Gündem

Davutoğlu'ndan Güney Kıbrıs'a: Gelin Güney'e gidelim beraber çay içelim, barışı inşa edelim

Başbakan Davutoğlu, Yunanistan lideri Samaras'a KKTC'den seslendi

16 Eylül 2014 17:51

KKTC'de konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Anadolu'dan Kıbrıs'a, anavatandan yavru vatana engel tanımayız. Denizleri derinlerden aşarız, Anadolu'nun suyunu yavru vatana getiririz. Bunu da kimse engelleyemez'' dedi. Yunanistan Başbakanı Samaras'a da çağrıda bulunan Davutoğlu, "Hazırsa birlikte önce Güney'e gidelim, birlikte çay içelim, sohbet edelim. Gelin beraber barışı inşa edelim" ifadesini kullandı.

Başbakan olarak ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) gerçekleştiren Ahmet Davutoğlu, KKTC Cumhurbaşknaı Derviş Eroğlu ile düzenlediği ortak basın toplantısından satır başları şöyle:

 

Davutoğlu, Yunan mevkidaşına çağrıda bulundu

 

Başbakan Davutoğlu, Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras'a çağrıda bulunarak, "Sayın Yunanistan Başbakanı hazırsa birlikte önce Güney'e gidelim, birlikte çay içelim, sohbet edelim. Sonra Kuzey'e gelelim, yine birlikte olalım. Akdeniz, bir çok medeniyetlerin, birçok milletlerin ortak denizi olmuştur. Gelin beraber burada barışı inşa edelim" dedi.

 

'Doğu Akdeniz'e huzur ve istikrar gelsin'

 

Davutoğlu, Kıbrıs'taki müzakere süreciyle ilgili "Önümüzde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. O Genel Kurul'da tarafları bir daha bir araya getirin, gerekirse bir odada günlerce tutun. Ama artık o adaya barış, Doğu Akdeniz'e huzur ve istikrar gelsin" diye konuştu.

 

'İstediğimiz ölçüde mukabele görmedik'

 

İstedik ki Türkiye, Yunanistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Rum Yönetimi aynı masa etrafında otursun ve Doğu Akdeniz'i nasıl bir barış havzası haline getiririz diye düşünsünler ama biz ne kadar güçlü irade kullanmışsak maalesef istediğimiz ölçüde mukabele görmedik.

 

'Şimdi harekete geçme zamanı'

 

Şimdi harekete geçme zamanıdır. Buradan, Sayın Anastasiadis'e de sesleniyorum; Gelin bu barışı bir an önce, yarın değil bugün, gelecek hafta değil bu hafta, gelecek yıl değil bu yıl yapalım. İleriye ertelenen her çözüm aslında çözümsüzlüğü derinleştirir, ertelemeyelim.

 

'Rum olursa da Türk olursa da gelirim' 

 

Bir Türk bir Rum cumhurbaşkanı olduğu Kıbrıs'tan bahsediyorum. (Müzakerelerin ardından dönüşümlü yönetimin sağlanması durumunda) Rum olursa da gelirim, ilk ziyareti buraya yaparım, Türk olursa da yaparım. Kıbrıs Devleti'nin başında Türkler ve Rumlar birlikte, iki dost halk olarak temsil bulundururlarsa bakmayız Türk mü var, Rum mu var.''