttıkları kanı veren anneler olduğunu" ve "bazı Şengallilerin, yakınlarına ait cesetlerin kendilerine ulaşması için kollarına isimlerini kazıdıklarını" söylüyor.

Şengallilerin çoğu, 'Peşmerge'nin yeterli desteği vermemesi üzerine kaçmak zorunda kaldıklarını' anlatıyor.

Siba köyünden Muhsin Hacı Mirza da, 3 Ağustos sabah 2'de IŞİD'in havan topu ve doçkalarla düzenlediği saldırıya, ellerindeki kalaşnikoflarla ancak 5 saat direnebilmiş sonra da ailesiyle beraber yalnızca üzerlerindeki kıyafetlerle Suriye sınırına oradan da Uludere (Roboski) üzerinden Diyarbakır'a gelmiş.

Muhsin Hacı Mirza, Irak'ta Kürdistan Demokrat Partisi KDP'nin 'kendilerini korumadığını' ve hayatlarını 'YPG (Halk Savunma Birlikleri) ve HPG'ye (Halk Savunma Güçleri) borçlu olduklarını' söylüyor.

KDP'ye bağlı olmasına rağmen kendisine sahip çıkılmadığını söyleyen Şengalliler'den biri de Halef Hamo. IŞİD'in Herdan köyüne gece yarısından sonra aileler uykudayken düzenlediği saldırıya hazırlıksız yakalandıklarını, fakat IŞİD saldırısından önce de Arap komşularının kendilerine baskı ve şiddet uygulamaya başladığını ifade ediyor.

'Artık kendilerine bir cehennemi andıran' Şengal'e dönmek istemiyorlar. Avrupa'ya gitmek istediklerini söyleyenlerin sayısı çoğunlukta.

 

Kampta kararlar meclisler üzerinden alınıyor

 

Devlet olanaklarından ziyade belediyeler, gönüllüler ve halkın yardımlarıyla ayakta duran kampın yönetimi Ezidilerle beraber yürütülüyor.

Altı 'meclise' ayrılan kampla ilgili kararlar o meclislerin temsilcileriyle alınıyor, yemek dağıtımı ve genel kamp bakımıyla ilgili işleri de gençlerle birlikte yapılıyor.

Şükran Mızrak, kamptaki kadınlara el işi, toka, bilezik yapımı gibi çeşitli el sanatlarıyla ilgili eğitim verecekleri ve film gösterimleri yapacakları merkezin hazırlıklarının tamamlandığını söylüyor.

Çocukların eğitimi için de merkezler açılması için çalışmalar sürüyor. Kampta yemekler Ezidilerin taleplerine göre belirleniyor.

 

'Diyarbakır artık zorlanıyor'

 

Belediyelerin doktorları ve hemşirelerinin yanı sıra Türk Tabipler Birliği (TTB) gönüllüleri de kampta sağlık sorunlarıyla yakından ilgileniyor.

Kamptan sorumlu Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Erkan Erenci, 3 bin kişilik tasarlanan kampta 4 bine yakın kişinin barındığını belirtip "Diyarbakır artık zorlanıyor. Gelen yardımları Kobani'den kente sığınanlar ve kamptaki Ezidiler arasında paylaştırıyoruz" diyor.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği Genel Sekreti Ahmet Ertak'ın verdiği rakamlara göre, Türkiye'deki Şengalli Ezidilerin sayısı 18 bin 634. Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Batman, Siirt ve Urfa Viranşehir'de kalıyorlar. En kalabalık Ezidi nüfusu Diyarbakır Yenişehir kampında.

Göç ettikleri Ağustos ayında sığınmacılara ilk acil cerrahi müdahaleler yapılmış fakat iki buçuk ayın ardından tanık oldukları şiddetin ruh sağlığına etkileri de kuşakları boyu devam edecek kadar ağır.

Kampta gönüllü sağlık hizmeti veren Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan Psikiyatr Dr. Murat Yalçın, kendi topraklarından göçe zorlanan, barbarca yöntemlerle ölüm ve kayıplar yaşayan Ezidi ailelerinin yaşadığı travmaların 'kalıcı olabileceği' görüşünde.

Orta Doğu tarihinde katliam gölgesiyle yüzyıllar boyu birbirlerine tutunan Ezidiler, bu coğrafyada yine din adına yapılan zulümlerin hedefi oldu.

Gönüllülerin iki aydır travma sonrası tedavi için kampta çalışmalar yürüttüğünü belirten Dr. Yalçın, 'kimliklerinin tehdit altında olduğu algısıyla birbirlerine daha fazla kenetlendiklerini' söylüyor ve ekliyor:

"Bir neslin hafızalarından silinmeyen şiddetin kuşaklar arası aktarımının önlenmesi için güvenliğin sağlanması durumunda ait oldukları topraklara geri dönmeleri en iyi çözüm."