Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobane Davası’nın görüldüğü Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yaptı. Koçyiğit, DEM Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı tutuklu Gültan Kışanak'ın cezaevinde zorla rehin gibi tutulduğunu söyledi ve şunları ekledi: "Gültan, dün de mücadele etti bugün de mücadelesine devam edecek"
"Hayatı bu mücadelelerle geçti"
Koçyiğit, Kobane Davası'nı Kürt halkı ve kadınlarına, aynı zamanda bu ülkenin eşitliğini arzulayanlara karşı açılmış bir karartma davası olarak nitelendirdi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Gültan Kışanak'ın tutukluluk incelemesinin yapılacağını belirterek, Kışanak'ın kadın özgürlüğü ve Kürt halkının mücadelesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Kışanak'ın, hayatını bu mücadelelere adadığını, 1980'lerden itibaren devletin demokratik olmayan yapısına ve hukuk üstünlüğünün egemen olmamasına dikkat çekti.
Darbe sürecinden itibaren Türkiye'nin Kürtlere, kadınlara ve değişim isteyenlere karşı OHAL rejimiyle yönetildiğini, bu durumun Gültan Kışanak örneğinde açıkça görüldüğünü ifade etti. 1980'de Diyarbakır Cezaevi'nde Esat Oktay Yıldıran’a karşı direnişiyle bilinen Kışanak'ın, bugün de aynı dirençle mücadele ettiğini, onun ve diğer tutukluların adil olmayan bir şekilde rehin tutulduğunu söyledi.
"Başkent adayı cezaevinde!"
Kışanak’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi eşbaşkan adayı olduğunu hatırlatan Koçyiğit, şunları söyledi: "Ortada demokratik bir seçim var mı? Yok. Bağımsız ve tarafsız bir seçim var mı? Yok. Zaten bu hiçbir zaman olmadı, bizler açısından hiç mümkün olmadı. Bırakın seçimin tarafsız ve bağımsızlığını, biz çok uzun süredir cezaevlerinde olan aday arkadaşlarımızla yol yürüyoruz. Geçmiş süreçte Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Selahattin Demirtaş kampanyasını cezaevinden yürüttü. Bugün de Türkiye başkenti adayı cezaevinde ve kampanyasını buradan yürütmek zorunda. Neden? Kürt olduğu, demokrat, kadın, sosyalist olduğu için. Bu ülkede AKP’ye bu karanlık zihniyete diz çökmediği için içeride ve kampanyayı da oradan yürütüyor."
"Kışanak'ın mücadelesini topluma ulaştırmak bizim görevimiz"
Koçyiğit, Gültan Kışanak'ı kadınların ve halkların adayı olarak tanımlayarak, Türkiye'de baskı altına alınmaya çalışılan barışın temsilcisi olduğunu belirtti. Kışanak'ın, Diyarbakır'dan Ankara'ya ve Türkiye'nin dört bir yanına barış köprüleri kurma amacıyla yola çıktığını ve Kürt sorununa demokratik çözümler sunarak barışın mümkün olduğunu ilan ettiğini vurguladı. Koçyiğit, Kışanak ve barış iradesi etrafında birlik olmanın önemine dikkat çekti ve savaş politikalarına karşı barış ve Kışanak'ın sesini her yerde yükseltme kararlılığını ifade etti. Kışanak'ın sesinin, cezaevlerinden çok daha geniş alanlarda, sokaklarda, üniversitelerde, fabrikalarda ve tarlalarda duyulacağını söyledi. Koçyiğit ayrıca, Kışanak'ın barış iradesini, mücadeleci ve özgürlükçü ruhunu topluma ulaştırmanın kendilerine düşen görev olduğunu belirtti.
"Gültan'ın yeri, kadınların yanı"
Koçyiğit, "Bu seçim adil değil ama bir parça hukuk ve adalet varsa Gültan Kışanak bugün serbest bırakılmalıdır" diyerek, Kışanak'ın uzun süredir devam eden tutukluluğunun hukuksuzluk olduğunu vurguladı. Gültan Kışanak'ın kampanyasını dışarıda sürdürmesi gerektiğini belirten Koçyiğit, Kışanak'ın tutukluluğunun her gününün hukuksuzluğu ve karanlık zihniyeti derinleştirdiğini ifade etti. "Gültan'ın yeri kadınların yanı, halkların yanı, mücadeledir" diyerek, Kışanak'ın direnişinin yanında olduklarını ve onun adaylığının barış için önemli olduğunu belirtti. Koçyiğit, tüm halklara ve kadınlara hukuksuzluklara karşı ses çıkarma ve Kışanak'ın sesini her yere taşıma çağrısında bulundu.
