Yaşam

Daryal Batıbay nasıl biri?

''Bilmem kaç şişe şarap aldı'' diye suçlanan büyükelçiyle ilgili bir iki anımı aktarmak isterim. Okurların fikir edinmesi için.

31 Mart 2012 01:37

 

Recep Güvelioğlu

 
''Bilmem kaç şişe şarap aldı'' diye suçlanan büyükelçiyle ilgili bir iki anımı aktarmak isterim. Okurların fikir edinmesi için.
 
Batıbay, bir  dönem Afrika’da bir ülkede maslahatgüzardı. Dönem, Türkiye’de de askeri rejim dönemi. Görevli olduğu ülkede büyükelçi yok vekaleten Batıbay görevi yürütüyor.  Bir gün bir Ermeni sefarete geliyor. Batıbay’dan bir ricada bulunuyor. Ünlü bir Türk otomotiv firmasının temsilcisi olduğunu söyleyen Ermeni, “Bunlar 500 kamyonluk bir ihale açtılar. Ben alt yapıyı hallettim. Ama ülkenin hakimi olan liderin ''evet'' demesi gerekir. Bunu sağlarsanız biz bu ihaleyi alırız .” diyor. Batıbay bu işe asılıyor. Amerikan elçisini devreye sokuyor. Sonunda ülkenin lideriyle görüşüyor ve onu Türkiye’ye davet ettiriyor.  Lider de ihaleyi  Türk firmasına veriyor. Mutlu son.
 
Birkaç gün sonra temsilci Ermeni sefarete geliyor. Teşekkürlerini arz ediyor ve “ Siz olmasaydınız biz bu ihaleyi alamazdık. Bu ihaleden bana temsilcilik komisyonu olarak  - Rakamda yanılabilirim- 5 milyon dolar düştü.  Bu benim payım ve bana bu parayı ödediler. Bende bunun yarısını size veriyorum  ananızın ak sütü gibi helal olsun “diyor.  Batıbay emrediyor ve adamı sefaretten kovuyorlar  Sefarete girişi de yasaklanıyor.
 
Hani 200 şişe şarap “arakladığı” iddia edilen büyükelçi işte böyle biri.
 
Ben kendisiyle  Refah-Yol döneminde çalıştım. O,  Dış Tanıtım Başmüşaviri idi, Başbakan Tansu Çiller’in başdanışmanı… Çiller’in isteğiyle  10 Milyon dolarlık dış tanıtım ihalesi açtı. Beni de danışman olarak gösterdi.  Bu ihalede bir tek kuruş yemediği gibi bana bile hak ettiğim ücreti ödemedi. Sadece bir çiçekle büroma geldi. Bir teşekkür mektubu verdi. “Ticarette eblehlik belgesi” olarak mektubu epey süre saklamıştım. Söz konusu ihaleyi bitirmeden  o da görevden ayrılmıştı.
 
O günlerden bugünlere epey zaman geçti. Bazı değişiklikler yaşadı.
 
Şimdi .. Bu dünyada herkes değişebilir ve bu açıdan kefaletlerin bir anlamı yoktur. Ama.. adama saldırırken biraz daha dikkatli olunmasında da yarar vardır diye düşünürüm.   Ertuğrul Özkök bile bu görüşte...