Antalya'nın Finike ilçesinde yer alan Kızılcık Yaylası'nda bir mermer ocağına verilen 'maden arama izin belgesi', Antalya 2. İdare Mahkemesi'nce iptal edildi. Kararı temyiz eden firmanın, maden ocağında faaliyetin sürmesi için mahkeme kararının yürütmesinin durdurulma talebi, Danıştay tarafından reddedildi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre; sedir ve kızılçam ormanlarının bulunduğu ve yabani hayvanların yaşam alanı olan bölgeye Bartu Mermer firması için, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün "ÇED Gerekli Değildir" raporu ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nca maden izin belgesi verildi.
Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcüsü Ali Ulvi Büyüknohutçu, valilik ve bakanlığa karşı 50 köylünün de müdahil olduğu bir dava açtı. Antalya 2'nci İdare Mahkemesi'ne açılan davada, firmaya verilen rapor ile maden izin belgesinin iptali istendi.
ÇED raporu hazırlanmalı
2015 Haziran ayında bölgede inceleme yapan bilirkişi heyeti, ekolojik hassasiyetler dikkate alındığında ÇED raporu hazırlanmasının gerekli olduğu yönünde bir görüş bildirdi. Bu alanda çalışma yapılmadan önce endemik, nadir ve nesli tehdit altında olan türlerin tespit edilmesi gerektiğine dikkat çeken heyet, faaliyet tamamlandığında arazinin ıslahına ilişkin projede rehabilitasyon ve onarım faaliyetlerinin yetersiz, teknik uygulama düzeyi ve çerçevesinden uzak olduğunu dile getirdi. Heyet, firmanın proje tanıtım dosyasında mevcut taş ocağı işletme faaliyeti için olası çevresel etkilerin yeterince irdelenmediğini belirtti.
Yürütmeyi durdurma talebi reddedildi
Mahkeme, Ekim 2015'te hem 'ÇED Gerekli Değildir' kararı hem de maden izin belgesinin iptaline hükmetti. Karar, davalılar Antalya Valiliği, Orman Genel Müdürlüğü ve müdahil Bartu Mermer firması tarafından Danıştay'a temyiz edildi. Firma ayrıca, temyiz süresinde mermer ocağındaki faaliyetleri sürdürebilmek için mahkeme kararının yürütmesinin durdurulmasını istedi.
Danıştay 14'üncü Dairesi, 'ÇED Gerekli Değildir' kararı ve maden izin belgesinin iptaline yönelik Antalya 2'nci İdare Mahkemesi'nin kararının yürütmesinin durdurulması istemini oybirliğiyle reddetti.
Danıştay 14'üncü Dairesi, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin, İdare Mahkemesi'nce verilen kararın yürütmesinin durdurulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğini ifade etti.
Ali Ulvi Büyüknohutçu, temyiz sürecinde firmanın faaliyetini sürdürmesi yönündeki istemin reddedilmesiyle şu an alanda hiçbir çalışma yapamayan firmanın Danıştay'ın kararına kadar da yapamayacağını kaydetti. Büyüknohutçu, "Bu karar, Danıştay tarafından yerel mahkeme kararının onaylanacağını gösteriyor" diyerek büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
